22. Bölüm : Issız Orman

2.5K 87 10
                                    

Evet böcükleeriiiim ben geldiiim uzuuuun bir zamandan sonra :D

Bölümde kullandığım küfürler için şimdiden özür diliyorum. Ama zorundaydım. Bölümde size çook özel bir yılbaşı sürprizin var. Umarım beğenirsiniz.( Gife aldanmayınız)

Yeni yılınızı kutluyor ve hepinizi öpüyor, uzatmadan bölüme geçiyoruum.

Hepinizi çooook seviyorum, öpüldünüz . xoxo

YUKARIYI OKUMADAN GEÇMEYİN !

Önceki Bölümden :

Zeynep'in Ağzından :

Yüzümde hissettiğim hafif baskıyla hafif bir tebessüm ediyorum. Alina yanağımı okşarken iyi ki yanımda diye aklımdan geçiriyorum tekrar. O olmasa ne yapardım hiçbir fikim yok doğrusu . İyi ki var. Onun sayesinde belki de şu an hayattayım. Ona minnetle gülümserken gözlerimi kırpıştırıyorum.


Karşımda gördüğüm kişi ve onun gülümsemesi ile gözlerimi kocaman  açıyorum ve çığlık atıyorum birden bire . Olamaz !

- Turuncu ?!

Yeni Bölüm :

 Zeynep'in Ağzından :

" Turuncu ?" derken sesimdeki şaşkınlığı gizleyemiyorum. Yattığım yerden doğrulmaya çalışırken o arada kaşlarımı çatıyorum. Onun burada ne işi var !

" Ze-zeynep.  Şey ben senden haber alamayınca .. En sonunda böyle bir yola başvurdum. " derken eliyle kendi ensesini sıvazlıyor. Ben ise tek kaşımı kaldırıp tekrar bir soru yöneltiyorum karşımdaki adama.

" Sen nasıl girdin içeri ? " derken ağzından küçük bir kıkırtı dökülüyor, bense olayı hala anlayabilmiş değilim açıkçası.

" Şeyy. Tırmanarak. Senin odanın kapısı açıktı ve ben de girdim .. " derken şaşkınlıktan ağzım açılıyor. Hışımla ayağa kalkayım derken dengemi kaybediyorum ve sallanıyorum. Kerem beni belimden tutup az sonra gerçekleşecek olan düşüşümü engellerken bu güçlü kollara bir kez daha teşekkür ediyorum içimden.

En sonunda dengemi kurduğumda Kerem'in ellerini üzerimden itiyorum ve olayın gerçekliğine vararak konuşmaya başlıyorum, daha doğrusu ilk o başlıyor, ben de arkasını getiriyorum.


" Seni gerçekten çok merak ettim. " derken yüzündeki çaresizliği gördükçe içim burkuluyor. Sarılmamak için çok zor tutuyorum kendimi . Keşke beni sevseydin diyorum içimden, keşke..

" Kerem, bak. Fazla uzatmayacağım. Birşey oldu ve ben iyi değilim. O yüzden şu aralar kimseyle görüşmek istemiyorum. Beni yalnız bırakır mısın, lütfen .. "

" Benimle de mi ? "

" Kimseyle dedim Kerem, nesi var anlaşılmayacak ? "

" Ben senin için kimse miyim yani Zeynep, bunu mu ima etmeye çalışıyorsun ? " . Ah be adam, git diyorum, acıtma canımı diyorum. Benim değilsin sen , başkasına aitsin, git onun yanına ne olursun.

" Kerem niye işleri zorlaştırıyorsun ? " derken kararlı bir tavırla yanıma gelip arkamda bulunan koltuğa oturuyor. Ben ise hızla arkamı dönerken ne yaptığını kavramaya çalışıyorum. Ah, gerçekten mi ?

" Madem bana birşey anlatmıyorsun, o halde ben de anlatana kadar burada beklerim. " derken onun kararlı tavrına karşılık yapmacık bir şekilde sırıttım.

" Çok beklersin canım . Anca rüyanda . "

" O zaman daha iyi bir fikrim var kıvırcık cadı . " derken ayağa kalkıtı ve kolumdan tuttu . Ben ne olduğunu anlayamadan kıvrak bir hareketle beni kucağına aldı. Büyüüük çaplı bir çığlık atarken o ise sadece gülmeyi tercih etti.

Beni kucağına almış bir vaziyette merdivenlerden çıkarırken bense kollarına vuruyordum. Etki ediyor muydu ? Galiba hayır . Hatta beni taşımanın kendisine yük bile olmadığı apaçık ortadaydı. Ucube kas hayvanı. Ben bunları düşünürken duraksadım. Ne ucubesi Zeynep, adam yunan heykeli gibi. Şimdi çarpılacaksın.

Şu trajikomik olayda bile bunları düşünmem çok salakçaydı ama ben yerimi sevmiştim açıkçası. Hatta artık burada uyuyabilirim, açıkçası bayağı konforlu. Ayrıca ısıtmalı .

Ve yine ben bunları düşünürken odamın kapısına geldik. Gözlerimi kocaman açıp Kerem'e bakarken içimden " yoksa bu şey için mi, oha ama, olamaz dimi, yok canım, hii pis sapık " gibi aptal düşünceler geçti.

Odadan içeri girerken beni kapının önünde yere bırakmasıyla derin bir oh çektim. Ama hala ne yaptığını anlayamamıştım. Nihayet dakikalardır kapalı tuttuğu ağzını açıp birşeyler söyleyebildi.

- Hazırlan .

Ne ! Wtf ! Ne diyorsun sen be adam !

" Pardon ? "
" Hazırlan dedim Zeynep, seni bir yere götüreceğim. " derken sesi gayet emin ve kararlıydı. Ama bir Zeynep Yılmaz böyle numaralara kanar mı asla. Ne olursa olsun onunla gitmeyeceğim. Kıçımı yırtarım, yine de gitmem.

-------------------------

Yoldayız.

İnanabiliyor musunuz ? Aynı kararlılıkta beni öylece bekledi ve gerçekten etkili tehditler kullandı ama en çok etkilenip çığlık attığım ise " Eğer 5 dakika içerisinde hazırlanıp yanına birkaç kıyafet almazsan, beni zorlarsan, şimdi, seni burada beceririm. Ve bunu yaparım. Gerçekten " . Bu lafından sonra çığlık atıp derin bir yutkunuştan sonra 2 dakika içerisinde hazırlanıp yanıma birkaç kıyafet aldım.

Kıvırcık ve Turuncu (ZEYKER)Where stories live. Discover now