14.Bölüm "Gariplik"

8.3K 473 73
                                    

Yaprak Soykan

Geçen bölümden hatırlarma ;

"Burnundan gıdıklanman bile çok masumca"

Dediğinde sırıttım. Neden beni etkiliyordu.

"Bana bir kere şans versen olmazmı Yaprak. Bana şans ver seni mutlu edeyim"

Diyerek beklentiyle bana baktı. Sanki gözlerinde bir galibiyet sevinci vardı. Anlamamıştım. Tuna'ya şans vermek istiyordum.

"Ben bilmiyorum Tuna. Bak ben Annesiz büyüdüm ve bur yanım hep yarım kaldı. Küçüklüğümden beri o yarımı dolduracak kişiyi bekledim. Ben tekrar yarım kalmaktan korkuyorum"

Diyerek gözlerimi ona diktim. Dikkatle beni dinlemişti.

Verdiği tek cevapsa şu olmuştu

"Sadece bana güven Ufaklık."

Nutkum tutulmuştu. Cümlesi beynimde bir kaç kez yankılanmıştı.

Güvenmek. Güven vermek. Bu kadar basitmiydi? Değildi ama nedense bu gıcık sinirlerimi hoplatan çocuğa güvenmek istiyordum.

"Benden şans istedin ya sana şans veririm ama ne olacakki?"

Diye sordum. Bunu sorarken biraz utanmıştım. Çünkü bu işleri bilmiyordum ve bundan sonra ne olacak onuda bilmiyordum.

Tuna sırıttı ve yanağımdan öptü.

"Cidden hiç bir şey bilmiyorsun. Ama öğreneceksin Ufaklık"

Dediğinde hafifçe sırıttım. Tuna'da sırıtıyordu. Ama sırıtmasında bir gariplik vardı. Bense çok kurcalamamıştım.

"Seni bir kaç arkadaşımla tanıştıracağım"

Dediğinde gözlerimi büyülttüm.

"Kim onlar?"

"Antremandan kızlarda var içlerinde belki anlaşırsın"

Dediğinde bir şey demedim ve sadece peşinden yürümeye başladım. Elimde hissettiğim başka bir ten , parmaklarımın arasına yerleşen sıcak parmaklar ürpermeme neden oldu. Bu duugu karmaşasıda neydi böyle. Sadece elimi tutmuştu sakin olmalıydım.

Tuna beni bara benzeyen ama cafe havası olan bir yere getirmişti. Loş bir ortamı vardı. Bizim yaşımızdakiler takılıyordu. En fazla içki içip gülüşenler vardı. Tuna en sondaki masaya doğru yürümeye başladı. Elimi tuttuğu için peşinden gitmek zorunda kalıyordum. Masaya geldiğimizde tüm yüzler bize dönmüştü. Üç kız iki erkektiler. Aralarından birisi çift olmalıydı çünkü aynı bizim gibi el ele tutuşmuş yakınca oturuyorlardı. Diğer esmer olan kız ise kollarını önünde bağlamış buradan sıkılmış bir havası vardı. Diğer kız ise fazlasıyla sevecen görünüyordu. Kızıl saçları ve yüzündeki tek tük çillerle güler yüzüyle bize bakıyordu. En son olarakta diğet erkek çocuğuna baktım. Rampa saçları , yüzündeki sinsi sırıtmasıyla birleşmiş ellerimize bakıyordu.

"Selam gençlik. Bu Yaprak benim sevgilim"

Dediğinde yutkundum. Sevgilimiydik? Tanrım bu çok değişik bir histi.

Sıkılmış olan kız yavaşla kafasını bana çevirdi ve dalga geçer bir ifadeyle sırıttı. Bozulmuştum. Bu kadarmı kötüydüm. Çaktırmadan üstüme baktım. Üzerimdeki sade bebek mavisi tişörtüm ve altımdaki siyah pantolonum ile pek iç açıcı değildim.

Tuna bana bakarak konuştu.

"Evet Yaprak şuradaki asık suratlımız Gizem. Şu iğrenç vıcıklı olan çiftimiz ise Merve ve Eren. Bu kızılcıkta Aslı. En son olarak bu tipsizde Berkay."

Lise Belası 2Where stories live. Discover now