bana öyle bir şey denmedi

8.7K 636 321
                                    

İyi okumalar ♡

"Sun yeon?" Jungkook'un sesini duyduğumda, arkamı dönüp gülümsemiştim.

"Efendim?" hayretle yanıma gelip, gülmüştü. "İlk defa 'benim' ya da 'ne var' diye cevap vermedin." sıkıca bana sarılmış ve yanaklarımdan öpmüştü.

"Buna mı takıldın?" başını sallayıp ellerini ceplerine sokmuştu. "Mesleki deformasyon." gülümseyip başımı iki yana sallamıştım.

"İşin bitti mi?" başımı olumsuzca sallayıp dudaklarımı iki yana gerdim.

"Buraları silmem lazım, sonra işim bitiyor." ceketini çıkarmaya yeltendiğinde ellerimi omuzlarına yerleştirip başımı iki yana salladım.

"Beş dakikalık iş, sen otur lütfen." bana 'emin misin' dercesine baktığında, başımı sallayıp gülmüştüm.

Çocukların işleri olduğu için çıkmıştı, benden başka kimse kalmamıştı kafe'de. Bugün onlara Jungkook'la sevgili olduğumu söylememiştim.

Jungkook ile beraber söylemek istiyordum, tanrım ifadelerini deli gibi merak ediyorum.

Bugün Jaehyun'dan o'nu öylece bırakıp gittiğim için özür dilemiştim, sıkıntı olmadığını belirtince rahatlamıştım.

Hayatıma yeni girmişti fakat alışmıştım Jaehyun'a.

Mutfağa girip bir tane kahve yapmıştım hemen, yaptığım kahveyi kupaya döküp elime alarak Jungkook'un yanına ilerledim.

"Al, ben buraları silerken içersin için ısınır." Jungkook şaşkınca bana bakmaya başladığında gülmüş ve kupayı masaya bırakmıştım.

İlk önce masaları sonra yerleri silmiştim, işim bittiğinde üzerimde ki önlüğü çıkartıp çantamı aldım askılıktan.

"İşim bitti, çıkabiliriz." demiştim sonda ki 'i' yi uzatarak. Jungkook başını sallayıp oturduğu masadan kalkarak yanıma gelmişti.

"Yoruldun değil mi? İzin verseydin yardım etseydim keşke." başımı iki yana sallayıp, gülümsemiş ve dükkanı kilitlemiştim.

"Klinikte yeterince yoruluyorsun zaten, bugün pek yogun değildi. Yorulmadım."
"Hm." elimde hissettiğim sıcak el ile başımı Jungkook'a çevirmiştim.

"Sen beni mi düşünüyorsun?" başımı yavaşça aşağı yukarı onaylarcasına sallayıp, gülmüştüm.

"Çok şirinsin." kiliti açılan arabaya binip, neşeyle gülümsemiştim. Kelebek gibi hissediyordum kendimi, tanrım!

Sun yeonsu, kendine gel kızım öyle kalacaksın.

Jungkook'ta arabaya yerleşip sürmeye başlamıştı. Bense sesimi çıkarmadan başımı cama çevirip yolları ve insanları izlemeye başlamıştım.

Eve geldiğimizde arabadan inip direkt odama çıktım, üzerimi değiştirip rahat bir şeyler giydim.

Ardından ne kadar arafta kalsam da, odamdan çıkarak Jungkook'un odasına ilerlemiştim.

Odaya birden girdiğimde yarı çıplak bir bedenle karşılaşmıştım. "Ay ben şey, birden böyle daldım üzgünüm." diyip arkamı dönmüştüm hızla.

"Mayayı sevecektim de, ondan geldim." öyle mi yapacaktım? Ben ne için gelmiştim buraya ya?

Göz ucuyla arkama bakmıştım giyinmiş mi diye. Elindeki kazağı başından geçirdiğini gördüğümde Maya'nın yanına ilerlemiştim.

Mayayı kucağıma alıp sevmeye başladım. Biraz sevmenin ardından aklıma gelen şeyle konuşmaya başlamıştım.

"Maya senin her halini görüyor mu böyle?"
"Maya'dan mı kıskanıyorsun şimdide?" dediğinde göz devirip ayağı kalkarak yanına gitmiştim.

bad family ° jjkWhere stories live. Discover now