Bölüm 28

64.3K 3.2K 290
                                    

Genç adam moralsiz duran arkadaşına bakış atıp önündeki dosyalara geri döndü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Genç adam moralsiz duran arkadaşına bakış atıp önündeki dosyalara geri döndü. Kaan yazılanlara odaklanamasa da bir şeyler yapıyordu. Kendini meşgul etmeliydi. Yoksa dayanamaz ve Buse'nin yanına giderdi.

Giray aniden çalışma masasından kalkıp gerindi. "Ben biraz dolanıp geleceğim." dedi. Kaan başını olumluca sallayıp önüne döndü. Giray kapıyı açıp çıktığında arkasına yaslanan adam iç çekerek ayağa kalktı. Odanın boydan camlarına doğru yürüdü. Koyu gözleri camdan dışarıya uzağa bakarken telefonunu eline aldı. Telefonunun kilidini açtığında karşısına çıkan Busenin ve kendisinin fotoğrafı ile duraksadı.

Buse'yi anlayamıyordu. Birlikte harikalardı. Neden onu Deniz kadar sevemiyordu? Onun ne eksiği vardı? Ona değer veriyordu. Çok fazla seviyordu. Bunu bilmiyor muydu? Onunla konuşmak istese de ilk adımı atan taraf olmayacaktı.

Giray kapıdan çıktıktan sonra hemen dışarıda sekreterin yanında bekleyen Buse'yi göz kırptı. Elindeki anahtarı kadına verip "İyi şanslar. Gerekirse onu öp." dedi. Şahin Giray oradan uzaklaşırken sekreterine de kendisiyle gelmesini söyledi. En iyisi bu sırada bazı işlerini halletmekti.

Buse derin nefesler almaya başladı. Bugün güzel olmaya özen göstermişti. Saçını dağınık bir topuz yapmıştı. Diz boyunda kalem bir etek ve beyaz bir gömlek giymişti.

Kaan düşüncelere iyice dalmışken az sonra duyduğu kapının açılma kapanma sesiyle Giray'ın geri geldiğini düşündü. Arkadaşı oldukça kısa süreliğine gitmiş olmalıydı. "Hemen geri geldin." diyerek arkasını dönen Kaan kapının önündeki Buse ile duraksadı.

"Biraz konuşabilir miyiz?" diyen Buse üzerindeki çekimserliği atmak için çabalıyordu. Kaan'ın yüzüne çarpık bir gülümseme yayıldı.

"Elbette. Mesela beni neden sevemediğini anlatmaya başlayabilirsin."

Bunu söylerken kendi masasına doğru ilerleyip masasına doğru dayanmıştı. "Öyle bir şey yok Kaan. Her şeyi yanlış anlıyorsun. Seni seviyorum."

Buse aceleyle savunmaya geçmişti. "Ah elbette seviyorsun. Fakat eski nişanlın kadar değil. Öyle değil mi?"

Genç kadın adama doğru birkaç adım attı. "Evet seni Deniz kadar sevmiyorum." dedi. Bunu söylemesiyle birlikte Kaan ciddi anlam da şoka uğramıştı. Bunu düşünüp dursa da ondan duymak farklıydı. Buse'nin sözlerine devam etmesine izin verdi.

"Çünkü seni daha çok seviyorum. Evet Deniz benim hayatımın bir parçası. Onu sevdim. Ama benim hayatım artık sensin Kaan. Neden bunu anlamıyorsun? Neden yıllar önce ölen birini aramıza sokuyorsun? Neden benim sevgime güvenmiyorsun? B-Ben seni reddettim evet ama bu hiçbir zaman evlenmek istemediğim anlamına gelmez ki. Sadece o an buna hazır olmadığımı hissettim. Yaşadıklarımı biliyorsun. Ben korkuyorum ama sen anlamıyorsun."

Buse bunların hepsini tek bir solukta söylemişti. Resmen içini dökmüştü. Kaan masaya dayanmayı bırakıp kadına doğru adım attı. Tam karşısına gelip durdu. Kadının parfümünün kokusunu soludu. Özlemişti bu kokuyu, onu.

Aşktan YalanlarWhere stories live. Discover now