"Biraz daha dinlen ben elbisemi giyeceğim."
İlk bakışta elbisemi bulamadığımı fark edip o da bakındı ve kum bulaşmış beyaz elbisemi alıp bana uzattı.
Tek elimle göğsüme siper yapıp Serhat'a ıslak kedi gibi bakarken nemli bikinimi kenara bırakıp elbi...
Birlikte eve girdiğimizde Sergen henüz gelmemişti. Galip'in ofisindeydi. Durumu konuşmak istediğini söyleyince biz de oraya gitmeye karar verdik.
Kutay eve girdiğimizden beri yüzümüze bakıyordu, daha doğrusu dudaklarımıza. Kafamı eğip "Duş almaya çıkıyorum." dedikten sonra yukarı çıktım.
Sıcak suyu ayarlayıp soyunduktan sonra küvete girdim. Gözlerimi kapatıp vücudumu hafifçe okşarken bu günü düşündüm. Ölesiye öper miydim? Yüzümdeki gülümseme bana yük gibi geldi. Birbirimizi kullanamazdık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı nemli bırakıp aşağı indim. Uzun süredir hiç bir şey yememiştim. Üçümüz için evde bulunan malzemeler ile atıştırmalık hazırladım. Ağzıma bir şeyler attığımda mutfağa girdiler.
Sessizce yemek yerken Kutay "Daha rahat giyinseydin." dedi üzerime bakarak. Onlara istekli bir şekilde bakıp "Gece dışarı çıkarız sanıyordum." dedim. Kutlamamız gerekiyordu bence. Kurt vardı çünkü bende ve şu an kafamı dağıtmak istiyordum.
Kutay dudaklarını büzüp omuz silkti. "Saatlerce servis yapmak hiç kolay değil."
"Altı üstü iki bardak taşıdın tembel herif." Serhat bana dönünce " Sergen'i alıp gideriz." dedi.
-
Galip'in ofisinde oturuyorduk. O birazdan gelecekti. Sıkılmış yüz ifadesi ile Serhat'a baktım. "Kaçarız birazdan "dediğinde oflayarak önüme döndüm.
Galip içeri girdiğinde hareket etmedim. Arkasından Sergen de içeri girip yanıma geldi. Yanağıma bir buse kondurup kaşlarını çatarak dudaklarıma kısa bir süre baktıktan sonra elindeki laptopu ile koltuğa oturdu. Dudaklarımın biraz farklı olduğunu fark etmişti.
Galip dosyayı eline alıp incelediğinde kafasını aşağı yukarı salladı. Gülüp "Teşekkürler bunun için çocuklar."dedi. Kutay gözlerini devirip "Hayrına yapmadık."diye mırıldandı.
Galip gülmeye devam ederken Serhat onu umursamadan "Son görüşmemiz bu. Değil mi?" diye sordu kaşlarını kaldırarak.
Adam onun yüzüne bir süre baktıktan sonra gözlerini bizim üzerimizde gezdirdi."Sanmıyorum son olacağını."
Hepimiz çatık kaşlarla ona bakıp bir şey söylemesini bekliyorduk. Serhat sinirle "Sanmaya başla o halde." dediğinde bunu duymazdan gelip "Yarını düsünmeyin, bu gün başardınız." dediğinde Serhat ve benim yüzümde gözlerini gezdirdi. "Eğlenin gönlünüzce."
"Cidden bu tavsiyen için teşekkürler."dedim bize baştan işin devamını anlatmadığına sitem ederken. Kahkahamı zor durdurmuştum. "Zaten şimdi eğlenmeye gidiyoruz."
