16. Bölüm : Kerem oğlum sen hala gebermedin mi ?

3.6K 85 11
                                    

MERHABA BEBEKLERİM, BÖCÜKLERİM. BU UZUN BİR BÖLÜM OLDU . AMA ÖZEL BİR SEBEBİ VAR. UMARIM BEĞENİRSİNİZ BÖLÜMÜ. 1 HAFTADIR BUNUNLA UĞRAŞIYORUM ZİRA.

SEBEBİNE GELİRSEK ... ARTIK BİLİYORSUNUZ Kİ MAALESEF OKULLAR AÇILIYOR VE BEN ESKİSİ GİBİ SIK SIK GİREMEYECEĞİM. HATTA HİÇ GİREMEYE DE BİLİRİM.  EĞER GİRERSEM DE EN FAZLA 3-4 SAYFALIK PAYLAŞABİLECEĞİM. BEN DE ÇOK ÜZGÜNÜM.

BÖLÜM ŞARKISINI HİKAYEYE UYDUĞU İÇİN     @gunes-ruya ile seçtik. Rüya'm gerçekten çok yardımcı oldu bana bu konuda.

Bu arada duyuru bölümündeki " TANITIM VİDEOSU" nu açamamış olabilirsiniz. Engel yapmışım yanlışlıkla :D Ama düzelttim. Artık izleyebilirsiniz. Neyse artık uzatmayayım da bölüme geçin canlar.

Keyifli okumalaaar . Sizi çok seviyor ve yanaklarınızdan öpüyorum xoxo

Önceki Bölümden :

Kapının zilini çalıp bir kez daha saçımı başımı düzelttim ve kapının açılmasını beklemeye başladım. Umarım ters bir tepki vermez. İçimden birazdan gerçekleşebilecek konuşmaları hayal ederken gülümsemeden edemiyordum. Sırıtan bir biçimde kapının  açılmasını beklerekn nihayet açıldı.

Kapının başına Ada'yı, üzerinde erkek gömleğiyle - ki muhtmelen Kerem'in- dudakları şişmiş bir halde bana bakarken, Kerem'i de arkasında, üstü çıplak bir şekilde görünce az öçnceki sırıtan ifadem hızla söndü. Sert bir şekilde yutkunurken ağzımdan fısıltı şekilde tek bir kelime dökülebildi .

- Kerem ?

Yeni Bölüm :


Zeynep'in Ağzından :

- Kerem ?

Gözlerim kızarmış, dudaklarımı birbirine bastırmış bir şekilde Ada ve Kerem'e bakarken Kerem'le göz göze geliyorum. Bakışlarını çözememekle birlikte bu haline de anlam veremiyorum. Ada'nın bana hesap sorar gibi bakışını gördüğüm an da kendime geliyorum ve duruşumu düzeltiyorum elimdeki telefonu Ada'ya uzatarak tek tük de olsa konuşmaya çalışıyorum.

- Şey.. Ben gerçekten.. - derin bir nefes alıyorum - Özür dilerim. Rahatsız etmek istememiştim. Kerem.. Telefonunu arbamda unutmuş da.

Ada birşey söylemek yerine elimden hışımla telefonu alıyor ve tek kaşı havada " hala burada ne bekliyorsun " bakışlarını yolluyor bana.

Kerem'in bana bakan gözlerine karşılık vermek istesem de yapmıyorum, yapamıyorum. Daha fazla  açıklamaya gereksinim duymadığım için gözlerimi ondan kaçırarak arkamı dönüyorum ve derin bir nefes alarak yürümeye başlıyorum. Olabildiğince hızlı..

Arkamdan gelen adımları, daha doğrusu koşma sesini duyduğumda adımlarımı hızlandırıyorum. Güçlü ve büyük bir kolun  beni sertçe çekmesiyle sarsılıyorum ve yüzüm direkt olarak Kerem'e dönüyor. Sıkıntıyla nefesimi dışarıya verip Kerem'in gözlerine hesap sorarcasına bakıyorum.

- Zeynep bak dinle. Özür dilerim. Gerçekten çok özür dilerim. Gerçekten aramızda birşey olmadı Ada'yla. Açıklayabilirim.

Duruşumu değiştirip bir ayağım sabitken ağırlığımı diğer ayağıma veriyorum. Kollarımı kavuşturup Kerem'e hiçbirşey olmamış gibi gülümserken o ise bakışlarımı çözmeye çalışıyor. Kendimden bile beklenmeyecek bir sakinlikte konuşmaya başlıyorum.

Kıvırcık ve Turuncu (ZEYKER)Onde histórias criam vida. Descubra agora