tanışma girişme falan

24.8K 1K 1K
                                    

Bebeklerim umarım bu kitabımı çok çok seversiniz.

Yorum ve oylar attığında ikinci bölüm gelecek!

Sizi seviyorum. ♡

Öptüm sizi şap şup 👅👄

Başlangıç tarihlerinizi şöyle alayım.

İyi okumalar ♡

"Hadi Sun yeon, gelecekler şimdi."

Annemin sesini duyduğumda göz devirdim. Neden beni rahat bırakmıyordu?

"Sen ve gerizekalı yeni kocanla vakit geçirmek istemiyorum." diyip kitabımı okumaya devam ettim.

Sevmiyordum annemin her bulduğu kocadan ayrılışında, başka birini bulup hemen evlenmesini.

Zaten kim severdi ki? Annem tam bir azgıdı. Durdura bilene aşk olsun. İlk kocasından olan kızıydım ben, babam yaşıyordu tabiki.

Fakat lanet velayetim küçükken anneme verilmişti. Aslında ikisinin yanında da kalmak istemiyordum, fakat başka eve çıkacak param yoktu.

Neden benim annem babam da diğer anneler babalar gibi değildi? Hep merak etmişimdir, neden benim annem normal bir anne gibi değildi?

Tabiki cevabı yoktu, tanrı böyle vermişti. Çekiyordum, ne kadar sinir olsamda böyleydi. Yapacak bir şeyim yoktu.

"Hadi, bak konuşmam seninle bebeğim." aman çokta sikimdeydi, göz devirip yatağımdan kalkıp kafamı kaşıdım.

"Gelmeyeceğim." diyip yolda üzerimi çıkarta çıkarta banyoya ilerledim. Kısa bir duş alıp üzerimi değiştirdim.

"Gelmene gerek yok, onlar buraya gelecek bebeğim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Gelmene gerek yok, onlar buraya gelecek bebeğim." diyip güldü annem, cidden hayattan ne kadar soğuyabilirdim merak ediyordum.

"O zaman ben babama gidiyorum." diyip omuz silktim.

Merdivenlerden inip aynanın karşısında rujunu süren anneme bakıp göz devirdim.

Tanrım, cidden oynak kadının tekiydi. "Lütfen ama Sun yeon, annen yeni eşini seninle tanıştırmak istiyor." diyip şirinlik yapmaya çalışınca iğrenir gibi suratımı buruşturup göz devirdim.

"Bu tanıştıracağın 10. eşin anne." diyip mutfağa ilerleyip dolaptan soğuk kahve aldım. İçe içe kapıya ilerleyip ayakabılarımı giyindim, kapıyı açıp gidecekken karşımda gördüğüm iki bedenle duraksayıp tek kaşımı kaldırdım.

"Bu mu yeni oyuncağın?" diyip adamı süzmeye başladım, oldukça yakışıklıydı. Eh annem asla ıskalamaz, şaşmamak lazım.

Adam anlamazca bana baktığında geri çekilip göz devirdim. Diğer çocuk daha gençti, yoksa evleneceği adam o muydu? Aman be, ne diye sikliyorsam?

"Hadi ben kaçtım." diyip kapıdan kahvemle birlikte çıkacakken koluma dolanan ellerle durmak zorunda kalmıştım.

"Ne var?" diyip göz devirdim, en başından beri ağzımdan çıkarmadığım pipeti tutup ağzımdan çıkarmıştı annem.

Zorla beni içeri sürükleyip öne mal gibi sunduğunda göz devirdim. "Bu benim kızım, Sun yeon. Kızım bu beyefendi de Min joon, evleneceğim adam." diyip utanıp başını eğdi, sanarsın ilk defa evleniyor. Ulan boyun kadar kızın var be.

"Seni çöpe atacak poşete yazık." diye mırıldandığımda adam kalkıp hafif eğilip gülümsemişti, elini uzatıp. "Memnun oldum." diyince zorla gülümseyip kafamı hızla salladım, elini sıkıp geri çekildim.

"Memnun olsan da olmasan bu evde ki ömrün bir rimelimin ömrü kadar yani.. yaklaşık 6 ay." diyip omuz silkip gülümsedim. "Efendim?" diyip kaşlarını havalandırdığında omuz silktim.

"Yok birşey."

"Bu da yeğenim Jungkook." diyip yeğenini taktim ettiğinde kafamı sallayıp arkamı dönüp evden çıkmaya yeltendim ama annem izin vermemişti.

Binlerce kez göz devirip gösterdiği koltuğa oturmuştum, biraz daha erken giyinseydin şimdiye çıkmıştın bu lanet evden salak Sun yeon.

~~

"Sen ne iş yapıyorsun kızım?" bu adam ne garip biri ya? Hayır, annem bunu nasıl tavlamış ki? Adam normal bir adam, hiç annemlik değildi.

Önceki kocaları nasıl insanlardı, hatırlayınca bile göz deviriyorum. Ayrıca bunlar ne boş boş konuşuyor, başım oldu kazan. İçinde ayran çorbası yapıyorlar, veryim mi bir tas?

"Kızım!" annemin sesiyle kendime gelip kafamı iki yana salladım. "Hm?" diyip kaşlarımı havalandırdım.

"Min joon sana bir şey sordu." dediğinde kaşlarımı çattım, dalmışım sanırım. Eh haklıyım, adama üzülüyordum. Annem gibi biriyle evlenecekti.

"Duymadım." diyip omuz silktim, esneyip koltukta arkama yaslandım. "Ne iş yaptığını merak ettim." diyip gülümseyerek bana baktığında suratsız yüzümü karşımda gülen adama çevirdim. "Garsonluk." diye kısaca cevap verip, başımı ovaladım. "Jungkook'da psikolog, degil mi hayatım?" diye araya girdi annem, vay be psikolog muymuş?

"Rica etsem annemi muayene eder misin?" diyip anlık gülümseyip, gülümsememi durdurdum.

Annem bana bakıp kaşlarımı çattığında gülümseyip göz kırptım.

"Anneni değil de seni muayene etmek daha mantıklı geldi." dediğinde kaşlarımı çatıp karşımda ukalaca konuşan çocuğa baktım, götümün kenarı beni muayene edecekmiş. Peh.

"Öyleyse ilk önce muayeneye kendinden başlamalısın." diyip kaşlarımı anlık kaldırıp indirdim, tabii göz devirmeyi ihmal etmiyordum. Şimdiden sevmemiştim bu çocuğu.

~~

Bölüm sonu!

Bölüm sonu!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
bad family ° jjkWhere stories live. Discover now