Dayan Kalbim - RayEmma [DEVAM ETMEYECEK]

💫Bölüm 27: İlk Karşılaşma💫

Soluğu jandarma karakolunda aldık. Giyuu bizi girişte karşıladı. Çok şükür bir şeyi yoktu.

''Giyuu-san? İyi misin?'' dedi omuzlarından tutarak telaşla Tanjirou

''İyiyim iyiyim korkmayın''

Alnındaki şişliği fark ettik

''Alnına ne oldu?''

Bu kez soran Ray olmuştu

''Pompalı tüfeğin kenarıyla vurdu haspa'' dedi alnındaki ize elini yavaşça bastırarak

''Sana silahla saldırdığını duyduk. Doğru mu?''

En son soru da benden gelmişti. 

''Evet. Ama boşa çıkardım. Tıpkı sana saldırdığı gece olduğu gibi tavana ateş etmesini sağladım. Silah seslerini duyanlar da korkup jandarmayı aramış''

''Olamaz'' dedim elimi ağzıma kapatarak

''Ne diye saldırdı bu sana?'' diye sordu Ray

''Elindeki çağrı cihazından gizlice biriyle konuştuğunu duydum. Halbuki getirdiğimde tüm iletişim cihazlarına el koymuştum. Nasıl aldı inanın bilmiyorum. Her neyse... Konuştuğu kişi kimse ona ''Oscar'' diyordu, kod ismi olsa gerek. Ne konuştuğunu çok net hatırlıyorum. Ona burasıyla ilgili bilgi sızdırıyordu. Daha doğrusu bizimle ilgili''

''Biz derken?'' dedi şüpheyle Tanjirou

''Hepimiz, sen,ben,Tanjirou...özellikle sen Emma. Senin hamile olduğunu ve Minerva'nın hiçbir zaman karısı olmadığın hakkında konuşuyordu. Bana yalan söylediniz gibi şeyler söylüyordu. Ayrıca, beni burada zorla tutuyorlar diye şikayet ederken, az kaldı adımı verecekti ki tutup elindeki cihazı kırdım. Sonra tartışmaya başladık. Bana tüfeğin sapıyla vurdu. Sonrasını biliyorsunuz işte''

''Ucuz yırtmışsın Giyuu-san. Zaten onu yanına almanın tehlikeli olduğunu biliyordun'' dedim şok olmuş bir halde

''Biliyordum ama, senin yanında bırakmaya da niyetim yoktu Emma. Kız tehlikeli. Bıraksaydım da aana ve karnındakine zarar mı verseydi?''

''O da doğru'' dedim homurdanarak

''Eee nerede şimdi?'' diyerek konuya tekrardan dahil oldu Tanjirou

''Nezarette. Sizin de ifade vermeniz gerekiyor. Bulunan delillerin hepsi aleyhinde çıkarsa parmaklıklar arasını boylayacak''

''O halde biz...'' 

Ray'in cümlesi içeriye esrarengiz birinin girmesiyle son buldu. Dördümüzün de gözleri ona çevrildi. 

Takım elbise giymişti,siyah saçlarının iki perçemi şapkasından sarkıyordu. Başını kaldırmadan yanımızdan geçti. Tanjirou havayı kokladı

''Bu...bu o'' diye homurdandı

Adam sanki onu duymuş gibi başını kaldırdı ve omzunun üzerinden bize baktı. Kırmızı gözleri nasıl da tehditkar bakıyordu. Bir an bakışlarını bana çevirdi. Kısa süre beni süzdükten sonra koridorun sonundaki odaya yürümeye başladı.