ARKADAŞ +18

61○

Bir türlü bitiremedim kitabı hdjsnjsnbd.

Yeni kitap ile ilgili düşününce kafam karışıyor biraz.

İyi okumalar.

-

Doktorun gösterdiği yere uzanıp karnımı açtığımda Serhat az önceki haline kıyasla çok rahat ve neşeli görünüyordu. Bana kısık gözleriyle gülerek bakıp güven vermeye çalıştı.

Doktor jeli karnıma sürünce irkilip konuşmasını dinledim. "Kontrollerinize göre bebek çok sağlıklı ve artık cinsiyetini öğrenebilirsiniz."

Kocaman gülerek Serhat'a baktığımda şefkatli gözlerini görünce heyecanla önüme döndüm.

Karnımın üzerinde cihazı gezdirirken siyah beyaz görüntünün olduğu ekrana bakıyordu.

"Görebilir miyim?"

"Tabii. Bakın burada. "

Kafasını sallayıp parmağıyla vücudunu tarif etti. Gözlerim dolarken onu izleyip mutlulukla gülümsedim. Ultrason cihazını izlemenin bu kadar anlamlı olacağını daha önce tahmin edemezdim.

"Kalp atışlarını dinlemek ister misiniz?"

Şaşkınca Serhat'a bakıp "İnanamıyorum. Elbette isteriz."diye heyecanla konuştum.

Kalbim hızla atarken yüreğimin en güzel kısmındaki meleğimin minik kalbini dinlemek için merakla bekliyordum.

Kulağıma gelen ses ile gülerek Serhat'ın elini sıktım. Donup hayretle ekrana bakıp yankılanan sesi dinliyordu.

"Duyabiliyor musun?"

Kafasını aşağı yukarı sallayıp "Çok güzel." dedi. Gözümden akan bir kaç damlayı silip anlımı öptü ve tekrar "Çok güzel."dedi.

"Oğlunuz çok heyecanlı daha şimdiden."

İkimiz de şaşkınca doktora bakarken "Oğlumuz mu olacak?"diye sordum.

Beni onayladığında gözümün önüne gelen minik bebekle heyecanla ona baktım.

"Bebeğimi çok özledim."

Görmeden özlemiştim ve bir an önce kucağıma alıp kokusunu duymak istiyordum.

-

Akşam yemeğini Melis ve Hande ile birlikte hazırladık.

Serhat elinde poşetlerle içeri girince beni ayakta görüp yanına çekti. "Gittim geldim hala uğraşıyorsun. Kızlar siz niye oturtmuyorsunuz?"

Hande ellerini havaya kaldırıp "İkna edemedik."deyince bana kızgınca baktı.

Göz devirip "Yorulmadım. Zaten yorulsam bu kölelere bırakıp giderim."diyerek mutfakta dolanan garip tipleri gösterdim.

Parmaklarını saçlarıma geçirip dudaklarıma yapıştı. Minik bir öpücük verip iç çektikten sonra belimden tutup kendine yapıştırdı. Konuşacağı sırada onu durdurup bize bakan yüzlere utançla baktım ve elini tutup bahçeye çıkardım.

"Mutluyum."

Aniden konuşmasıyla küçük gözlerini izleyip yanağını okşadım.

"Ben de çok mutluyum."

Gülmesine engel olamayarak "Saatlerdir kulağımda çınlıyor kalbi. Ama unutmak istemiyorum." dediğinde dudaklarımı ısırıp çocuk gibi konuşmasını dinledim. Hislerimiz çok benziyordu. En büyük fark benim karman çorman hissetmemdi.