-6-

862 111 117
                                    

Başlamadan önce Bridgette'in yaşadığı ev showdaki Marinette'in yaşadığı ev değil. Bridgette'in balkonu da resimdekinin birazcık değişiği.

çizim için,
credit to: edorazzi on tumblr.

İyi okumalar. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.


Sonunda cumartesi gelmişti. Paris sokakları iyice soğumuş olsa da bu insanları evde tutmayı sağlayamamıştı. Cumartesi günün tadını insanlar kafelerde kahve içip tatlı yiyerek çıkartıyorlardı. Bazıları sohbet etmeye daha müsait kafelerde arkadaşlarıyla sohbet ederken bazıları sessiz kafelerde bilgisayar veya kitaplarıyla uğraşıyorlardı. İnsanlar bir şekilde dışarıdaydı.

Bridgette hariç... Cumartesi tüm gün evde olan Bridgette, okul adına tüm planlarını bitirip planlama defterinin kapağını kapattı. Oturduğu sandalyede gerindi ve o sırada sırtındaki rahatlamayla gözlerini kapattı. Saatlerdir masa başı işleriyle uğraşıyordu ve sırtı fena halde ağrımıştı.

Telefonunun ekran düğmesine basıp saate baktı. Saat akşam altı olmuştu bile. Öğlenden beri işleriyle uğraşmış cumartesi günü keyif yapamamıştı. Ama buna değmişti. Hafta sonu yapması gerekenlerin hepsini bir oturuşta bitirmiş olmanın huzuruyla ayağa kalktı.

"Yarın yapmam gereken hiçbir şey yok. Tüm günü kendime ayıracağım ve harika bir pazar geçireceğim." dedi gülerek Tikki'ye. Tikki tablete bakmayı bırakıp sahibine döndü. "Senin adına sevindim Bridgette."

Tekrar tablete döndüğünde Bridgette merakla kaşlarını çattı. Tikki son iki saattir odadaki koltukta çok dikkatli şekilde tablette bir şey izliyordu. "Hey, sen ne izliyorsun saatlerdir." deyip yanına gitti ve tablete baktı. Kidz+ kanalının Youtube kanalındaki bir yetenek yarışmasını gördüğünde güldü. Tikki kafasını kaldırdı. Hayranlıkla konuştu:

"İnsanlar çok yetenekliler." Bridgette koltuğa oturdu. "Siz Kwami'lerin yanında bizim hiçbir yeteneğimiz yok." Tikki kıkırdadı ve uçarak sahibinin yüz hizasında durdu.

"Yanılıyorsun."

Bridgette kafasını iki yana salladı. "Hayır, hiçbir insanın yaratma yeteneği yok." deyip Tikki'nin kafasını sevdi.

"Kız kardeşin yaratıyor. Harika kıyafetler tasarlıyor. Ayrıca daha çok küçük olduğunu düşünürsek bu bir yetenek."

"Evet, ama Marinette bir şeyler yaratmıyor Tikki. Olan bir kumaşa şekil veriyor." Bridgette biraz düşündü. "Gerçi... Kafasında yaratıyor." Daha sonra omuz silkti.

"Her neyse. Kimse bir Kwami gibi olamaz, hele de benim Kwami'm gibi... Asla!" derken güldü. Tikki'yi avuçlarının içine aldı. Yüzüne yaklaştırınca Tikki gülerek küçük kollarıyla sahibinin yanağına sarıldı.

"Ah Tikki, bir gün senden ayrılmak zorunda kalırsam ne yaparım..." Tikki sahibinin dediği şeye gülüp geri çekildi. "Söz, uzak bir yere gitmem." deyip tekrar sarıldı. Bridgette gözlerini kapattı.

Tikki'yi çok seviyordu.


Bridgette, akşam yemeğinden sonra küçük balkonundaki koltuğuna oturmuş, kafasının yanındaki ışığının altında en sevdiği kitaplardan birini okuyordu. Bridgette balkonunda kitap okumayı çok seviyordu. Bu yüzden havanın soğuk olmasını umursamamıştı. Kalın giyimiş, kalın bir battaniye almış ve balkonuna kurulmuştu.

Balkonunu kendi dekore etmişti. Balkonunun köşelerinden çıkan ve çatıya uzanan demirlere karşılıklı ipler geçirmişti. Balkonun çevresi Çin'den aldığı küçük kırmızı fenerlerle çevriliydi. Balkonuna güzel bir hava katıyordu. Ayrıca bahar aylarında evin belli bir yerini saran sarmaşık güller Bridgette'in balkonuna da geliyordu. Bu yüzden bahar aylarında asla balkonundan ayrılmazdı.

q u e e n [miraculous pv] •Yenilenen Bölümler•Where stories live. Discover now