3.Bölüm: Sessiz Bekleyiş

232 51 26
                                    

Selam ışıldayan yıldızlar

Şimdi hemen kendinize sessiz bir köşe bulun ve hikayemize kaldığı yerden devam edin.:)

Keyifli okumalar!

Booool bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen

*

Dışarda kar yağıyor. Benim içime yağmur...

 Benim içime yağmur

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

3.Bölüm: Sessiz Bekleyiş

*"Vurulan hastanın durumu nasıl?"*

Hemşire gökyüzünü kıskandıracak kadar güzel gözlü çocuğu götürüyordu. Bir an olsun gözlerini benden ayırmadı. Korkuyordu. Acı çekmekten çok korkuyordu.

İnsanın gözleri içinde ki duyguları gösterir derler. Bence bu söz çok doğru çünkü insanın gözleri yalan söyleyemez. Çünkü bir yerden acı verirdi.

Tam şu an gözlerinde ki korkuyu hissetmiştim. Bir insan acı çekerken çok üzülüyordum. O kişinin iyi olması için çabalıyordum.

Ama bu sefer acının tam göbeğindeydim. Nasıl bitecekti bu acı? Hissettirdiği o kadar duygu varken nasıl? Her yere gittiğim de belki onu hatırlayacaktım. Ama ben onu hala seviyordum. Hatası var mıydı? Galiba vardı. Çünkü seven insanın canını acıta acıta üzdü. Ne değişti? Ben canımdan çok sevmiştim. Yetmedi mi ona... Bu acıyı kaldırabilirim herhalde. Şu an öyle darmadağınığım ki hiçbir şey düşünemiyorum. Bir yanım onu seviyorsun diyor diğer yanım yeniden hayatına başlamalısın diyor. Artık gücüm kalmadı. Sevmek de sevilmek de acı getirdi bana.

Hala aynı durumdaydık. O bana bakıyor ben de acı çeken gözlerine. Bir anda gülümsemeye çalıştı. Ben de gülümsemeye başladım. Sonra el salladım. O da el salladı. Ve son kez gülümseyip gitti. Ben de orada ki duran banklara oturdum.

Hastanenin içinde ne çok acı vardı. Ayak bileğinin üstünde koskoca açılmış deri ve doktorun dikme çabaları, ağlayan bir kadın yanında ona destek veren adam ve acı çeken ben. Ne zormuş sevdiğin insanın sevgisini kaybetmek. Keşke bu duruma gelmeseydik. Keşke şu an yanımda olsa. Ama gelmeyecek biliyorum. Ama işte biraz umut besliyorum içimde. Belki sevmiştir diyorum. Belki hala aşıktır diyorum. Acı ne de vicdansızmış. Sevdiği insandan uzak tutacak kadar.

Sanki bir kişi kinini alev topu yapıp benim kalbime atmıştı. Bu ateş ne zaman söner bilmem. Şu yaşadığıma bak ya daha yeni tanıdığım bir insan vuruluyor. Sevdiğim insan beni terk ediyor. Bu dünya neden böyle ki... Belki de bunu yaşamalıymışım.

Ameliyathanenin kapısı açıldı. Hemşire telaşlı bir şekilde yürüyordu. 

Hemen yanına gittim. 

"Vurulan hastanın durumu nasıl?"

Hemşire yerinde duramıyordu.

 "Acilen kan lazım. AB eraj pozitif yoks..." bir anda sözünü kesip cevabımı verdim.

 "Ben verebilirim hemşire hanım." 

Hemşire hiç vakit kaybetmeden kan verme odasına götürdü. 

İki torba kan aldılar. Biraz fazla değil miydi? Neyse önemli olan bir insanın kurtulması. Oturduğum sedyeden kalktım. Koluma morarmaması için baskı uyguluyordum. Hemşireyle odadan çıkıp aynı yere ameliyathanenin önüne geldik. İçeriye hızlı adımlarla girdi. Ben de yine aynı banka oturdum. Artık orası bana ait olmuş gibiydi. Zaman geçtikçe yoruluyordum.

Her dakika saate bakıyordum. Kafamı duvara yaslayıp biraz hastanenin led ışıklarına baktım. Sonra yeniden saate baktım. Yine ve yine...  Artık gözlerim yorulmuştu. Yine baktım saate gözlerim kapanıyordu ki açtım gözümü. Sonra dirseğimi dizime koyup yanağımı yan yatırıp ameliyathane girişine baktım. Gözlerimi biraz kapattım sonra dirseğim boşluğa geldi. Hemen gözlerimi açtım. Duvara yeniden koydum başımı. Saate bakmaya devam ettim. Gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım. 

Düşüncelerim beni uykuya itti.

✨✨Gökyüzünün Yıldızı✨✨

Nasıl buldunuz?

•Sizce incinin kan vermesini doğru buldunuz mu?

İnci sizce Kaan'ı özlüyor mu?

İnciye üzülüyor musunuz?

Gökyüzünün YıldızıWhere stories live. Discover now