51○

1.7K 190 21
                                    

Herkese merhaba. Bölümlere oy ve yorum atmayı unutmayın. İyi okumalar.

-

Elindeki tasarımları masaya yavaşça vurarak düzeltirken şokta gibiydi. Titrekçe kağıtları düzeltmek için bir süre daha çaba harcadığında içimi büyük bir öfke kaplamıştı.

Sergen ve Melis bir şeyler yaşadıysa onun Serra'nın yanına gitmesi ihanet olurdu.

Sakince nefes alıp Kutay'ın gitmesini beklediğimi belli ederek ona baktım. Çabuk anlayıp odadan çıktığında Melis normal ifadesi ile bana bakıyordu.

"Cevabını aldın mı bilmiyorum ama toplantı için acele etmem lazım."

Ayaklanıp masasını düzeltmesini izlerken "Hayır."diye cevap verdim.

Bana üzgünce bakıp bir süre düşündükten sonra tekrar karşıma oturdu. "Cevabını al o zaman. Böyle istiyorum çünkü yanımda olmalısın."

Üzgünce yüzümü buruşturup ayağa kalktım ve onun oturduğu koltuğun kenarına oturup ona sarıldım.

"Olacağım."

İçimi üzücü bir karanlık kaplarken ikisinin de mutsuz olduğunu hissetmiştim. Ama Melis çok daha aldanmış görünüyordu.

-

Melis kendini toparlayınca beni karşısına alıp konuşmaya başladı.

"Hiç aşık olmadım Çağrı. Buna yakın hissettim. Ne zaman olduğundan emin değilim. Sadece 2 yıldır onu avutmaya çalışırken içimde büyük bir ateş vardı. Ona yardımcı olurken kendimi kırıyordum."

Cümlenin başında tebessüm etse de bana göstermemek için tekrar düz ifadesine büründü.

"Biz sizin düğününüzün olduğu gece öpüştük. Benim hatamdı. İçmiştim biliyorsun. Tamamen sarhoş değildim ama onu öpecek kadar kötüydüm."

Yeni bir şey sandığım bu olayın 2 sene önce başladığını duyunca dudaklarımı dişledim.

Şaşkınlığımı belli edip onu korkutmaktan ya da utandırmaktan çekindiğim için yüz ifademi değiştirmeden dinlemeye devam ettim.

"O günlerde çok kötüydü. Ama onu sevmiyordum. Yani erkek olarak etkilenmiyordum. Kardeşim ya da küçük arkadaşım gibiydi. Siz gittikten sonra sahilde yürümeye devam ettik. Nasıl oldu hatırlamıyorum ama bir anda yalnız kaldık."

Dudaklarına birbirine bastırıp bir süre gözlerini etrafta gezdirdiğinde duygularını yüzüne yansıtmaması beni üzmüştü. Sert ya da ifadesiz olmak zorunda değildi. Ve kalbi bu kadar kırılmışken kendini kontrol etmeye çalışmamalıydı.

"Ben gerçekten hiçbir şey düşünmeden öptüm onu. Sıcak bir ortam değildi belki ama tenimin kavrulduğunu hissediyordum."

Dudağının kenarı yukarı kıvrılınca beni umursamadan devam etti.

"Bana tıpkı sana baktığı gibi baktı. Ve hiçbir duygu barındırmayan 'Sorun yok.' cümleleri söyledi."

Gülüp kafasını iki yana salladı. Onu karşımda böyle görünce canım yanmıştı.

"Psikopat gibi o günden sonra onu sevmeye başladım. Bir kere bile vazgeçmeye çalışmadım. Sadece sevdim karşılık alıp almamayı umursamadan sevdim."

Bir şey söylersem onu üzermişim gibi hissedip sessiz kalmayı tercih ediyordum. Ve içimde kardeşime karşı büyüyen kızgınlığı dizginlemeye çalışıyordum.

"2 yıl boyunca her şey çok güzeldi. Aramızda garip şeyler olmamıştı. Eskisi gibiydik. Hareketlerimiz, konuşmalarımız her şey eskisi gibiydi. Sadece benim duygularım vardı farklı olarak."

ARKADAŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin