49. Bölüm " Yeni Başlangıçlar"

3.6K 219 35
                                    

2 YIL SONRA...

Hayatta ki dönüm noktaları bazen insanları kurtarıyordu, bazense en pişman olacağı şeylere sebep olabiliyordu.

Eskişehir... burda tam ikinci yılımdı. Üniversiteyi kazanmıştık. Bundan tam iki yıl önce herşeyin alengirli durumu bittikten sonra hepimiz köpek gibi ders çalışmaya başlamıştık. Rüzgar , Emir , İpek hiç birisi ile görüşmemiştim tabi onlarda birbirlerini görmemişti. Birbirimize Eskişehir Anadolu Üniversitesini kazanacağımıza söz vermiştik hayaller kurup bunların hepsinide gerçekleştirmiştik.

Şimdi ise burdaydık işte hayallerimizin şehrinde...

İpek Sahne Sanatları bölümünde okuyordu bir tiyatrocuydu ve gerçekten bölümünün hakkını veriyordu. Emir ise Resim bölümündeydi ikiside yetenekli olarak bu dünyaya gelmişlerdi sanki. Rüzgar terler dökerek sonunda istediği Radyo Tv bölümündeydi. Ben mi ben ise Psikoloji okuyordum gerçekten tam benlik bir bölüm ama değil mi?!!

Babam ve annemin ısrarlarıyla bu bölümü gerçekten çok terler dökerek ve Seksen binin içine girerek kazanmıştım.
Son bir yılım aksiyonu bir tarafa koyalım sırf ders çalışmakla geçmişti. Dostlarımdan ayrılmamak ise beni oldukça mutlu ediyordu.

Dördümüzde bir apartman da karşılıklı iki dairede oturuyorduk. İpek ile ben , Rüzgar ile Emir yaşıyorlardı. Bu süreç içinde dördümüzünde bağı o kadar gelişmiştiki bu üç insandan daha önemli ne olabilir diye düşünüyordum.

Emirle aramız neredeyse Rüzgarla olduğu gibi iyi olmuştu. Bana her zaman bir abi şefkatiyle yaklaşıyordu bu yüzden onu çok seviyordum. İpek ise benim için çok değerli bir insandı hayat dolu bir kız olması bana , Ezgi Teyzem ve Annemin dostluğunu hatırlatıyordu.

"Yaprak hadi okula bırakayım seni."

Diye seslenen Emir'e baktım.

Bizim evde oturmuş beni bekliyordu.

"Tamam çıkalım hadi."

Emir ile fakültelerimiz yan yanaydı bu yüzden derslerimiz aynı zamanda olduğunda birlikte gidiyorduk.

Arabasına bindiğimizde bana sırıtmaya başladı.

"Ne oldu?"

Diyerek bende gülüşüne karşılık verdim.

"Ne çabuk büyüdük değil mi?"

"Evet hiç istemezdim büyümeyi aslında."

"Neden ki?"

Derince iç çektim.

"Bilmiyorun o zamanlar sorumluluklardan, sorunlardan kaçmak daha kolaydı. Şimdi ise uğraşması gereken kişi tam da benim."

"Kaçman gereken sorun kalmadı diye düşünüyorum."

Diyerek bana imalı bir bakış attı. Evet o sorunun adını hepimiz tahmin edebiliyorduk. 'Tuna Sarel'.

Onunla iki yıl önce vedalaştıktan sonra ne adını , ne kendisini , nede onunla ilgili hiç bir şey duymamıştım. Ruh hali nasıl , şu an nerde , üniversiteyi kazanabildi mi ? Merak ediyordum. Sonuçta o çocuğa yıllarımı vermiştim. Tabi ki de onu unutmamıştım ama sevgi kaldı mı diye sorsanız ona da net bir cevap vermezdim.

Lise Belası 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin