0.1

253 26 32
                                    

Yeni bölüm geldi!
Acılarla okuyun.

Yardım edemez, ne alkol ne sigara. Bizi unutmaya.~Sedef sebüktekin, süt

Ben geldim Natalie.
Bu deftere sadece acım olduğu zaman yazacağıma dair kendime yemin ettirmiştim. Ama şunu fark ettim Natalie.
Ben zaten acıların içinde boğuluyorum.
Ondan dolayı, bu defterin sayfalarını dolduracağım. Hüzün, öfke, acı...
Hepsini bu deftere dökeceğim ve sonra yakacağım.

Bugün Rose beni zorla dışarı çıkardı. Genellikle sınıfta oturuyorum çünkü insanların bedenime bakıp iğrenmeleri hoşuma gitmiyor. Bazıları sadece bakmakla kalmıyor, duyduğumda kulaklarımı söküp atmak isteyeceğim derecede kötü şeyler söylüyorlar.

Aldırmıyorum Natalie.
Annemden bile böyle sözler duyarken onlardan duymak çok yaralamıyor beni.
Kitaplarımı sanki kilolarımı gizlemek istercesine kendime bastırdım Rose'un yanında yürürken. Yanımızdan geçen insanlar bir bir ona selam verirken beni görmüyorlardı bile.

Rose bana bir şeyler anlatırken onu dinlemiyordum bile.
Kendimden utanmalıydım. En yakın arkadaşımı kıskanıyordum ve bu hiç etik değildi. Elimde değil Natalie, beni anlamıyorsunuz.
Belki de anlıyorsunuz?

Hızla bir oturma bankına ilerlerken bir an önce oturup, iki büklüm olmayı istedim.
Öyle istedim ki belki biraz olsun insanlar görmesin beni.
Zaten Rose öyle bir parlıyordu ki, belki sırf bu yüzden ona teşekkür etmeliydim.

Ne acı, Natalie.

İnsanlar çok acımasızlar. Dış görünüşe göre bakıp yargılama yapıyorlar ve onların mahkemesinde adalet yok.
Oysa belki sevdiğimiz şarkıcılar, aktörler aynı?
En sevdiğimiz yazar, en sevdiğimiz dondurma çeşidi?
Dürüst ol, Natalie. Sen de yapmıyor musun bunu?
Bir insanla tanışırken bile dış görünüşüne bakmadan tanışmıyoruz.

Ben düşüncelere dalmışken yanımıza yaklaşan Alex'i gördüm. Elini ensesine atmış, utana sıkıla yanımıza geliyordu. Anlamıştım ne olduğunu, onları yalnız bırakmalıydım. Muhtemelen özel şeyler konuşacaklardı.Hızla ayağa kalkmışken Rose elimden tutarak beni oturttu. Ne oluyordu?
Bana acı çektirmek istiyordu herhalde. Sen benim gibi okulun en havalı çocuğu bana çıkma teklifi etti,otur izle . Bir daha göremezsin çünkü böyle bir şey demek istiyordu.
Belki de bana göstermek istiyordu onun dengi olmadığımı.

Beni yanına çekiştirip oturttuktan sonra bakışlarını Alex'e çevirdi. Alex okulun züppe çocuklarından biriydi ve çıktığı kişiler her zaman en üstte olmalıydı. Alex nasıl konuşuluyorsa, kız arkadaşının da onun gibi konuşulması gerekiyordu.

Bunu biliyordum, benimle en çok dalga geçen insanın nasıl biri olduğunu bilmez miydim?
Karşımızdaki boş banka oturan Alex beni görmemiş gibiydi.

O kadar görünmezdim ki, Tanrı bile beni görmüyordu.

Rose'u etkilemek ister gibi gülümsedi. Dişleri bir inci gibi parlıyorlardı. Sağ yanağındaki gamze kendini belli edercesine ortaya çıktı.
Okuldaki bütün kızların onu konuşmasını anlamıştım.
Bu çocuk mankenlere taş çıkartacak bir biçimde güzeldi. Rose'un ifadesini koruduğunu gördüm.

"Selam Rose!" Alex'in konuşmasıyla irkildim. Bu yaptığım hiç doğru değildi. Onların konuşacakları özel olmalıydı. Rose bileğimi öyle sıkmıştı ki kalkacak gücü de, cesareti de kendimde bulamıyordum.
Rose baştan çıkarıcı bir şekilde gülümsedi. Doğal sarı saçlarını onu tahrik etmek istermiş gibi yavaşça omzundan geri attı. Yeşil gözlerini masum bir şekilde kırpıştırdı ve cevap verdi.

"Selam Alex. Bir sorun mu var?" Eğer Alex çıkma teklifi için gelmediyse, bu saatten sonra burada olmasının tek sebebinin bu olduğuna emin olmuştum.
"Sorun sensin. Çok güzelsin Rose. Gözlerimi-" cümlesini devam ettiremedi çünkü beni görmüştü. Sabahtan beri daha yeni fark edilmiştim ve bunun üzerine Alex'in korkutucu bakışları gelince ürperdiğimi hissettim.

"Senin burada ne işin var?" Soğuk ve sert sesi o kadar korkutucuydu ki başımdan aşağı soğuk su dökülmüşçesine titredim.

"B-bana R-rose ısrar etti." Cümleyi nasıl tamamladım hayret ettim. Yan gözle Rose' a baktığımda dudağının sağa doğru kıvrıldığını gördüm.

Beni aşağılatmak için burada zorla tutmuştu kırgın bedenimi.
Yanağımın içini ısırarak banktan kalktım ve koşarak tuvalete girdim. Hıçkırıklarım ağzımdan kaçıp kurtulmak istiyordu ama izin vermedim.

Biraz süre geçince iyi olduğumu hissetim.İlk işim sınıfa çıkıp camdan onları izlemek oldu. Bu yaptığım kaba olabilirdi ama bunu yapmak istiyordum.

Rose bir leydi gibi kahkaha atıyor, narin parmaklarını ağzına götürerek gülümsemesini saklıyordu. Alex ona büyülenmiş gibi bakıyordu. Sonra Alex'in dudaklarını oynattığını gördüm.

Sordu.

Ona çıkma teklifi etti.

Rose'a baktığımda biraz düşündüğünü gördüm. Sonra kafasını salladı.

Sağa ve sola.
Onu reddetmişti.
Ağzım şok ile açıldığında yerimde kıpırdandım. Acaba benim için mi böyle yapmıştı?
Derken kafasını cama doğru çevirdi ve beni gördü. Alex şoktan ağzı açık kalmış bir şekilde oturuyordu.
Saklanamadan beni görmüştü. Ve o dolgun dudaklarının sinsi bir şekilde sağa kıvrıldığını gördüm.

Bu beni korkuttu.
Rose başını sağ tarafa çevirdi. Baktığı yere baktığımda Bruno'yu gördüm. Kafasını bana çevirdiğinden sinsi sırıtması büyüdü ve kocaman bir gülümseme oluştu.

O bu teklifi reddetmişti, çünkü onu istiyordu.
Bruno'yu.

Natalie.Where stories live. Discover now