31●

5.7K 197 43
                                    

İyi okumalar.

-

Antony elimden tutup masaya sürüklerken sırıtıyordum. Onunla tanışmamız biraz değişikti. Bana yerdeki çiçeği vermişti. Daha sonra birkaç defa karşılaştığımızda sohbet etmiştik. Arkadaş olmuştuk bir kaç haftada. Şimdi de ona minnet duyuyordum. Serhat'ın yanında benimle birlikte gibi davranıyordu. Kendimi gurursuz bir pislik gibi hissetmiştim. Serhat beni terk edene kadar öyle hissediyordum yani...

Masaya yaklaştığımızda Serhat ayağıyla ritim tutarken içkisini yudumluyordu. Bizi gördüğünde ellerimize bakıp önüne döndü. Antony bana bakıp göz kırptığında dudaklarıma zoraki gülüş yerleştirdim. Masaya ulaşınca üzerimizdeki gözlere aldırmadan oturduk.

Melis eğlenirken bağırarak konuştu. "İyi gitti sanırım işiniz."

Antony sırıtarak bana bakınca ben de sırıtarak etrafa baktım. Serhat ile göz göze gelmek istemiyordum. Çünkü gözlerimiz buluşursa her şeyi itiraf edip sefil biri olacaktım. Veya özlemimi bastıramayıp kendim için yanlış olan şeyler yapacaktım.

"Güzel vakit geçirdik diyebiliriz." Antony konuşunca gelen ses ile Serhat'a döndük. Bardağı hızla masaya bırakmıştı. Sert hareketine düz ifademle bakıp sinirimi geçirmeye çalıştım.

"Ne oldu Serhat?" Kutay'a bakıp içki doldururken konuştu. "Yok bir şey." Melis ve Kutay birbirine bakınca aynı şeyleri düşünmüş gibiydiler.

Antony Serhat'a dönüp "Eğlenmeye çalış dostum." dedi sevecen görünmeye çabalamadan.

Gözlerini kısarak bize bakıp dudaklarını oynattı. Tahminimce "Dostuna sıçayım."demişti. Dişlerimi sıkıp sinirle nefesimi bıraktım.

Kutay ağzını oynatarak Melis'e bir şey söylediğinde kaşlarımı çatıp ne yaptıklarını anlamaya çalıştım. Melis kafasını sallayıp sırıtarak bakınca konuştu. "Şu flört aşamasını hızlı geçmelisiniz." Sesini herkese duyurmak ister gibi bağırmasına anlam yükleyemeyip "Ne yapıyorsun?"diye fısıldadım.

Melis yan gözle Serhat'a baktığında Antony konuşmaya başladı. "Bir isim koymalıyız öyle değil mi bebeğim?" Serhat'ın sinirle cevabımı bekler gibi baktığını görünce Antony'e dönüp ne diyeceğimi düşündüm.

Kutay neşeyle "Hadi artık cevap ver." dediğinde Melis ile birlikte "Hadi hadi!"diye diretmeye başladılar.

Elimle onları susturup Antony'nin elimi ellerinin arasına almasını izledim. Herkes bize bakıyordu. Yani bizimkiler bize bakıyordu. "Ne dersin bebeğim?"

Gülümsedim. "Tabii ki. Yani bir isim koymalıyız." Diğerleri alkışlayınca Serhat'a dönüp tepkisini izledim. Elindeki bardağı sıkıyordu ve yüzü kızarmıştı. Gözlerimiz çakışınca içkimi kaldırıp "O halde bize içelim."dedim.

Diğerleri bardakları tokuşturup bağırınca cesaretle Serhat'a bakmaya devam ettim. Bardağım hala havadayken bardağını yaklaştırıp yavaşça dokunurdu. Bir şey söylemeden dikince Antony ayakta duran beni kucağına çekti.

Kahkaha atıp kolumu boynuna sarınca yüksek sesten dolayı kafam şişmişti ama uyuşuk hissediyordum. Galiba kafam hafiften uçmuştu.

Antony kulağıma yaklaşıp sadece benim duyabileceğim şekilde konuştu. "Daha inandırıcı olmaya ne dersin?"

İçkimi yudumlayıp Serhat'ı tekrar yan gözle kontrol ettim. Kırmızı görmüş boğa gibiydi. Ki zaten benim istediğim bu ve daha fazlasıydı.

Kulağına yaklaşıp "Daha fazla inandırıcı olabilme ihtimalimiz yok bence. Baksana şuna." Kucağında oturan bana bakıp elini bacağıma koydu ve Serhat'a baktı. Kısa süre sonra bana dönüp sırıtınca yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladı. Serhat'ın öfkelenmesini istiyordum ama onu öpebilecek gücü kendimde bulamıyordum.

ARKADAŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin