•16•

1.4K 137 15
                                    

***

Ten'in hastaneden çıkmasının üstünden 2 hafta geçmişti. Haru, Çin'e dönmeyip abisi ile kalmaya devam ediyordu. En azından abisi iyileşene kadar kalacaktı.

Ten için gerçekten çok endişeleniyordu. Bütün bu 2 hafta içinde, Ten'in tek yaptığı şey evde kalmaktı.

Kız kardeşi, haftanın 2 günü psikiyatrist randevusu için evden çıkarıyordu. Bunun dışında başka bir yere gitmek istemiyordu.

Kız kardeşi, eve geri dönerken bir yere gitmeyi ısrarla teklif etse de Ten eve geri dönmek istiyordu.

Ten'in henüz iyi olmadığını bildiğinden küçük olan vazgeçip eve geri dönüyordu.

Kız, 2 haftadır evde durmaktan gerçekten bunalmıştı. Evden ayrılıp Ten'i yalnız bırakamıyordu.

Ten'e göre dışarı gitmesinde bir problem yoktu. Ama Haru, abisinin kendine bir şey yapmasından korkuyordu.

Bugün evden çıkarlarken Haru kafasında her şeyi planlamıştı. Ten'i psikiyatrist randevusunun çıkışında ona söylemeden arkadaşlarının yanına götürecekti. Çünkü sorduğunda "hayır" yanıtını alacağını biliyordu.

Ten, şu sıralar normal olmadığından bunu yaptığı için fazla tepki almaktan korkuyordu. Yine de denemeden bilemeyeceğini düşündüğü için Haru planını uygulamakta kararlıydı.

Randevunun saati yaklaştığında Haru üstünü değiştirip Ten'i arabada beklemeye başladı. Kısa süre içinden Ten'i kapıdan çıkarken gördü.

Üstünde her zaman giydiği siyah ölümüne bol sweatshirtü ve altındaki eşofmanı ile korkunç görünüyordu.

Haru abisi arabaya binince laf atmaktan kendini alamadı.

"İğrenç görünüyorsun. Giyme artık şunları."

"Düzgün konuş. Artık gidebilir miyiz?"

Küçük kız abisinden yine ölü tepki alınca pes ederek arabayı çalıştırdı. Ev ile psikiyatristin  kliniğine çok uzak değildi. Trafik olmadığında 10 dakikada ulaşabiliyorlardı. Bugün de trafiğe takılmadan kısa sürede gelebilmişlerdi.

Kız kliniğin önünde arabayı durdurdu. Abisinin inmesini bekledi.

Abisi tam gidecekken konuştu.

"Yakınlarda bir kafede olurum. Bitince ararsın."

Ten kafasını tepkisizce salladı. Haru, modunu yüksek tutmaya çalışarak abisi arabadan ayrılınca yoluna devam etti.

Ten'in yakın arkadaşlarını arayarak planından bahsetti. Yakınlarda bir kafenin adını verdikten sonra kafeye gidip diğerlerini beklemeye başladı. Biraz zaman geçmişti.

Ten'in arkadaşları mekana gelmişlerdi. Haru, diğerlerinin yabancı kalmaması için buluşmadan önce yaşananları onlara anlattı.

Ten'in gerçekten yakını oldukları için sorun etmedi. Ten şu an normal olsaydı büyük ihtimalle diğerleri de yaşananlar duymuş olurlardı. Ama Ten kendini sosyal yaşamadan tamamen soyutlamıştı.

İlerleyen zamanda biraz daha oturup sohbet etmişlerdi. O arada Haru'nun telefonu çalmıştı. Ten'in aradığını görünce hemen ayaklandı ve Ten'i almak için yola çıktı.

Ten arabaya bindiğinde aynı somurtkanlığı ile dışarıyı inceliyordu.

"Nasıldı?"

Haru cevap almayacağını bilsede öylesine sormuştu. Sessizlik anı Haru arabayı kafenin önünde durdurunca sonlanmıştı.

let me tell you | TaeTenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin