bad family ° jjk

finito

İyi okumalar ♡

"Bu teyze kılıklı yılan niye bu kadar yüzsüz, resmen zorla kendini davet ettirdi." göz devirip sinirle kollarımı göğsümde birleştirip kalçamı tezgaha yaslamıştım.

"Sun Yeon sadece boşver." diyerek yanağımı okşadığında ciddi ve sinirli ifademi bozmadan Jungkook'a bakmaya devam etti.

"Boşverebilsem zaten verirdim Jungkook. Hareketleri öyle gıcık ki kafasında çamaşır makinası parçalamak istiyorum." şaşkınca gözlerini belertip gülmemek için dudaklarını bir birine bastırmıştı.

"Ne yapıyorsunuz burada çifte kumrular." konuşcağım sırada Minha konuşarak mutfaktan içeri girmişti

Bir rahat bırakmadı yemekten beri, kıçı kayık yürüyen estetik ne olacak..

"Sevgilimle yanlız kalmaya çalışıyorum, malum bazı teyzeler baya bir parazit oluyor aramızda." Minha yapamacık bir şekilde gülümseyerek elini Jungkook'un omzuna koymuştu.

"Ne kadar şakacısın minik şey seni, bir de bu saçlarla daha da minik gözüküyorsun. Minik bebeğim." diyerek öpücük attığında yüzümü böcek görmüşcesine iğrenerek buluşturmuştum.

"Ha ha ha kahkaha sikişmesi yaşadım resmen, bir daha olmasın." ciddileşip kollarımı serbest bırakarak dolaba ilerledim.

Bir kaç tane soğuk kahve çıkartarak masaya oturdum.

"Jungkook sen öyle kahve yapıyorsun ama yaşlılara kahve iyi gelmez, gece uyuyamaz falan sabah huysuzlanır." demiştim yüzümü 'durum vahim' dercesine buruştururken.

"Küçüklerinde bu saatte ayakta kalması pek iyi değil, saat on'dan sonra uyuman lazım bebeğim." o bebeğim lafını ağzından sokup kıçından çıkartsam keşke.

"Olmayan beyninle nasıl yaşıyorsun hala anlamış değilim." başımı hayretle sallayarak Jungkook'un yanına gitmiştim.

Yaptığı içecekleri tepsiye koyarak bana bakmıştı.

"Hadi gelin." tepsiyi eline alarak salona ilerlediğinde peşinden ilerledim.

Salona girip koltuğa oturup Jungkook'un bekledim, elinde ki tepsiyi orta sehbaya koyup içinden iki pardağı alarak birini bana uzatmıştı.

Ama bana uzattığı kahve değil çilekli süttü.

"Ne kadar düşüncelisin Jungkook, küçükler için süt daha iyi her zaman. Hem güzelce uyursun." Minha'yı takmadan Jungkook'a bakmıştım.

"Küçük olduğu için değil daha sağlıklı olduğu ve gece uyuması gerektiği için bizzat hazırladım. Taze çileklerden yoğurtta yaptım, canın bir şeyler yemek isterse dolapta." bana göz kırparak kahvesinden bir yudum aldığında yutkunmuştum.

Heralde düştüm, hemde fena düştüm.

Başımı sağa eğerek yüzümde ki salak sırıtışla bir süre Jungkook'a bakmıştım, bana baktığını fark ettiğimde kendime gelerek öksürmüş ve çilekli sütümü içmeye başladım.

"Imm, tadı harika! Hiç dışarıdakilere benzemiyor, onlardan daha güzel." demiştim şaşkınca.

O ise bir süre bana gülümseyerek bakmış ve ardından beklemediğim bir şey yaparak bana doğru uzanarak dudaklarıma öpücük kondurmuştu.

Bir süre sonra geri çekilerek işaret parmağıyla burnuma vurdu hafifçe.

"Afiyet olsun bebeğim." şimdi nasıl çatlıyordur Minha cadısı.

Tanrım nasıl güzel bir sevgili verdin bana, beni kıskandırmaya çalışmıyor!

"Teşekkür ederim." sırıtarak sütümü içmeye devam ederken karşı koltukta ki Minha çarptı gözüme.