***
"Bangkok'a geri döneceksin, ha?"
Elindeki kadehi dudaklarından uzaklaştırı cevapladı: " Sizin uçuş saatinize ben de Bangkok için bilet aldım."
Saat gece yarısını geçmişti. Evin terasında sallanan koltukta yalnız başlarına oturuyorlardı. Şangay, bugün içinde güneşli olsa da gece oldukça soğuktu. Battaniyelerin altında rahat bir şekilde sohbet ediyorlardı.
Sohbetin gidişatı Taeyong'un pek hoşuna gitmemişti
"Yani, artık dönmeyecek misin? Seul'e..."
Cevaptan korktuğu için zorlukla sordu.
Uzak olmak istemiyordu. Aralarında uzun süre mesafe olmuştu zaten.
" Döneceğim sanırım. Açıkçası şuan ne yapmam gerektiğini bilmiyorum..."
Bakışlarını manzaraya çevirdi.
"...Annemi biliyorsun. Seul'e döneceğimi nasıl söylerim bilmiyorum. O eve dönmek istediğimden de emin değilim."
" Her ne yapmak istiyorsan yanında olacağım Ten."
Hafifçe tebessüm ederek battaniyenin altındaki kollarını çözüp sağ elini açığa çıkardı. Taeyong'un elini güven verircesine tuttu.
"Biliyorum."
***
"Yine geleceksiniz değil mi? Bizi burada unutmayın."
Haru havaalanın girişine vardıklarında arabanın ön koltuğunda mızmızlanıyor, tekrar gelmeleri için konuşmalar yapıyordu.
Chenle arabayı park etmek için diğerlerini bırakıp uzaklaşırken bavullar ile dış hatlar kapısından içeri girdiler. Uzun süren işlemlerden sonra Chenle de onların yanına gelmişti. Herkes bagajlarını teslim ettiğinde ayrılmaları gereken noktadalardı.
Johnny, Yuta ve Taeyong Seul'e; Ten ise Bangkok'a geri dönüyordu. Herkes birbiriyle teker teker sarılıp vedalaşmıştı. Ten sadece Taeyong ile vedalaşmamıştı.
Kargaşa ortamı oluşmuşken Ten, Taeyong'a yaklaşıp kollarını ona sardı. Geri çekilmeden bir süre öyle durdular. Ten kollarını ayırmak istemiyordu ama bu garip olurdu. Sessizce konuştu.
"Endişelendiğini biliyorum ama merak etme. Döneceğim."
***
YKS gazisi online oldu
bu bölüm 3 sayfa çünkü ne yazsam bilemedim devamı uzun gelir diye umuyorum. :3 - haru
