BÖLÜM 34 "KÖY EVİ"

1K 101 102
                                    

Yazar'dan,

İyiden iyiye kendini hissettiren bir bahar sabahında , kuş cıvıltılarının senfonik sesi doluyordu Esma'nın kulaklarına.

Gözlerini açmadan yatakta döndü ve dinlemeye devam etti. Bir an kendini köydeki evinde olduğu gibi , bahar rüzgarının saçlarını ve tenini okşayıp odaya dolduğunu hissetti.

Evlerinin kendine has gül kokusu doldu sonra bir an ciğerlerine.

Daha sonra Esma bir rüya olmasından korkarak açtı gözlerini ve korktuğu gibide oldu.

Burası köyde ki odası değildi. Gördüğü sütlü kahve mobilyalar o odada ki mobilyaları değildi.

Esma derin bir nefes aldı ve tekrar yumdu gözlerini. Hala ciğerlerine dolan gül kokusu gözlerini doldururken yüreğini yakıyordu.
Özlemişti. Hatta öyle özlemişti ki bu özlem burnunun direğini sızlatıyor , babası ve babannesinin siması beliriyordu gözlerinin önünde.

Esma derin bir nefes daha aldı ve yatağında doğrularak sırtını yatak başlığına yasladı.

Sonra odasında gezdirdi bakışlarını. Ardından odayı gün ışığı ile aydınlatan büyük cama çevirdi başını.

Bu zamana kadar bir kez bile gelmediği, annesinin bir zamanlar adımlarını attığı , nefesinin göğe karıştığı memleketine yıllar sonra eşi ile gelmişti.

Tamda annesinin bu memleketten gelin olup gittiği yaşlarda , beyaz gelinliği ile gelmişti.

Belki de günün birinde gelinlikle geldiği bu topraklara beyaz kefenle girecekti.

Annesinin büyüyüp serpildiği topraklara karışacaktı bedeninden geri kalan her şey.

Esma derin bir nefes aldı. Aldığı nefes canını bir miktar daha yakarken ayaklarını yataktan sarkıtarak üzerine ince bir hırka geçirdi.

Bugün yapacak pek bir işi yoktu. Yavuz saolsun sahurda çıkan bulaşıkları makinaya yerleştirmişti.

Sabah işe gitmeden önce ise onu uykusundan uyandırıp , anlına sıcak bir buse kondurmuş ve ikisi içinde valiz hazırlamasını hafta sonu için ona çok güzel bir sürprizi olduğunu söylemişti.

Esma yüzünde ki buruk gülümseyle Yavuz'un o evdeyken toplamasına müsade etmediği saçlarını topladı.

Boş odadan orta boy bir valiz alıp ihtiyaç duyabilecekleri eşyaları özenle valizin içine yerleştirdi.

Daha sonra mescid ve kütüphane olarak kullandıkları odaya bir kaç kitap almak için gittiğinde her zaman yaptığı gibi kitaplarda gezdirdi ellerini.

Daha sonra eli Yavuz'un evlerine geldiği , bir nevi evlilik isteğini kabul ettiği o satırların bulunduğu o kitaba gitti.

Önce gözlerini kapatarak kokusunu içine çekti. Daha sonra eline alarak okudu yazdığı satırları.

"Gece geçer de gün geçmez bazı zamanlar.Ansızın saplanır hüzünlü bir vedanın acısı kör bıçak misali yüreğine.Saplandığı gibi ansızın kanar oluk oluk.

Yüreğin küser sevdalara. Yıldızlar misali parıldayan gülüşün solar gün gün.

Sonra biri çıkıp tutar ellerinden. Yaralarını sarmak için feda eder gülüşlerini ve alıştığı her ne varsa.

UZLETWhere stories live. Discover now