two

4.7K 436 1.4K
                                    

Bel kıvrımlarında gezinen sıcacık parmaklar kıkırdamasına neden olurken ellerini eşinin saçlarına attı.

Yumuşak saç tutamlarını hafif hafif okşadığı sırada karnında hissettiği dolgun dudaklar başını çimlerden kaldırıp o tarafa bakmasına neden oldu. Çünkü bu öpücük diğerlerine hiç benzemiyordu; içinin, özellikle de karnının hiç bilmediği bir sıcaklıkla dolmasına neden olmuştu.

Nitekim öyleydi de. Bu rüya da, bu öpücük de diğerlerinden oldukça farklıydı; çünkü bu sefer omeganın karnı hafifçe şişkindi.

Güneş ışıklarının kapattığı alfanın yüzü, omeganın şiş karnında oyalanmaya devam ederken omega eşinin altında kaskatı kesildiğini farketmemişti bile.

Alfa bir şeylerin ters gittiğini hemen farkederek onun karnını öpmeyi bıraktı; yerinde yükseldi ve omeganın görebildiği tek yer olan gözlerini, onun masmavi gözlerine dikti.

Omeganın dolu gözlerinden iki damla yaş şakaklarına akarken alfa dudaklarını eşinin ıslak gözlerine bastırdı. Ardından elleri yanaklarını buldu, onun güzel tenini hafif hafif okşadı.

"Alfa..."

Genç omega iç çekerek fısıldadığında alfanın dudaklarına kapanan dudaklarının hemen ardından hiç beklemediği bir şey oldu.

Eşinin sesini duydu.

"Güneşim..."

Louis ıslak gözlerini araladığında bu sefer yataktan sıçramamış veya ter içinde uyanmamıştı. Hatta dün gece yattığı pozisyonda bulmuştu kendini. Tek fark, elleri sımsıkı bir şekilde tişörtünün karın kısmını tutuyordu.

İç çekerek sırt üstü döndü ve elleriyle boş karnını okşamaya başladı, gözlerini de sımsıkı kapadı.

Pekala, etrafında mis gibi kokan ayçiçekleri ve bacaklarının arasında alfası yokken bu hiç yeterli değildi fakat yine de onu düşünmek, özleminin azalmasına neden oluyordu.

Gözyaşları yeniden şakaklarına dökülmeye başladığında gözlerini öperek dolmalarını engelleyecek bir alfası olmadığını farkedip hızla ayağa kalktı. Aptal rüyalardan da, asla karşısına çıkmayan o alfadan da nefret ediyordu. Belki saçmaydı rüyasında gördüğü bir kişiyi özlemek ama, elinde değildi. Nedensizce o alfanın eşi olduğundan, olacağından oldukça emindi.

Banyoya ilerleyip işlerini halledikten sonra bol tişörtünün altına bir eşofman giydi ve aşağı indi. Mutfağa geldiğinde evde kimsenin olmadığını farketmeyerek kendisine ve kardeşine omlet yapmaya başladı.

**

Farketmişti. Yani, evde tüm odaları arayarak bir tane Tomlinson aramıştı fakat ne yazık ki kendisi dışında kimse yoktu.

Yemek yemeyi çok seven bir omega olarak kız kardeşinin omletini de yiyip salona gitti ve televizyonu açıp rastgele bir şeyler izlemeye başladı. Ne yani, kurtsunuz diye televizyon izleyemeyeceksiniz diye bir şey mi vardı?

sunflowers & kisses | l.s.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin