1.4

88 17 24
                                    


Çünkü sen,
Çölüme yağmur oldun.~müslüm gürses,çölüme yağmur oldun.

2.0 final olacak. Zaten çok uzatmak istemiyordum. Diğer hikayelerime odaklanacağım.

Ama şimdilik...acılarla kalın

~~~~~~

"Eğer kırılmışsan en dikkatsiz kişi bile gözünden anlayabilir."

Haklı olan Mike'a baktım.
Sonra konuştum.

"Ve eğer kimsesizsen elbet birisi evin olur."

O sert ifadesi yumuşamıştı. Gülümsedi bana. Bende ona gülümsedim. Sanki yanaklarım ağrıdı. O kadar uzun zamandır gülmemiştim ki bu bana ağır gelmişti.

"Adım Angela. Doğru bildin Mike. Anlattıkların da doğruydu. Her zaman kimsenin fark etmediğini sanırdım. Daha tanımadığım birinin beni bu denli tanıması ise durumumun vahim olduğunu gösteriyor."

Hafifçe gülümsedim. O da gülümsedi.

"Kaç yaşındasın Mike?" Şaşırmış gibiydi. Kimse onunla sohbet etmiyor olmalıydı.

"Ya sen Ann? Böyle acı çeken beden kaç yıldır yer yüzünde?"

"18 yaşındayım."

Derin bir nefes aldı.
"Ben de 24 yaşındayım."

Şaka mıydı bu? Bu adam 24 yaşında olamazdı. O kadar yaşlı gözüküyordu ki...

"Biliyor musun Mikey? Senin bedenin ruhuna ihanet etmiş gibi. Baksana tezatlıklarına."
Az önce adımı kısaltınca ben de onunkini kısaltmıştım. Samimi değildik. Sadece böyle olmasını istemiştim.

Anlayışla kafasını salladı. Bir yandan da makineyi ayarlıyordu.

"Büyümek zorunda kaldım Ann. Büyümek zorunda bırakıldım."

Ben de ona anlayışla baktım. Birbirimizi anlamıştık.

Zaten yarası birbirine denk insanlar birbirini anlardı.

"Söyle hadi. Ne dövmesi yaptırmak istiyorsun?"

Düşündüm biraz.

Hakikaten,ne dövmesi yaptırmak için gelmiştim?

Geçmişin mi, geleceğin mi?

Bugünün mü, yarının mı?

Kendimi mi,Bruno'yu mu,babamı mı?

Bir resim mi yaptırmalıydım,bir kitap sözü mü?

Düşündüm. O kadar düşündüm ki bir süre sonra Mike beni dürttü.

"Hâlâ karar veremedin mi?"

Kararımı vermiştim.

"Sağ omzuma kanadı kesilmiş,uçması engellenmiş bir melek çizmeni istiyorum. Üstüne de..."

Biraz daha düşündüm. Bu hayatta her zaman sevilmemiştim Natalie.

Her zaman örselenmiştim.
En sevdiğim kitap karakterinin sözünü yazmak geçti aklımdan.

Evet,en sevdiğim kitap karakteri sendin Natalie. Ama bu sözü herkesin görmesini istemedim. Anlamasını hiç istemedim. O yüzden babamdan miras kalan fransızcamla söyledim.

"Je n'ai jamais été aimé."
"Hiç sevilmedim."

Keskin bakışları aniden bana döndü.

Sonra fısılsadı.

"Je n'étais pas aimée non plus."
"Ben de hiç sevilmedim."

Şaşkındım. Onun da fransızcası vardı demek. Yavaşça gülümsedim. Acılı bir gülümsemeydi bu. Geniz yakan bir gülümseme.

O da gülümsedi Natalie.

Sonra yavaşça omzumu sıyırdı. Beyaz tenim ortaya çıkınca utandım. Omuzlarım fazla kilodan dolayı yırtılmıştı. Ondan dolayı güzel durmuyordu.

Utandım Natalie.

Derin bir nefes aldı ve makineyi bana değdirdi.

İnsanlar çok kötü olabilir Natalie.

Ama hala Mike gibi insanlar var.

~~~~

Bu kitabı bitirmeye hazır değilim galiba.

Natalie.Where stories live. Discover now