ARKADAŞ +18

6○

Çok üşeniyorum yazmaya ama kısa aralıklarla atıyorum bölümleri. Değerlenir umarım gxushudjsks.

-

Konuyu büyütüyormuş gibi görünmemek adına da Serhat'a iyi geceler dileyip sarılmıştım. Ama yaşanan saçma sapan şeylerden sonra Serhat ile aynı odada uyuyamayacağımı fark etmiş Sergen'in yanına gittim.

-

Sabah uyandığımda Sergen kolunu kafamın üstüne koymuştu. Sinirle kolunu itip lavaboya girdim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı indim. Dolapta malzemeler az kalmıştı. Dışarda yemek isteyince hemen yukarı çıkıp odalarına girdim.

Hâlâ uyuduklarını görünce uyandırmak istemesem de saat geç olmuştu.

Kutayın uykusu ağırdı, fazla uğraşamamak adına gülüp bağırarak üstüne atladım. Hemen kalkınca gözlerini ovup etrafa baktı ve tekrar yattı.

Tepinerek şarkı söylemeye başladığımda Kutay gözlerimi açarak sinirle bağırdı."Yaa kes. N'apıyorsun? Delireceğim."

Biraz hareket edip yastığı kafasına bastırdı. Sergen sesleri duyduğundan uyanmış odaya gelmişti. Seslice gülüp o da benim üzerime atladı.

Ben Kutaya kollarımı sardığımda Sergen ile kahkaha atıyorduk.

"Gerizekalı portakal, git şuradan. Kardeşiyle başımıza bela oldular."diye bağıran Kutay'a dil çıkardım.

Serhat da odaya girip beni gıdıklamaya başladığında kahkaha attım. Üçü birden beni gıdıklayınca artık nefesim kesildi. Diğerleri gıdıklarken Serhat onları durdurmaya çalışıyordu. Devam ettiklerinde sinirle ellerine vurdum.

Onları uzaklaştırıp "Siktirin gidin. Morardı, hâlâ gıdıklıyorsunuz." diye konuştu. Onlara kızdığında "Ama sen başlattın." diye homurdandım. Kıyamayıp yarıda kesmişti yine de. Bana onaylamazca baktı.

Gülerek odadan çıktıklarında arkalarından baktım sinirle. Serhat yanıma gelip yüzüme baktığında sakinleşip "Bizi kahvaltı için kaldırdın umarım." dedi. "Yani, dışarıda yiyelim demek için..." dedikten sonra güldüm.

Üstümden yük kalkmış gibi hissediyordum. Galip kendinden çok emindi. Tehlikede değilmişiz gibiydi şuan için.

Saçlarımla küçük hareketlerle oynayıp yüzüme odaklandığında " Gidelim." dedi. "Onlar gelmesin lütfen."dedim gözlerimi kısıp. "Gelmesinler." diye beni onayladığında içeri giren ikili itiraz ederek hazırlanacaklarını söylediler. Hızla ayağa kalkıp ikisine doğru koştum. Nefesimi kesmenin bedelini ödeyeceklerdi.

Hızla üzerlerine atlayacağım sırada Serhat karnımdan tutup engelledi. "Başka zaman ödetirsin onlara, şimdi hazırlan çünkü kurt gibi açım."

Ona dönüp tatlı tatlı bakarak "Gelmesin onlar ya. Peşimize takılıp benim sinirimi bozuyorlar."dedim.

"N'aparsın, atsan atılmaz satsan satılmaz." Bir süre ikna olmamı bekleyerek yüzüme baktıktan sonra kafamı aşağı yukarı sallayıp dolaba yöneldim. O da peşimden geldi.

Birkaç parça kıyafet çıkartıp bana baktı."Sen de hazırlan." dediğinde üşenip kendimi yatağa doğru geri bırakıyordum ki acıyla inlediğimde yanıma gelip kafama baktı. Geri doğru kendimi bırakırken yatağın başlığına çarpmıştım.

Yüzümü buruşturduğumda onu elimle uzaklaştırmaya çalışarak "Sorun yok." dedim.

"Dikkatli olsana!"diye sinirle konuştuğunda, son zamanlardaki dengesizlikleri yüzünden delireceğimi düşündüm.