44. Bölüm " İyi ki!"

4.1K 258 50
                                    

2 Hafta Sonra ;

Sokakta İpek ile birlikte yürürken eczaneye gidiyorduk.

Şükürler olsun ki o lanet günde Emir ölmemişti hastaneye yetiştiğimizde uzun bekleyiş sonucu iyi haberi almıştık.

Bu süreçte İpek ile çok yakın arkadaş olmuştuk. Yaşıt olmamızın yanı sıra harika bir kızdı. Karakteri ve kişiliğiyle birlikte etrafa renk saçıyordu.

Tabi ikizinin vurulduğunu öğrendiğinde o gün resmen yıpranmış ve çökmüştü o sırada ise yanında hep Rüzgar ve ben olmuştuk. Rüzgar'la da aralarında bir şeyler olacak gibiydi ama hadi hayırlısı diyelim.

Tuna mı ? Tuna ile o günden sonra sadece bir defa konuşmuştum. Oda Emir'in halini merak ettiği için aramıştı. Sözde teşekkür için onu ziyaret edecekti ama tabiki de her zaman ki gibi gelmemişti.

Annem ve Babamın gelmesine ise tam olarak bir hafta kalmıştı ve onları çok özlemiştim. Oysa ki bir ay olacaktı onları görmeyeli. Umarım babam işlerini düzeltmiş bir şekilde mutlu dönerlerdi buraya.

"Ne düşünüyorsun?"

Diyerek bana bakan İpek'e gülümsedim.

"Hiç öylesine dalmışım."

"Tuna aklında değil mi?"

Diye sorduğunda burukça ona baktım ve gülümsedim.

Oda neredeyse artık herşeyimi biliyordu.

Tabikide aklım Tuna'daydı.

Onu hayatımdan çıkartmak istemiştim. Ama Emir sürekli bana abi tavsiyesi gibi nasihatler veriyordu. Rüzgar , İpek , Emir üçüde onu affetmemden yanaydı.

Ama benim gururum bir türlü şu kalbime laf geçiremiyordu. Bir yandanda babam vardı tabi. Acaba Tuna ile barıştım desem ne yapardı? Muhtemelen ölürdüm.

"Bilmiyorum İpek kafam o kadar karışık ki bir yandan uzak durmak isterken bir yandan onu özlüyorum bu nasıl bir karmaşa. İnsan bir yıl ayrı kalmasına rağmen birisine bu kadar bağlanmış olabilir mi?"

"Bir yıl ne ki Yaprak ? Neler yaşamışsınız neler atlatmışsınız o çocuğu silmek kolay mı? Hem baksana pişman olduğu her halinden belli."

Dediğinde kafamı salladım.

Eczaneye geldiğimizde Emir'in pansuman için malzemelerini ve ilaçlarını aldıktan sonra geri benim evime doğru yürümeye başlamıştık.

Emir'in ailesi çok telaş etmesin diye İpek ve Emir bizde kalıyorlardı. Zaten annem ve babam Emir'i sevdikleri ve tanıdıkları için hiç sorun çıkartmamışlardı. Tabi fırsattan yararlanan Rüzgar ise bizim evden asla çıkmıyordu. İpek'e resmen abayı yakmıştı.

"Sen Tuna'yı boşverde Rüzgar senden hoşlanıyor bunun farkındasın değil mi?"

Diyerek kıkırdadım konuyu değiştirip.

Sırıttı.

"Farkındayım ama herşey için erken zamanı var ve onu tanımak istiyorum."

Dediğinde kafamı salladım.

"Tabiki de zaman var ama şunu söylemeliyim ki Rüzgar benim hayatımda gördüğüm en mükemmel insan. Çocukluğum o benim o yüzden senden yana hiç şüphem yok Rüzgar seni üzmez."

Dediğimde gülümsedi.

"İyi ki tanışmışız Yaprak."

Diyerek gülümsediğinde bende içtenlikle gülümsedim. İnsanın kız arkadaşının olması gerçekten güzeldi ve çok daha bir başkaydı.

Lise Belası 2Where stories live. Discover now