8. Bölüm : Uyanış ve Sonrası

4.8K 104 10
                                    

Önceki bölümden :

Anlık bir nefesle gözlerimi açıyorum.Yukarıda duran beyaz ışık sayesinde gözlerimi kısmak zorunda kalsam da kısa sürede gözlerim açılıyor.Bana ne olduğunu anlamaya çalışırken elimde bir ağırlık hissediyorum.Kafamı oraya doğru çevirdiğimde kocaman bir el görüyorum.Anlık bir refleksle elimi elinden çekerken elin sahibini öğrenmek için kafamı kaldırdığımda ve gördüğüm kişi karşısında ağzımdan  şaşkınlık,kırgınlık,kızgınlık,sevinçle karışık duygu barındıran tek bir kelime çıkıyor :

-Kerem ?

Yeni bölüm :
Zeynep'in Ağzından :

-Ze-Ze-Zeynep.U-u-uyandın.Şükürler olsun uyandın.
Demesiyle boynuma sarılması bir oluyor. N'oluyor ya ? Hatırlamaya çalış Zeynep, en son okuldaydın.Kerem'le o lanet konuşmayı yaptın,eve gittin ve...İNTİHAR ETTİN VE ŞU AN YAŞIYORSUN !! Hay lanet olsun ya,yine başarılı olamadın mal Zeynep,herşeyde olduğu gibi..

-Doktor beeeeeey,Zeynep,Zeynep uyandııı .
Kerem'in bu coşkulu  ve yüksek olan sesi elimi kulağıma götürmeme neden oldu.Doktor ve yanındaki hemşireler koşuşturarak gelirken hemşirler olduğu yerde takılı kalıp Kerem'i,daha doğrusu kas ve adonisleriyle bakışmaya başladılar.Doktor yanıma geldi,beni süzdükten sonra gülümsedi.Bu sefer de o gayet coşkulu bir sesle konuşmaya başladı.
-Kendinizi nasıl hissediyorsunuz Zeynep hanım ?
Nasıl mı hissediyorum ? Bu da soru mu doktor bey ? Kendimi süper (!) hissediyorum.Bir insan kendini intihar edip başaramadıktan sonra bunun verdiği coşkuyla (!) ne kadar mutluysa o kadar mutluyum ben de.Adamın sorduğu soruya bak be.
-İğrenç hissediyorum.
Doktor ve Kerem bana şaşkınlıkla bakarken doktor sakin bir şekilde nedenini sordu.Ah tabi canım nedenini söylemez miyim ben sana hiç ?
-Çünkü ölmem gerekiyordu yaşamam değil ! Ve gerizekalı ben yine bi işi başaramadan tekrar hayata döndüm.
Doktor bana hala sakin bir ifadeyle bakarken ben de aynı sakinlikte ona bakıyordum.Heralde adamla saatlerce bu şekilde bakışabilirdik.Tanrım ne kadar da romantiğiz biz böyle ?!
Kafamı hafifçe çevirip Kerem'e baktığımda yüzündeki pişmanlık,şaşkınlık,üzüntü keder ve daha bir çok negatif duyguyu görmemle kaşlarım hafifçe çatıldı. Ne yani benim bu sözlerime üzülmüş müydü ? Madem ölmemi, daha doğrusu ölmeye çalışmamı bu kadar istemiyordun o zaman neden ağzına geleni söyledin acaba sayın turuncu bey ?
-Böyle düşünmeniz yanlış bence Zeynep Hanım.Yaşadığınız için kendinizi şanslı sayabilirsiniz bence .
-Hah ! Hiçbir şeyde şanslı olamadım, ola ola bunda mı şanslı olabiliyorum acaba doktor bey ?
Gözlerimi devirdim.Ne olurdu sanki ölseydim ? Kerem'i görmek,annemi hissetmek, ya da okulda olacak dedikoduları duymayacaktım.Oh mis.Ama hayat buna izin verir mi ? Hiç Zeynep'in mutlu olmasına izin verir mi ? Tabi canım.Zeynep anca acı çeksin zaten.Gözlerimi bileklerime çevirdiğimde bileklerime dikiş atıldığını farkettim.Çok belli oluyordu izler ve bundan hoşlanmamıştım.
Kafamı Kerem'e çevirdiğimde Kerem'in bana bakan dolu gözlerini gördüm.Dokunsalar ağlayacak gibiydi.Kyamam ben sana.Geber -_-
-Bakma bana öyle Kerem.
-Zeynep,ben gerçekten çok, çok özür diliyorum senden. Kalbini kırmak istememişt..
-Ama kırdın ! Her zamanki gibi kalbimi paramparça ettin ve şimdi özür dilemen bileklerimdeki bu izleri veya sana olan kırgınlığımı geçirmiyor. O yüzden lütfen konuşmayalım.

Aferin Zeynep ! İşte bu kadar. Kapak ettin çocuğu.Haketti ama bunu o. Sürtsün burnu biraz bakalım.Ayyy içimden düşünmek bile beni yoruyor ha.Alt tarafı bileklerimi kestim ne bu yorgunluk yani.Kafamı yukarı kaldırdığımda doktorun bana olan bakışlarına yine maruz kaldım.Ve yine romantik bir şekilde bakışmaya başladık.Amca 50-60 yaşında vardır ama ne yalan söyleyeyim çok romantik bakıyor.Helal.En sonunda bu bakışmaya daha fazla dayanamayıp doktora soru sordum.

Kıvırcık ve Turuncu (ZEYKER)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz