BÖLÜM 13 "KARANLIKTAN AYDINLIĞA"

2.4K 232 104
                                    

Yazar'dan ;

~BİR KAÇ GÜN SONRA~

Soğuktu hava.

İçinde yanan korlara rağmen kat kat giydiği bedeni üşümüştü Yavuz'un.

Ne annesinin ellerinin sıcaklığının bulaştığı şapka , ne de montu onun içine rağmen donan kalbini ısıtmaya yetmiyordu.

Oysa buzdan kalbi eriyip aksa içinde ki yangını söndüreceğini biliyordu.

Her şeye rağmen sadece bir isim küçük kıvılcımlar çıkartıyordu kalbinde geçmişte ki yaralarına inat.

ESMA

"Karanlığın ruhum da barındırdığı en beyaz hecem..."

Diye sayıkladı ağzından çıkan buharların dans edişini izleyerek.

"Beni günaha itmekten vazgeç!"

Diye çınladı ardından kulakları tekrar ve tekrardan.

Günlerdir sürekli kulaklarında uğuldayan Esma'nın sesi sabaha karşı daldığı uykusunda gördüğü keyifsiz rüyasından dahi uyandırmıştı Yavuz'u.

Terler içinde yatağından sıçrayıp Esma'yı aramıştı karanlık odada.

Ve tam derin bir iç çekerken, ciğerlerine aldığı nefesi bile ancak Allah yazdıysa alabileceğini anlatır gibi ezan sesi yankılanmıştı gökyüzü semalarında.

"Haydi Namaza , Haydi Namaza."

Diye inledi gökyüzü adeta.

Yavuz , hemen yataktan doğrulup , buz gibi suyla hatırladığı kadarıyla abdest almış ve kendini Cami avlusunda bulmuştu.

Ama öyle kirli hissediyordu ki kendini nefsi içeri girmesine engel oluyordu.

Her dakikada bir içeri girmek için aldığı kesin kararından vazgeçiyor ve kendini gine oturduğu bu bankta sonucu mağlubiyet olacağını bildiği bir savaşta buluyordu.

Yavuz içinde ki apansız yangından kopup gelen kocaman bir huzursuzlukla ofladı ve soğuktan hissizleşen parmaklarını sinirle yüzünde gezdirdi

O sırada Cami'nin kapısı açıldı ve cemaat yavaş yavaş dağılmaya başladı.

Yavuz ise orada durup sabırla ona verilen selamları aldı ve Kadir Beyi beklemeye koyuldu.

Her gergin olduğunda yaptığı gibi ayağını sallamayı bırakarak sıkıntılı bir kaç nefes aldı.

Hayatı boyunca beklemekten nefret ederken şimdi sabırla beklerken bulmuştu kendini. Sabrı en sonunda selamete erdiğinde Kadir Bey yanında ellili yaşlarında bir adamla kapıda göründü.

Hızla oturduğu yerden doğruldu ve Kadir Beyin onu farketmesini bekledi.

"Ooo Esselamu Aleyküm Yavuz."

Dedi Kadir Bey Yavuz'u görünce.

"Ve Aleyküm Selam bende seni bekliyordum Kadir amca."

Kadir bey kaşlarını hafifçe çatarak babacan bir tavırla elini Yavuz'un omzuna koydu.

"E soğukta beklemek yerine içeri niye gelmedin be evladım."

Yavuz gökyüzüne boyanmış Mavi gözlerini yere eğdi. Boğazında ki koca yumru varlığını tekrar belli ederken ;

"Değil Alalh'ın huzuruna çıkmak Camiye bile giremeyecek kadar günaha battım. Ellerim , gözlerim hatta dudakların bile kir pas içinde... Bu kadar pislikle o maneviyatı kirletmek istemedim..."

UZLETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin