-3-

1.2K 122 178
                                    

İyi okumalar. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.


Sonbahar Özel Fransa Bilim ve Sanat Lisesi'ne çok yakışıyordu. Kocaman, ağaçlarla dolu olan arka bahçe okulun en güzel yeriydi. Ağaçların altındaki banklarda oturmak okuldaki tüm öğrencilerin her mevsim sevdiği bir şeydi. Sonbaharda ise kahverengi, sarı ve turuncu yapraklar tüm bahçeyi sarıyordu. Yürümek için hazırlanan kaldırımdaki ve bankaların üstündeki yaprakları görevliler her sabah temizlerlerdi. Böylece öğrenciler daha rahat bir şekilde bu güzel ortamın tadını çıkarabiliyorlardı.

Sonuçta her şey onlar içindi. Daha doğrusu, paraları için. Okul sahibi Bay Lefebvre bu okula çok zengin ailelerin çok zeki ve çok yetenekli çocukları ve bursluluk sınavlarından tam puan almış öğrenciler hariç başka kimseyi almıyordu. Her yıl reklam amaçlı yaptığı yetenek ve zeka sınavlarında çok zor sorular ve görevler veriyordu. Tam puan yapan öğrenci dört yıl boyunca tüm masrafları karşılanacak şekilde okuyordu bu okulu. Ve tam puan yapan öğrenciler çok nadir oluyordu. Bu da tam bir para aşığı olan Bay Lefebvre'nin işine geliyordu.

Uzun yıllar sonra müzik, tiyatro ve zekasıyla bursluluk sınavından tam puan almış bir öğrenci bu okula dört yıl önce gelmişti. Okuldaki tek burslu olan bu kız sonbaharın keyfini çıkarmak yerine bankta oturmuş kitap okumaya çalışan birini rahatsız etmekle meşguldü.

Hevesli ve bir o kadar şok olmuş şekilde yanındaki sarı saçlı çocuğa bir şeyler anlatıyordu. Çocuk daha fazla dayanamadı. Gözünü kaldığı sayfaya götürdü. Ardından sinirle kitabı kapatıp kıza döndü. "Sayende okuduğum hiçbir şeyi anlamadım Bridgette. Yine!"

Çocuğun sert çıkan sesi Bridgette'in bir anda susmasına sebep olmuştu. Omuzlarını düşürüp kafasını mahcupça önüne çevirdi. Çocuk sinirli bakışlarıyla bir süre kızı izledikten sonra artık konuşmayacağını düşünerek kitabını açtı. Daha bir cümleyi bile okuyamamışken Bridgette'in mırıldanmasını işitti. Bir şey demeden dinledi. "Madem anlamıyorsun, zorlama, dinle."

"Bridgette." diyerek sert ses tonuyla uyardı.

"Ama Felix, beni sen dinlemezsen kim dinleyecek!" Kızın sevimli sesiyle ettiği siteme gülmemek için zorlandı Felix. Gözlerini kitabından ayırmadı. "Okuldaki herkesi tanıyorsun. Git anlat birine. Gördüğün gibi kitap okuyorum."

"Hayatımda senden başka biri yok Felix." deyip Felix'in kitaba gömülmüş yüzünü görebilmek için başını eğdi. Felix'se derin bir nefes alıp Bridgette'e döndü. "Ben de yokum Bridgette."

Kız sersemledi. Gözlerini kırpıştırıp geri çekildi. Karşısındaki ağaca bakıp düşündü. Vardı değil mi? "Evet." deyip onayladı kendini. Felix verilen cevabın kendisine olduğunu zannetti ve kaşlarını kaldırdı. Bridgette bir hışım ona dönünce yüz ifadesini eski haline çevirdi Felix. "Varsın Felix, yanılıyorsun."

"Yokum." dedi daha ısrarlı. "Ben kendimi senin hayatından çıkardım. Bir daha benimle muhatap olmazsan çok sevinirim." dedi ve sert gözlerini Bridgette'in gözlerine dikti.

Bridgette artık bu sert bakışlardan korkmuyordu. Tam tersine seviyordu. Bu soğuk gri gözler herkese karşı çok sertti. Bunu biliyordu ve Felix sadece Bridgette'e bakarken gözlerinde farklı bir bakış oluyordu. Bridgette de bunun farkındaydı. Yine sertti ama gözlerine iyice baktığında yumuşaktı bu bakışlar. Sadece Bridgette'i ürkütmeye ve uzaklaştırmaya çalışan gözler aynı zamanda Bridgette'in yanında olmasından mutluydu.

"Bu okulda beni sadece sen seviyorsun Felix." deyip üzgünmüş gibi numara yaptı Bridgette gözlerini Felix'in gözlerinden ayırmadan. Gerçekten iyi bir oyuncuydu. Gözlerine bakan biri onun gerçekten buna üzüldüğünü düşünürdü. Ama Felix de Bridgette'in bu oyuncu haline alışmıştı. Bu tavırları hoşuna bile gidiyordu.

q u e e n [miraculous pv] •Yenilenen Bölümler•Where stories live. Discover now