•27•

811 89 29
                                    

***
"Büyüdüğümü asla kabullenmeyeceksin değil mi?" Ten sinirle gülerken devam etti."Bana karışamayacağının farkında değilsin."

İşler fazlasıyla kızışıyordu.Malee'nin sinirden gözleri yuvalarından fırlayacak gibiydi.Çenesi kasılmıştı.Oğluna bakarken ısırıcasına konuştu.

"Üstündeki yetkimi tahmin bile edemezsin."

Kadın kendinden fazlasıyla emindi.

Ten başını iki yana olumsuz olarak salladı."Tayland'a dönmüyorum.Söyleyeceklerin ve baskıların umrumda değil.Fikrim değişmeyecek."Annesine dik dik baktı.

"Bu iş çocuk oyuncağı değil Chittaphon!Seni bunca şeyden sonra bırakacağımı düşünme!"

Ten kollarını önünde kavuşturdu.Kaşları sinirle çatılmıştı.

"İstediğini söyleyebilirsin anne.Ben gelmiyorum."

"Chittaphon,annen haklı.Bizimle gelmen senin için daha iyi olacak."

Babası da konuşmaya dahil olup annesini destekledi.Ten'in sinirleri daha çok geriliyordu.

"Benim için iyi olana siz karar veremezsiniz!"

"Sana bıraktık ne oldu?Doğru karar verebildin mi?Artık seçme hakkın yok."

Kadın fikirini değiştiremeyeceğini açıkca belirtiyordu.Tüm bu kavga süresinde Taeyong sessizce duruyordu.Ten'i korumak için ortaya atlamak istiyordu ama yüzü yoktu.Söyleyebileceği bir şey yoktu.Gözlerini masanın beyaz örtüsünde gezdiriyordu.Hafif başını kaldırdığında kısa süreli olarak Haru ile bakıştılar.Kız da sessizce bekliyordu.Taeyong'a güç verircesine bir yüz ifadesi yaptı.Saniyeler içerisinde kavgaya dahil oldu kız.

"Abartıyorsunuz.Abimin yetişkin olduğunu anlayın artık.Bir hata yapmış olabilir ama şuan yaptığının farkında.Olayı büyütüp üstüne gitmeyin."

Haru sakince araya girdi.

"Ben çocuğumu sokakta bulmadım!Bir daha zarar görmesine izin vermem!"

Malee elini sertçe masaya vurduğunda herkes irkildi.

"Zamanında sahip çıksaydın çocuğuna o zaman!Boşandıktan hemen sonra yalnız kalmasına izin vermeseydin!Yanında dursaydın!"

Haru beklenmedik şekilde geri cevap verdi.Kadının şokla yüz ifadesi değişti.

"Senin için tek önemli şey işin!Her şey bittiğinde gelip haklıymış gibi konuşamazsın anne!"

"Bu yaptığın şımarıklıktan başka bir şey değil!Sizin için babanla hiç durmadan çalışıyoruz!Siz rahat yaşayın diye.Karşılığı bu mu!"

Kadının boynundaki damarlar görünüyordu.Öyle öfkeyle bağırmıştı ki ses yankılanmıştı.

"Ailenle beraber değilsen bunca paranın anlamı ne?!Ne lise ne üniversite mezuniyetimde yoktun.Herkesin anne babası varken siz yoktunuz.Yanımda olmanız gereken anların çoğunda yalnızdım.Abimin boşanma sürecinde yanına bile gelmediniz çünkü Amerika'da iş peşindeydiniz.Kim oğlunu böyle bir durumda yalnız bırakır?O yüzden bize dört dörtlük bir anne rolü yapma.." Kız konuşmasının sonuna doğru sakinleşmişti.

Kadının gözleri dolmuştu.Somchai köşede başı eğik şekilde oturuyordu.

"Demek öyle...Size hiç iyi bir şey yaşatamamışız biz."

Kadın sitem ederek kırgın ses tonuyla konuşuyordu.

Kimse söylediklerinin üstüne yorum yapmadı.Aile toplantısının sonu hep böyle bir kavgayla bitiyordu.Ten ellerini inceliyordu.Başı eğik şekilde sessizce düşünüyordu.Kısık ses tonuyla masadaki sessizliği kırdı.

"Tamam anne.Sizinle dönmeyi düşüneceğim.Kesin demiyorum.Ama düşüneceğim."

Herkes Ten'e döndü.Taeyong anlamaz şekilde bakakaldı.Gerçekten gidecek miydi?Herkes bunu düşünüyordu aslında.Gerçekten kabullenmiş miydi?

Haru aniden sandalyesini geri itip ayaklandı.

"Dışarı çıkıyorum."

Kız arkasını döndüğü sırada babası konuştu.

"Akşam geri dönüyoruz.Veda etmeyecek
misin?"

"İyi yolculuklar size."

Haru Somchai'a kısa bir kucaklama verip geri çekildi.Annesine bakmadan odadan çıktığında herkes arkasından bakıyordu.Taeyong da gerginlikle ayaklandı.

"Ben de gitsem iyi olur.Yemek için teşekkür ederim."

Masadan uzaklaşırken eğildi.Somchai da Taeyong ile kalktı.

"Hadi seni yol edeyim"

diyerek koridora onunla birlikte çıktı.Taeyong çıkarken Ten'e son kez baktı.

Evden ayrılırken adamın elini sıktı ve iyi yolculuklar diledi.

Az önce bir sürü şey yaşanmış olsa da o kadar saygılıydı ki hala iyi dileklerini iletebiliyordu.

Ten de çok geçmeden masadan kalktı.Dış kapıya ilerlediğinde kadın arkasından konuştu.

"Eninde sonunda bizimle geleceğini biliyorsun Chittaphon.İşi zora sokma lütfen."

Ten arkasını döndü.Ve rahatsız edici şekilde gülümseyip başını iki yana salladı.

"Yanılıyorsun anne.Üstümde düşündüğün kadar yetkin kalmadı artık.Seni seviyorum ama benim fikrimi böyle değiştiremezsin.Artık 10 yaşımda değilim."

Kapıdan dışarı attı kendini.Arkasında annesini ve babasını bırakarak hızlıca sokağa çıktı.

***

okul açılıyor :(
umarım seversiniz biraz boş oldu ama.
bir şekilde ilerletmem gerekiyor.
okuduğunuz için teşekkürler.
yorumlarınızı bekliyorum :3
"diğer kitaplarıma profilimden
göz atabilirsiniz." -haru

let me tell you | TaeTenWhere stories live. Discover now