endişe

8K 655 115
                                    

İyi okumalar ♡

"Selam, saçların çok seksi gözüküyor." sıkkınca oturduğum masaya dank diye oturup, sırıtarak konuşmuştu tiki kılıklı herif.

Kasıla kasıla saçlarımı elimle arkaya doğru savurup, gülümsedim.

"Biliyorum, bilmediğim bir şey söyle." demiştim.

Bu saçımla herkes küçük bir çocuğa benzetmişti beni.

"Sana aşık oldum, hemde ilk görüşte." dediğinde, sırıtmıştım.

"Siktir lan ordan." masadan kalkıp, bizimkilerin yanına ilerlemiştim.

"Kimdi o?" Min ji'ye bakıp omuz silktim.

"Tanımıyorum."

"Nasıl tanımıyorsun, sırıtarak konuşuyorsunuz." dudaklarımı aşağı sarkıtıp, kaşlarımı havalandırdım.

"Bilmem, tüm manyakları kendime çektiğim için hangi tür manyaklardan bilemeyeceğim." Yu jin hala masada oturan çocuğa bakarak yanımıza gelmişti.

"Ne ayak?" kıro konuşmasına göz devirip, konuşmaya başladım.

"Sol ayak aşkım." göz devirdim. "'Ne ayak' ne saçma bir soru ya? Neyse, saçlarımın seksi olduğunu falan söyledi işte. Kısaca saçtan anlayan biri." diyip, bilmişcesine kafamı sallayıp güldüm.

"Bu saça seksi dediyse kesin sapıktır. Baksana aşkımsu, bu saçla olsa olsa uwu olursun. Seksi nerden çıktı?" Min ji'ye bakıp, gülmüştüm.

"Min jisu, susar mısın anasını satayım?" diyip, Joon seo'nun elinde ki tepsiyi alarak 6 numaralı masaya ilerledim.

~

"Ya ama ben kazandım, Joon seo! Hadi aşkımsular, verin paramı." iddia ya girmiştik, dışarıda ki Porsche'nin kime ait olduğunu tahmin edecektik.

Ve ben bilmiştim, 7 numaralı masa'da oturan çocuğun arabasıydı.

ASLA MASA DA ARABASININ ANAHTARINI GÖRMEMİŞTİM!

"Aegyo yaparsan veririm." anında kaşlarım çatılırken bütün hareketlerimi durdurup Joon seo'ya bakmaya başladım.

"Banane, yapmak zorunda değilim." omuz silkip kasaya ilerledi.

"Madem öyle vermem." sinirle ayağımı yere vurup, kasaya ilerledim.

"Bana denmedi ki, bana aegyo yapacaksın denmedi arkadaş. Banane!" dediğimde Jung woo girmişti araya.

"Ben dedim, duydunuz değil mi?" hepsi kafa salladığında, suratsız ifademe büründüm hemen.

"Bilerek yapıyorsunuz değil mi pezevenkler?" diyip gözlerimi kısmış ve küfür etme moduma giriş yapmıştım.

"Sizin ebenizi--n kocasının, halasının, kayunçosunun, kardeşinin orta okuldaki öğretmenini sikeyim." demiştim sinirle.

"Oha aykü, o ne biçim bir küfürdü. Her neyse, sen sağırsan bizlik bir şey yok. Ya aegyo yaparsın, ya da parayı unut." sıkkınca bir nefes verip, dudaklarımı ıslattım.

"Amına koyayım ya, pavyona düşmüş gibi hissediyorum kendimi." hepsi halime gülüp, karşıma geçmişlerdi.

"Video'ya almak yok, hemen olup bitecek?" dediğimde hepsi gülmemeye çalışarak başlarını sallamıştı.

"Üf tamam be! Hoş bu saçınla ne yapsan aegyo yapıyor gibisin." hareketlerimi durdurup, tek kaşımı kaldırdım ve başımı hafif eğerek kirpik altımdan Joon seo'ya bakmaya başladım.

bad family ° jjkWhere stories live. Discover now