Deep Darkness [DRAMIONE]

¦ 2 ¦

Rose ve Scorpius durumun ciddiyetini anlayarak bakışmayı bırakmışlardı.

- Size sorulan soruya cevap verin diye emir verdi Slytherin.

- Bize bir kaç şey açıklamak zorundasınız. Hogwarts'a izinsiz bir şekilde girdiniz, nasıl yaptığınızı bile bilmiyorum çünkü Hogwarts çok güvenli ve gizli tutulan bir okul. Ayrıca Voldemort kim? Bu kızın bahsettiği dövme de neyin nesi? dile getirdi en cesuru.

- Size her şeyi açıklayacağız ama bunu istedigimizden değil de, zorunlu olduğumuzdan.

- Neden zorunlu? sordu Helga.

- Anne hayır anlatma diye araya girdi Rose. Ya O kazanırsa?

- Rose başka çaremiz yok.. Annen ile ben böyle uygun görüyoruz açıkladı Draco.

- Bu mesele çok uzadı. Şimdi bu okuldan çıkmanızı isteyeceğim yoksa ben çıkarmasını bilirim diye sinirlendi Salazar.

- Çünkü sizlere ihtiyacımız var... dedi Draco, Salazar'ın ciddi olduğunu fark ederek. Çok zor bir durumdayız. Bizim zamanımız, gerçeğimiz çok farklı ve korkunç.

- Karanlık günler mi geçiriyorsunuz? sordu Godric.

- "Karanlık" kelimesi bile yanında hafif duruyor Godric. Bizlere yardım etmeniz gerekiyor. Geleceği geçmişte yaşayanlara anlatmanın ne kadar doğru olmadığını bilsem de seçme hakkım yok. Bunu yapmak zorundayım... Bunu yapmak zorundayız. Biz bunun için buraya geldik. Zorluklarla geldik diye cevap verdi Hermione yaşlı gözleriyle.

- "Yapılan seçimler büyülü dünyanın kaderini belirleyecek" hatırlattı Rowena.

- Siz bunu nerden biliyorsunuz? Buna inanmıyorum... seslendi Draco.

- Bakın, bu böyle olmayacak. Uzaklardan geldiniz, belli ki asır değiştirdiniz. Sakin kafa ile konuşmamız lazım yoksa hiç bir yere varamayız. Bu salonda biz sizlere ekstra oda hazırlayalım, biraz dinlenin, yemek yeyin. Sanki bir kaç gündür hiç doğru düzgün yememişsiniz gibi geliyor açıkladı Helga.

- Gibi mi? Tabikide öyle! bağırdı Scorpius.

- Scorpius ! Biraz saygılı olsan iyi olur! belirtti Draco.

- Ah doğru ben bir ölumyiyenim ya, saygı denen bir şeyi bilmiyorum. Rose mükemmel bir evlat ya. Nedense kötü olan Scorpius ama iyi olan Rose...

- Scorpius lütfen sürekli bunu vurgulama. Sen bir ölümyiyen değilsin diye teselli etmeye çalıştı Hermione.

- Yapma anne, Merlin aşkına yapma! Boş boşuna beni teselli etmeye çalışma. En nefret ettiğim şey...

- Scorpius annen senin sadece iyi olmanı istiyor.. dedi Draco.

- O zaman beni Voldemort'a bırakmayacaktı. O ne kadar suçlu olsada sen ondan daha çok suçlusun baba! Bunu asla affetmiyeceğim... Asla...

Hermione'i başını sağa sola sallayarak ağlıyordu. Bunları duymak istemiyordu. Hem oğlu hem de kendisi acı çekiyordu...

- Biz en iyisi Helga'nın dediği gibi odaları hazırlayım. Herkesin buna ihtiyacı var açıkladı Godric.

- Godric, Salazar siz ayarlayın. Bizde misafirlerimizle ilgilenelim dedi Rowena.

Iki adam bir şey eklemeden yeni odalar hazırlamak için ugrasmaya başladılar. Herkes salonda olan gerilimi hissedebiliyordu. Buna Helga tahammül edemiyordu ve sessizliği bozdu.

- Peki siz anlatın. Hogwarts nasıl? Binalarınız nelerdir?

- Binalarımızı bilmiyoruz. Hogwarts'a gitmedik biz cevap verdi Scorpius.