Didem Akgül, bir şirkette müdür yardımcısıydı. Paris'e iş için giden Didem hayatının aşkıyla, Şahin Giray Eroğluyla tam da orada tanışmıştı. Ünlü Eyfel Kulesinin zirvesinde. Her şey harika gidiyorken Şahin Giray'ın aniden ortadan kaybolmasıyla hayat...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kaan heyecanla kravatını düzeltip hazırladığı masanın yanında beklemeye devam ediyordu. Bugün onun için büyük bir gündü. Buse'ye evlenme teklifi edecekti. Tabiki beklentisi kabul etmesiydi. Aslında kabul edeceğinden emindi. Sonuçta birbirlerini seviyorlardı ve evlilik kararını almaları normaldi.
Yer ayırttığı ünlü bir restaurantta ayakta bekleyen adama bakan etraftaki insanları da aldırmıyordu. Saatine bakarken "Geldi efendim." diyen çalışan ile kapıya doğru baktı. Yönlendirmelerle birlikte kendisine doğru gelen Buse'ye bakakalmıştı. Resmen nutku tutulmuş, nefesini tutmaya başlamıştı. Kadının giydiği uzun kırmızı elbise oldukça göz alıcıydı. Daha çok dudaklarındaki kırmızı boyaya takılı kalmıştı. Gecenin sonunda o dudaklardan bir öpücük almalıydı.
Kadın karşısına geldiğinde Buse'nin elini tutup dudaklarına götürdü. Tüy kadar hafif bir öpücük verip kadının beline sardığı bir koluyla Buse'yi sandalyeye yönlendirip oturttu.
Buse oldukça şaşkındı. Genelde dışarıda fazla göze çarpmamaya çalışıyorlardı fakat bugün oldukça göze çarpıyorlardı. Sipariş vermeyi umarken Kaan bir el hareketi ile yanlarındaki garsonlar dağıldı.
"Sipariş vermeyecek miyiz?" diye sordu masum bir şekilde.
"Hayır. Fix menüden istedim." dedi Kaan. Gözleriyle kadını yer gibi bakıyordu.
"Çok güzel olmuşsun. O kadar güzelsin ki eminim şu an herkes seni kıskanıyordur." dedi Kaan. Nasıl olmuştu bilmiyordu fakat çok aşık olmuştu.
"Bence Kaan Beyhan ile birlikte olduğum için kıskanıyorlardır." dedi Buse.
"Beni gözünde fazla büyütüyorsun sevgilim."
Gelen fix menü ile masa donatılmaya başlanırken Kaan teklifi tam olarak be zaman yapması gerektiğini düşünüyordu. Busenin bu kadar güzel olması aklını karıştırsa da bugün istediğini alacaktı.
Didem, Buğra ile oynayan Attila, Emin Bey ve Giray'a bakış atıp işine geri döndü.
Attilanın nişanlısı Gizem, Nurbanu ve Didem, Gizem için gelinlik modellerine bakıyorlardı. Daha çok kadının aklında bir model belirmesi için bununla uğraşıyorlardı. Gelinlik dikilecekti ve Gizem'in aklında bir model yoktu.
"Gizem yenge bak bu model sende harika durur. Zayıf olduğun için belin ortaya çıkar." dedi Nurbanu. Balık model bir gelinlik gösteriyordu.
"Bencede sana balık model harika olur. Fakat sade olmalı. Gelinlikten çok sen göz önünde olmalısın. Mesela bu gelinlik çok abartılı." dedi Didem.
"Ya Didem abla senin gelinliğin nasıl bir şeydi?" diye sordu Gizem.
Didem sorulan soruyla gözlerini kırpıştırdı. Onun gelinliği mi? Hatırlayınca gülümsemeye başladı. Giray onu Paris'te ünlü bir modacıya götürmüş istediği gibi bir gelinlik bulmasına yardımcı olmuştu. Didem gerçekten hayalindeki gibi bir gelinlik giymişti. O günler çok güzeldi. Aleyna gelmeden önce her şey rüya gibiydi.
