💫Bölüm 31: Gizlenmiş Tuzak💫

100 8 69
                                    

*İnsan Kılıklı Şeytan*

Sabahın erken saatleriydi. Şafak yeni söküyordu. Nezuko abisine kahvaltı hazırlamak için erken uyanmıştı. Çayı koyup altını yaktıktan sonra verandaya çamaşırları toplamaya çıktı. Sonbaharın son günleri olduğu için şafak vakti hava epey serin oluyordu. 

Çamaşırları toplarken gözüne birisi ilişti. Ray ve Emma'nın evinin önünde duruyor, sanki orayı dikizliyordu. Dış görünüşünden anlaşıldığı üzere buralardan değildi. 

Başıboş dolaşan bu yabancı Nezuko'nun gözüne ilişmişti. İster istemez şüphelenmişti bile. Elindeki işi bırakıp verandadan indi ve yabancıya doğru temkinli adımlarla yaklaştı

''Afedersiniz?''

Yabancı yüzünü döndüğünde, yüzünde yanık ve kesik izleri olduğunu gördü

''Birine mi bakmıştınız?''

Yabancı elini ağzına kapatarak öksürdü

''Şeyy ben... Emile diye birini arıyordum. Buralarda mı oturuyor?''

Yaşadıkları köy küçüktü ve dolayısıyla herkes birbirini tanırdı. Emile isimli birini hiç duymamıştı. 

''Burada öyle biri yok'' dedi doğal davranmaya çalışarak

''Haa öyle mi? Anladım. Te-Teşekkürler''

''Bir şey değil'' 

Yabancı sürekli olduğu yerde kıpırdanıyordu. Gerildiği yer yönden belli oluyordu. Nezuko'nun gözüne şüpheli gelse de, fazla umursamadan eve gidip işinin başına döndü

*son*

Ray'in dediği çıkmıştı. Çok fena hasta olmuştum. 3 gündür ateşler içerisinde yatak döşek yatıyordum. Ray elinden geldiği kadar bakıyordu bana. Başımda sabaha kadar beklediği de olmuştu. Bünyem zayıf düşmüştü. Kederimden olsa gerek. Ama ayağa kalkmam lazımdı.

Lewis sivri tırnaklarını içimden geçirdiğinde de, neredeyse ayağa kalkmam için hiç umut yokken, küçücük de olsa bir umut fısıldamıştı bana. 

Ve ben o umuda kulak vermiştim

Aslında bana fısıldadığı şey, sadece ayağa kalkmam gerektiği değildi

Ray için yaşamamı söylüyordu. 

Uyurken alnıma soğuk bir bezin dokunduğunu hissettim. Ray arada gelip alnımdaki bezi tekrar soğuk suya batırıyordu ve alnıma geri koyuyordu. 

''Emma'm. Kalk hadi bitanem. Bir şeyler yemen lazım''

Vücudum o kadar kırgın ve bitkindi ki. Boğazımdan hiçbir şey geçmiyordu. Kolumu kaldıracak kadar gücüm bile yoktu. Ona sırtımı döndüm ve isteksiz bir ses tonlamasıyla cevap verdim

''Imhh! İstemiyorum.''

''Aaa ama olmaz öyle. En son 2 gün önce tek tük bir şeyler yedin kahvaltıda. Ağzına bir lokma bir şey koymadın''

''İştahım yok''

Elinde tuttuğu tepsiyi komodinin üzerine koyma sesi duyuldu. Elini koluma şefkatle dokundurdu

''Emma'm...canımın birtanesi,ruhum,kalbim... karnında benim evladımı taşıyorsun. O da hastalanacak. Sen yemezsen o da beslenemeyecek kalbimin köşesi. Hadi ne olur kalk da bir şeyler ye. Böyle iyileşemezsin. Ya da bak, gel seninle bir anlaşma yapalım''

''Neymiş o?''

''Ben seni dizlerime yatırıp saçını okşarken o şarkıyı söyleyim, ama bunun karşılığında da çorbanı içeceksin. Kendi elimle hazırladım. Senin için kaç gündür uykusuzum bebeğim. Sana canımla hizmet ediyorum''

Dayan Kalbim - RayEmma [DEVAM ETMEYECEK]Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum