26. Bölüm

1.2K 105 11
                                    

Kasım'ın iş sorunları çıkıyordu bir yandan. Adile'nin Saadet ablasının eşi Mehmet baharat  sektöründe iş yapıyordu. Sonrasında bir mobilya dükkanına ortak olmuş ve işleri kötüye gittiğinde geri vermek sureti ile Kasım'dan borç istemişti. Kasım ise güvenerek kredi kartlarından birini vermişti.

Bir gün ani bir haber ile Mehmet'in iflas ettiğini ve Kasım'ın kartından tam seksen bin TL para çekildiğini öğrendiğinde büyük şok yaşadı. Hem kandırılmış, hemde parasından olmuştu. Polis Mehmet hakkında yakalama kararı çıkardığında ise çok geçti, Saadet'i de alıp her şeyi geride bırakıp yurt dışına kaçmıştı.

Kasım ona böyle bir durumdan söz etmeden insan yerine koyup haber vermeden kaçıp gittiği için kızgındı. Zihniyeti farklı olduğu için hep konulara başka yönünden baktığından dolayı elinde bir tek Adile kaldığını düşünerek onu suçlayıp rencide ediyordu. Karısının ablası ve eniştesinin attığı kazığı Adile'ye mâl etmişti.

Halbuki Adile'nin yine her zamanki gibi hiç bir suçu yoktu. Ona eniştesine borç vermesini söyleyen Adile değildi ki, hem iş konuları şöyle dursun aile mevzuu yada Adile'yi ilgilendiren mevzuları dahi ona soran, eşine danışan bir adam değildi Kasım. Her zaman kendisi hatalı ve hep kendisi kusurluydu. Yine kendi kusurunu örtüp üste çıkmak için Adile'yi ailesinden vuracaktı.

"Yok artık bu kadar da olmaz" denilecek derecede yıllarca Adile haklı olduğu bir konuyu gündeme getirse hep bu kazık Adile'nin suçuymuş ve kendi ailesine kasten Kasım'ın parasını çalıp yedirmiş gibi muamele ederek başına kakacaktı.

Mehmet kaçarken dükkandaki iki milyon değerindeki mobilyayı Kasım'a bırakmıştı. Üzerinde icra yüklü haciz malı,parası ödenmemiş mal haram olduğundan (çokda helal haram şuuru yoktu lakin) Kasım ona dokunmadan direk o mobilyaların sahibi olan ve bu iflastan dolayı ağlayarak almaya gelen Kayseri firmasına kendi mallarını teslim etmişti. Mehmetin bulaştığı tefeciler ise iri yarı bir kaç adam yollayarak vekil bıraktığı Kasım'a gelip tehdit etmiş o zamanlar en sevdiği kırmızı Citroen arabasını altından almışlardı. Hem kendi hakkını alamamış hem en sevdiği aracı elinden gittiği için öylece kalakalmıştı.

Bu süreç içerisinde Kasım'ın kardeşi Adem, babaları çocuklarının başlarında durmadığından kızların başına her hangi bir durum gelse onu mesul tutacağı korkusundan ve dükkandaki malını mülkünü yani kendi rızıklarını başkalarına yedirdiği düşüncesi ile bunları Kasım'ın yüzüne söylemeyerek uzun bir mektup yazıp abisine göndererek ayrılmıştı bahçeden. Kasım ise ona bir jeep ve büyük arsalı bahçeli bir ev alarak ortaklığını ayırmıştı.

Zaten yıllar öncesinde Ahmet'de dükkanı bırakıp normal kale bodur ustalığı yaparak, sonrasında ise köyde bir kıraathane açarak geçimini sağlamış böylelikle ortaklıktan ayrılmıştı. O sebeple Kasım iş sektöründe de yapayalnız bir başına kalmıştı.

O zamanlar şehrin en iyi on sektörü arasında kendi inşaat sektörü de yer alıyordu. İşleri gayet iyi gidiyordu. Eskişehir'in en işlek semtlerinden biri olan Bağlar'da yüz küsür inşaatı ve bunun yanı sıra tamamlanmış yapıları vardı. Kendisine ait kalabalık bir cadde üstünde 4+1 evi ve Sema ile oturduğu dubleks dairesi duruyordu. Fakat içine kredi faizi bulaşmış ve rızasız işler döndürdüğü, eşinin çocuklarının rızkını başka şekilde yediği bir iş sektörü her zaman şehrin en iyisi olarak kalamayacaktı.

Kasım bu sebeple kendi suçunu kusurunu örtmek için Adile'yi her fırsatta güya eksik bulduğu bu yönü ile rencide edip her seferinde ailesine kötü ithamlarda bulunarak aşağılıyor ve çocuklara daha çok takmaya başlıyordu.

Adile'nin ailesinin başına kakılması, onlara suçları olmadığı halde hainler, hırsızlar,adiler gibi ağır ithamlarda bulunması çok zoruna gidiyordu. Üstelik üzerine baskı yapıyor annesi Meryem ve kardeşlerine tavır alması için uğraşıyordu. Kavga çıktığında ise genelde Adile Kasım'ın yüzüne lafını söylediğinde dayak yediğinden hep telefonda tartışıyordu. Dövmeye geleceğini söyleyip telefonu kapattığında ise güzelce saklanıp kendisini dayaktan kurtarıyordu.

ANNEMİN HİKAYESİ 🥀 (Gerçek Yaşanmış)Where stories live. Discover now