-2-

1.7K 149 115
                                    


İyi okumalar. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.


Uğurböceği çatılar üstünden atlayarak ve koşarak istediği yere ulaştığında sokağın sonundaki tenha yere girdi hızlıca. Etrafı temkinli gözlerle kolladı. Kimsenin olmadığına emin olduğundaysa geri dönüştü.

"Saklan Tikki." Diyerek ceketinin iç cebini gösterdi. Kwami'si bir şey demeden içeriye girdi. Saçlarını düzeltip Usta Fu'nun evine yöneldi.

Usta Fu neredeyse bir asırdır kahramanlara güç veren mucizevi takıların, yani Mucizeler'in, korucusuydu. Aynı zamanda kahramanların hocasıydı. Yaptığı bir hata yüzünden Çin'den Fransa'ya kadar gelmişti. Bridgette, başı ne zaman sıkışsa veya bir şeye ihtiyaç duysa hemen Usta Fu'nun yanına gelirdi. Şimdi de ihtiyaç duyduğu şey bu sesin ne olduğunu öğrenmekti.

Yavaşça kapıya vurdu Bridgette. "Usta?" diye seslendi. Bridgette hep açık olan kapıyı aralayıp içeriye girdiğinde Usta Fu'nun meditasyon yaptığını gördü. Gülümseyip ayakkabılarını çıkardı ve Usta'nın yanına oturdu. Bacaklarıyla bağdaş kurup sırtını dikleştirdi. Derin bir nefes aldı ve gözlerini kapattı.

Annesi geleneklerine bağlı, Çinli bir kadındı ve Bridgette annesinin kültürüne kendini hep çok yakın hissetmişti. Küçüklüğünden beri annesine meditasyon yaparken eşlik etmeyi severdi. Usta Fu'nun evi ise tütsüler ve saçtığı enerjiden kaynaklı mükemmel bir meditasyon yeriydi.

Bridgette etrafı saran tarçınlı ve vanilyalı tütsü kokusu günün stresini bir anda alıp götürmüştü. İyice gevşemişti. Kendini huzurun kollarına bırakacakken aynı ses doldurdu beynini. Kaşları çatıldı.

Usta yanında hissettiği negatif enerjiyle gözlerini açtı. Korku ve meraklı genç kızın suratına baktı. Bridgette ise gözlerini açmıyordu. Tam tersine, daha sıkı kapatıp sesin kaynağını bulmaya çalışıyordu. Ses giderek yaklaşıyordu. Bu sesin sahibini tanıyor gibiydi. Ama kimdi? Neden ona sesleniyordu? Neden ruhu çekiliyor gibi hissediyordu? Bunların cevabını almadan gözlerini açmak istemiyordu Bridgette.

Başına saplanan ağrılar yüzünün buruşmasını sağlamış olsa da aldırış etmedi. "Kimsin sen?" diye sordu beyninin içinden ona seslenen kişiye. O ses sorusuna cevap vermek yine aynı şeyi söyledi. "Bridgette..."

"Bridgette!" diyerek genç kızın kolunu tuttu Usta. O sırada Bridgette irkilerek gözlerini açtı. "Ne oluyor?" dedi Usta merakla.

"Bilmiyorum Usta. Bir anda oldu ve direkt sizin yanınıza geldim. Tekrarlanacağını tahmin etmiştim." Alnında hissettiği ıslaklığı tişörtünün koluna sildi. Nefes aldı, "Bir ses duyuyorum. Tanıdık bir ses olduğuna yemin edebilirim. Uzaktan geliyor. Bir kadın, beni çağırıyor." dedi ve nefes verdi. "Siz en küçük tuhaflıkta yanınıza gelmemi istemiştiniz. Bu nedir Usta? Mucizelerle ilgili bir şey mi?"

"Hayır, ilk defa senden duyuyorum Bridgette." dedi Usta. Bu Bridgette'in duymak istediği bir cevap değildi. "Bunu araştıracağım."

"Peki ne yapabilirim, çok rahatsız edici." diye yüzünü astı kız. "Duymamazlıktan gel." Bridgette Usta'nın dediği şeyle kaşlarını kaldırdı. Alaylı bir şekilde güldü. "Pekala deneyeceğim. Bir sonraki derse geç kalmadan gitsem iyi olacak. Size daha sonra bu ses hakkında detaylı bilgi vereceğim." dedi.

Usta ağzını tam açmışken bir gürültü koptu. Bridgette yerinden kalktı ve koşarak cama ilerledi. Yıkılmış bina ve akumatize bir insan gördüğü gibi Usta'ya döndü. "Her şeyden önce Paris'i kurtarman gerek. Daha sonra tekrar gel." dedi Fu Bridgette'e gülümseyerek. Bridgette kafasını sallayıp Tikki'ye baktı. "Benekler!"

q u e e n [miraculous pv] •Yenilenen Bölümler•Where stories live. Discover now