KURBAN 2 -Bölüm 2

15.2K 694 42
                                    

evet güzel insanlar, düğün öncesi benden sizlere yeni bir bölüm gelsin:):):):)



Gökalp'ten

"Oğlum açmayacaksan o telefonu neden taşıyorsun?" Yedinci aramamdan sonra Rüzgar telefonu açınca ister istemez sesim yüksek çıkmıştı.

"Beyefendi, Rüzgar Bey şu anda hastanede. Benim hemen işe geri dönmem gerekiyor. Lütfen buraya gelir misiniz?"

"Bir dakika, bir dakika sen kimsin? Rüzgar'ın telefonunu neden sen açtın? Ayrıca hastanede ne işiniz var?"

"Rüzgar Bey gece kulübünde düşüp başını çarptı. Ben de onu hastaneye getirdim. Şu an Başak Hastanesindeyiz."

"Tamam bekle, bir yere gitme! Ben hemen geliyorum."

Telefondaki kadın sesi oldukça endişeli geliyordu. Rüzgar'a kötü bir şey olmuş olabilir miydi? Odamdan hızlıca çıkıp arabaya giderken aklımda bu düşünceler dolanıp durdu. Ta ki hastaneye gidip de Rüzgar'ı görene kadar.

Rüzgar onu yatırdıkları yataktan kalkmaya çalışırken bir yandan da onu durdurmaya çalışan hemşirelere bağırıyordu.

"Çek ellerini üzerimden!" Rüzgar kolundaki serumu çıkarırken onu tutmaya çalışan kısa boylu hemşireye bağırınca, "Hey, hey, hey! Sakin ol!" diyerek yanına gittim. Rüzgar kıpkırmızı olmuş gözlerini bana dikerek, "Al şunları başımdan!" diye haykırdı.

"Tamam gidebilirsiniz, gerisini ben hallederim." diyerek hemşireleri gönderdikten sonra hâlâ ayağa kalkmaya çalışan Rüzgar'ı tutup tekrar yatağa yatırdım.

"Ne yapıyorsun sen!"

"Kes sesini biraz! Car car car bağırıyorsun! Başımı ağrıttın." Onu azarlarcasına bağırınca susup arkasına yaslandı. Başını tutup yüzünü buruşturunca, "Neler oldu anlat!" diyerek yatağın yanındaki sandalyeye oturdum.

Rüzgar tam konuşacağı sırada, "Ben artık gidebilir miyim?" diye soran kadına dönüp baktık. Başımla onaylarken, "Teşekkür ederim." diyerek onu gönderdim.

Sonra Rüzgar'a dönerek, "Anlat!" dedim, net bir sesle.

"Deniz'i biraz kızdırmış olabilirim." deyince kaşlarımı kaldırarak, "Yine ne yaptın?" diye sordum.

"Bu sabah evlilik bağı mı nedir bir şeyler saçmalayıp durdu. Karşıma geçip bana diklenince ben de ona iyi bir ders vermek istedim."

"Ne yaptın Rüzgar?" diye sorduğumda Rüzgar başını kaldırıp bana baktı.

"Deniz'i araştırırken birtakım şeyler öğrenmiştim. O zaman pek de umursamadığım için üzerinde durmamıştım." diye konuşurken, "Neyin üzerinde durmadın?" diye sorarak lafını kestim.

"Kadir Yılmaz, Deniz'in babası, karısını aldatıyormuş. Tabii hiç kimsenin bundan haberi yokmuş."

"Eee?"diye sorarken Rüzgar'ın gerçekten de ne yaptığını merak etmiştim.

"İşte Deniz'in o çok güvendiği evlilik bağının kocaman bir yalan olduğunu ona gösterdim." dediğinde ağzım açık bir şekilde ona baktım.

Rüzgar, "Ne!" diye bağırdığında sadece, "Sana inanamıyorum." diyebildim.

"Lan adam da kadın da ölmüş gitmiş. Bıraksaydın da kız onların güzel hatıralarıyla yaşasaydı. Sen nasıl böyle aşağılık bir şey yapabildin?" diye bağırırken ayağa kalkıp ona yaklaştım.

"Bunu Deniz mi yaptı?" diye sorarken elimle başındaki sargıyı işaret ettim.

"Beni itince kayıp düştüm. O sırada başımı çarpmış olmalıyım."

KURBANWhere stories live. Discover now