58.Bölüm "Teklif"

Start from the beginning
                                    

"Seninle geleceğim lütfen silahını indir."

Kaan sakinleşmeye başlamıştı. Bunun işe yarayacağını biliyordum. Onun tek zayıf yönü bendim.

Babamda beni anlamış olacak ki Kaan silahı yavaşça indirirken babam birden Kaanı hızla çekti ve elinde ki silahın düşmesini sağladı.

Babam ardı kesilmez yumruklar atarken bir yandanda küfürlerini savuruyordu.

Annem sulu gözleriyle polisi ararken , Tuna babamı kaldırdı.

"Baba yeter ne olur artık onunla polis ilgilensin."

Yüzümü son kez Kaan'a çevirdim kan gölüne dönmüş yüzüne...

Sonunda ondan kurtuluyordum.

Polis arabasının sesleri evimizi sararken Kaan'ı tutuklamışlardı.

İfade için babam ve annem gittiğinde babamın dediği cümle beni şaşırtmıştı.

"Tuna , Yaprak sana emanet hemen geleceğiz."

Tuna başıyla babamı onayladıktan sonra hepsi gitmiş ve bozulmuş bir doğum günü kutlamasıyla evde baş başa kalmıştık.

Tuna sıkıntıyla nefesini verdi.

"Adamın doğum gününde yaşadığı olaya bak ."

"Babama bir şey olsaydı..."

Tuna bana merhametle bakarak sıkıca sarıldı.

"Güzelim, o Demir Soykan kendine gel ve gençliklerinde yaşadıkları olayları düşün , babana bir şey olmaz olmayacak merak etme."

Diyerek başımdan öpmüştü.

Tebessüm ettim .

Evet Demir ve Mira aşkını herkes bilirdi. Babamın annem için yapamayacağı bir şey yoktu onun için kendi canını defalarca feda etmişken ben , yani kızları olarak benim adıma neleri göz ardı edebilirdi düşünülemiyorum bile , şükürler olsun ki ona hiç bir şey olmamıştı ve eminim ki adalet yerini bulacaktı...

Tuna ile biraz dolaşmaya çıkmıştık.
Olan olaylar ikimizde bunaltmıştı. O kadar dengesiz bir hayat sürüyordum ki .

Boşanma davam hala devam ediyordu ve ben sevdiğim adama bu yüzden kavuşamıyordum.

Tuna'nın yüzünde hafifçe bir sırıtma belirirken ona 'ne oldu?' Der gibi baktım

"Okulda ki ilk tanıştığımız günü hatırlıyor musun?"

Gülümsemem dudaklarımda yayılırken o günü hatırlamaya çalıştım...

"
"Merhaba"

Dedim. Tanışmak amaçlı. Çocuk şaşkınlıkla bana döndü

"Sana buraya oturabilceğini kim söyledi Mavili?"

Bu cümle nereden tanıdık geliyordu?!?! Dur dur dur...bu cümle Annem ve Babam tanıştığında aralarında geçmişti!

Kaşlarımı çattım sıranın altına felan baktım. Çocuk şaşırarak sordu

"Ne yapıyorsun?"

"Ne biliyim sırada belki tapu felan varmıdır diye bakıyordum. Tanrım o nasıl bir soru burası boştu ve oturdum!"

Diyere önüme geri döndüm. Ani çıkışımdan dolayı şaşırmışa benziyordu.

Sırıtarak bana döndü ama sinsi bir sırıtış gibi duruyordu , elini uzattı.

"Ben Tuna. Tuna Sarel"

"Yaprak. Yaprak Soykan"

Gözlerini şaşkınlıkla açtı

"Soykan şirketinin tek varisi Yaprak Soykan?"

"Karşındayım"

...

Kahkahayla düşüncemden geri çıktım.

O gün ne hissettiğime kadar hatırlıyordum.

"Okulun egoist , ukala çocuğu Tuna Sarel. Hatırlamam mı? Belkide şu zamana bakacak olursak en güzel zamanlarımızdı."

Gülümsemeye devam etti Tuna.

"Ben o yılların ve bu zamanın üstüne daha güzel anılarını eklemeyi istiyorum Yaprak."

Dediklerine anlam veremiyordum.

Ona biraz şaşkınlık biraz hayret ile bakarken sorduğu soru ile elim ayağım boşalmıştı.

"Yaprak , ikimize benzeyen miniklerin olması ihtimali içimi kıpır kıpır ettiriyor. Ve gün geçtikçe sana daha fazla aşık oluyorum. Sensin geçirebileceğim tek bir günüm bile olmasın istiyorum. Bu hayatta benimle yaşlanmaya var mısın?"

Dolu gözlerim ve şaşkınlığımla kala kalmışken Tuna en sonunda haykırdı.

"Yaprak Soykan benimle evlenir misin?!!!"

Gülümsemem kocaman olurken kafamı hızla salladım ve aynı onun gibi bağırdım.

"Evet!!"

Tuna hızla yüzümü avuçlayarak dudaklarımı kendi dudaklarıyla kapatırken huzur doluydum. Dudaklarımız ahenkle dans ederken öpüşmemiz derinleşiyordu. Ama sokak ortasındaydık ve durmamız gerekiyordu.

Ondan istemeyerek ayrıldıktan sonra alnını alnıma yasladı.

"Seni çok seviyorum."

İçtenlikle tebessüm ettim."

"Seni çok çok fazla seviyorum."
....

Lise Belası 2Where stories live. Discover now