BÖLÜM 3 "YAMAN KORKAK"

5.1K 338 70
                                    

Yazardan ;

Aslında her insan farklı şeylerden kaçırır yüzünde ki gülümsemeyi.

Kimi yaşlı gözlerle kabullenir öldürdüğü gülümsemeleri , bazıları ise her şeyi içine attığı o kara delik sayesinde bile isteye kaybeder benliğinde ki neşeyi.

Uzaklaştıkça uzaklaşır. Adeta dışarı yansıttığı kendini yeniden biçimlendirir bir maske gibi. Ve insanlara kendini öyle tanıtır asıl benliğine rağmen.

İşte Esma Hazen'de tamda bu ruh haline bürünmüştü.
Aslında içinin çürüdüğünü düşünüyor ve yalnız hissettiği her an Rabbinin huzuruna sığınıyordu.

O kendi kalıplandırdığı benliği o kadar içine işlemişti ki asla değişmeyeceğini düşünüyordu

. Oysa en çok içine attıkalrını anlatmaya hasretti. Fakat buna kendinin engel olduğunun da farkında idi.

"Esma müsait misin?"

Esma , arkadaşı kapıyı bir kaç kere tıklattığında hemen toparlanarak göz yaşların sildi. Elleriyle gözlerine yelpaze yaparak gelmek içim direnen göz yaşlarını ileri itmeye çalışarak hafif kızarmış burnunu çekti aceleyle .

"Müsaitim Niho gel."

Sesinde ki sahte neşeye ek yüzüne her zamanki tebessümlerinden kondurdu ve arkadaşının odaya girip ona azar çekmesini bekledi.

Nihal yatağının üzerinde oturan arkadaşının yanına gidip kendi de arkadaşı gibi bağdaş kurup oturdu.

"Sen nerdesin kızım ya. Evin içinde seni arıyorum döne döne."

Esma gülerek arkadaşına baktı.

"Ne gülüyorsun pişkin pişkin. Hem suçlu hem de gülüyor utanmadan."

Esma ,

"Bir kere de şaşırt beni. Kocaman kız oldum ama hala azar yiyorum resmen."

Diyerek yalandan surat astı.

Nihal ise elinin tersini göstererek kaşlarını çattı.

"Elimin tersiyle çarparsam görürsün şaşırtmayı."

İkili Nihal'in dediği şey ardından göz göze geldiler ve aynı anda kahkahalarını patlattılar.

Dakikalar sonra kendilerine geldiklerinde Esma Hazen yüzüne gülümsemeyle ayağa kalkıp arkadaşının kolundan çekiştirerek yatağından kaldırmaya çalıştı.

"Mutfakta çay eşliğinde devam edelim muhabbete. Aff... Kaldıramıyorum da belim büküldü ağırlığından."

Nihal bir çırpıda arkadaşından kurtulup koluna girdi ve kapıya doğru yöneldiler.

"Ben ağır değilim gülüm sen fazla güçsüzsün..."

Esma arkadaşına gözünü devirerek kolundan çıktı.

"Hı hı kesin."

Diyerek bir çırpıda çaylarını tazeledi ve mutfak masasına karşılıklı oturdular.

Esma Hazen'in aklı bahçede babasıyla oturan Yavuz'a kayıyordu sürekli.

Sahi ne kadar da güzel bir adı var diye düşündü Esma.

Yavuz diye tekrar etti sessizce.

İsmi bir solukta Esma'nın dudaklarından yuvarlanıyor içinde nahoş bir his bırakarak kayboluyordu teneffüs ettiği havada.

Yavuz dedi tekrar kendine engel olamayarak.

Aklının bir köşesinden isminin anlamının zihnine düştü.

UZLETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin