UZLET

BÖLÜM 21 "KUŞ İLE SARMAŞIK"

Yazar'dan;

"Hazır mısın dünyadaki Cennetim?"

Esma , Yavuz'un kokusuna bulanıp onu çepe çevre saran oksijenden derin bir nefes çekti ciğerlerine.

Dudaklarına , gece uyurken hayalini kurduğu oyuncaklara ve şekerlere sabah kavuşmuş olmanın sevincini yaşayan bir çocuğun gülümsemesini kondurdu.

Esma ,

"Hazırım."

Dedi yüreğinde ki heyecan ve coşku karmaşasıyla.

Daha sonra Yavuz'un parmaklarının göz kapaklarından oyalanarak ağır usul çekilmesini bekledi.

Direkt odaya vuran günışığı Esma'nın gözlerini kamaştırdığında , bir süre gözlerini kırpıştırdı.

Açtığın da ise gördüğü güzellikler karşısında adeta nutku tutulmuş , ağzı bir karış havada kalmıştı.

Odanın tavanına mavi ve mor kalpli balonlar eşlik ediyordu. Her balonun ipinin ucuna farklı renklerde güller bağlanmıştı.

Bütün balonlar sağ ve sola ayrılmış ortada koridor gibi boş bir alan bırakılmıştı.

Bu aralığın sonunda ise tek bir kırmızı balon ve şuan farkettiği üzre tek kırmızı gül bu balonun ipine özenle bağlanmıştı.

Esma , karşısında ki görüntüden gözlerini çekip Yavuz'a baktı ve ancak o zaman yutkunup , ağzını kapatmayı akıl edebildi.

"Ama bu...bu..Mükemmel."

Diye sayılmaya bildi sadece ve ardından yine odaya döndü.

Odaya doğru bir kaç adım atıp her bir balonun ucunda ki güllerde , yüzünde ki kocaman gülümseme ile gezdirdi ellerini.

Ve kırmızı gülün yanına geldiğinde o zaman fark edebildi gülün içinde parlamakta olan yüzüğü.

Yüzüğün ortasında orta halli bir pırlanta yer alıyordu . Bu pırlantanın etrafını saran halkanın üzerinde ki yansıyan minik pırlantalar , mavi ışıklar eşliğinde ona göz kırpıyordu.

Pırlantanın sağ tarafında yüzükten başlayıp üzerinde biten yapraklı iki tane dal ; sağ tarafına ise güzeller güzelli bir kuş motifi özenle işlenip yerleştirilmişti.

Esma , bakışlarını Yavuz'a çevirip aşığı olduğu gözlerine değdirdi dolu dolu bakışlarını.

Yavuz işte o anda kollarını bağlayıp Esma'yı izlemekten vazgeçti ve sevdiği kadının yanına doğru adımladı.

Esma'nın elinde ki gülü alarak , içine özenle yerleştirdiği yüzüğü alıp gülü tekrar elleri arasına bıraktı.

Parmakları arasında ki yüzüğe uzun uzun baktı.

Esma'nın sağ eline uzanıp , yüzüğü asıl ait olduğu yer olan Esma'nın narin parmaklarıyla buluşturdu.

Esma'nın avucunun içindeki elini bırakmadan dolu dolu olan gözlerine baktı.

"Bu senin şahit olduğum ve olacağım yaşlarının en ilki... Yüzümde ki gülümseme , bu bahar hatta aldığım bu nefes bile senin varlığınla , yüreğinde edindiğim yer ile güzelleşti , iyileşti. Bir gülüşünle..."

Dedi ve Esma'nın ellerinin arasın da ki gülü gösterdi gözleri ile.

"Ve bir gülüşünle ekildi ruhumun en karanlık , en gizli kuru topraklarına güller..."

Yavuz Esma'nın titreyen ellerini bırakarak yanaklarına koydu ellerini. Yüzünde ki tebessümü okşayıp , yaşlar süzülen gözlerinin inci tanelerini sildi parmakları ile. Ve içinde ona Cennet'i vadeden gözlerine baktı.