•21•

1.4K 121 83
                                    

*Tacizci ve ex-koca aynı karede sjdmdkŞeytan jaehyun ayrıntıda gizli*

Haru'nun telefonu çalalı 10 dakika olmuştu.Arkadaşının evinden apar topar çıkması ise saniyelerini almıştı.Kız eve geldiğinde kapıya telaşla sertçe vurmaya başladı.Kapı açıldığında Johnny göründü.Haru içeri hızlıca girdi.Yuta ve Kun telaşla gezinerek telefonda konuşuyorlardı.

"Haber var mı?"

"Hayır.Yuta polisi aradı.Kun kiminle konuşuyor bilmiyorum."

Kız sordu.

"Tam olarak ne oldu?"

"Geldiğimizde kapıyı çaldık.Kimse açma bir süre kapıya vurduk.Kapıyı kimse açmadı bizde bir şey olmasından korkup çilingir çağırdık."

Durumu anlatmaya devam etti.

"İçeri girdiğimizde eşyalar dağılmıştı.Çerçeveler ve vazo filan parçalanmıştı.Ve evde yoktu.Telefonu da burada."

Kız tepkisizce Johnny'i dinliyordu.Kız etrafına odaklandığında eşyaların gerçekten dağıtıldığını ve parçalandığını gördü.Yuta telefonda konuşurken bağırdığında kız dikkatini adama çevirdi.

"Ne demek bir şey yapamayız?!"

Yuta biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattı.

"Polis, kişi reşit olduğundan ilk günden arama emri çıkaramayacağını söylüyor.Kendi istediğiyle gittiğinden bir şey yapmıyorlar."

Kız bunalmış bir şekilde çantasını ve elindekileri koltuğa fırlattı.Çaresiz ellerini saçlarına geçirerek saçlarını çekiştirdi.

"Evde tek bırakmamalıydım.Nasıl olur da bunun ona iyi geleceğini düşünebilirim?"

"Tanrım lütfen kendine bir şey yapmasın."

Kız kendini suçlayarak konuşurken sonlara doğru ağlamaya başlamıştı.

"Saçmalama!Senin suçum filan değil."

Yuta kızı rahatlatmaya çalışsa da buldukları konum buna izin vermiyordu.

"Şimdi ne yapacağız?Ya kendine bir şey yaparsa?Ve onu bulamazsak?"

Kız ağlamayla karışık sordu.

"Polisten yardım alamıyoruz.Yani mecburen bekleyeceğiz."

Kun ciddiyetle ve olgunlukla konuştuğunda Johnny tepki gösterdi.

"Ne demek bekleyeceğiz?"

"Ne yapabiliriz?Kocaman Seul'de Ten'i kendi başına bulabileceğini mi sanıyorsun?"

Haklıydı.

"Annemleri aramalıyım."

Kız burnunu çekerek konuştu.

Elleri titreye titreye az önce fırlattığı telefonuna uzandı.Annesini aramaya başladığında telefon bir kaç kez çaldı ama açan olmadı.

Bir süre sonra arama kendiliğinden kapandı.Babasını aradığında ise ulaşılamıyordu.Kız bir kez daha yalnız ve korkak hissetmişti.

"Bekleyemem.Onu öylece oturup bekleyemem.Bir şey yapmalıyız."

Kız delirmiş gibiydi.

"Haru beklemeliyiz.Başka hiçbir şey yapamayız."

Haru bir şey söylemeden yere eğildi ve çerçevenin parçalarını eline toplamaya başladı.

"Elini kesersin bırak.Temizlikçi çağırabiliriz."

let me tell you | TaeTenOnde histórias criam vida. Descubra agora