•17•

1.3K 128 42
                                    

 ***


Bugün kız kardeşimin ısrarı ile ilk defa dışarı çıktım. Diğerlerini görmek garip hissettirdi. Bir yandan iyi hissettim. Ama ağlama hissi hiç geçmedi. Artık göz yaşlarımı tutmaya alıştım.

Her gün göz yaşlarımı tutmanın ne kadar zor olduğunu kimse anlamadı. Her şey normalmiş gibi davrandım.

Normal gibi davrandılar. Farkındayım. Hepsi biliyordu. Yaptıklarımı, yaşadıklarımı ve ihanetimi. Yuta'nın yüzündeki acıma dolu bakışları fark ettim.

Johnny'nin bilmiyormuş gibi davranma çabasını fark ettim. Taeil'in çoğu zaman hareketlerimi takip ettiğini fark ettim. Tepki veremedim.

Onlara endişelenmemelerini söyleyemedim. İyi olduğumu söyleyemedim. Çünkü iyi değilim. Bakışlar altında ezildim.

Haru'nun bana hastaymışım gibi davranmasından bunaldım. İntihar girişiminde bulunmam deli olduğum anlamına gelmez. Onu seviyorum ama beni rahatsız hissettiriyor.

Gerildiğimde midemin çalkalanmasına engel olamıyorum. Bugün buluşmada çok gerildim. Minseol'un sorusu beni huzursuz hissettirdi. Problemliymişim gibi.

Eve geldiğimde kusmama engel olamadım. Evin içinde gizlice kusmaya çalışmak zor. Yorgan altında gizlice ağlamak çok zor.

Kendimi tutmaktan çok yoruldum. Ama iyileştiğimi düşünmezlerse beni bırakmazlar.

Denemeye devam etmeliyim. Şu an yoruldum.Yazmayı bırakıyorum.
-Ten

 ***


Ten, eve geldiklerinden beri odadan çıkmamıştı. Saat akşam 9 olmuştu. Ten sabahtan beri hiç yemek yememişti. Doğrusu sabah da çok az yemişti.

Kız kardeşi, onun nasıl bu kadar dayandığını anlayamıyordu. Haru abisinin sevdiği yemeklerden yapıp abisinin odasına çıktı. Geldiklerinde kustuğunu bildiği için midesinin bomboş olduğuna emindi.

Odaya alınmayacağını biliyordu. En azından denemek istemişti. Elindeki tepsi ile kapıya ilerledi.

Kapıya nazikçe vurduktan sonra içeriden tepki gelmesini bekledi.

Abisinin boğuk ses duyuldu.

"Evet?"

"Yemek getirdim."

"İstemiyorum."

"Karnın aç. Al şu yemeği."

Abisi kapıyı açmak yerine kapının arkasından konuşuyordu.

"Hayır tokum. Kafede yediklerim beni doyurdu."

Kız reddedilmesine rağmen durmadı.

"Ten. Ye şu yemeği. O kadar uğraştım!"

"Gerçekten tokum."

"Kustuğunu biliyorum.. Şimdi lütfen en azından içimin rahatlaması için yemeği içeri al."

Haru'nun son sözlerinden sonra ses duyulmadı. Kız derin bir nefes alarak sakinleşti.

Konuşmasına devam etti.

"Kapının önüne bırakıyorum. Lütfen, biraz olsun beni seviyorsan."

Kız tepsiyi dikkatlice yere bıraktı. Başka bir şey söylemeden kapının önünden ayrıldı. Kız kardeşinin merdivenlerden inme sesini duyan Ten kızın gittiğini düşündü.

let me tell you | TaeTenWhere stories live. Discover now