23 - Kahvaltı

939 98 4
                                    

Jaemin'in kıyafetlerinden birkaç parçasını ben giymiştim. Jaemin ortada yoktu, dünden beri aynı evi paylaşıyorduk, sanırım kahvaltılık bir şeyler almaya çıkmıştı.

Derken kapı çaldı.

Kedi halimden kalma bir alışkanlıkla koşarak ve mırlayarak kapıyı açtım.

"Mırr~" Jaemin'e sıkıca sarıldım.

"Bekle bekle bir dakika!" Jaemin beni itti. Hüsranla kafamı eğdim.

"Bu haline henüz tam alışamadım Injunie, hem artık insansın. Böyle şeyleri yapmamı bekleme benden." Kafamı salladım.

"Süt seviyordun kediyken, hala seviyor olabilirsin diye düşünerek çikolatalı süt aldım sana. Umarım beğenirsin."

"Sen ne alsan beğenirim ben Jaem."

"Buna da alışamadım henüz, Jaem demene yani. Garip hissettiriyor." Dedi Jaemin. Üzüntüyle somurttum.

"İstemezsen demem!" Kollarımı birbirine bağladım. Evet, kollarımı birbirine bağlayabiliyordum...

"Yaaaa, Jaem baaak, kollarımı birbirine bağlayabiliyorum, çok güzeeel!" Kahkaha atarak etrafımda döndüm.

Bir an sonra durdum, "pardon Jaem demeyecektim," dedim. Kollarımı ayırdım ve mutfağa yöneldim.

Jaemin, uzanıp kolumdan tuttu ve beni kendisine çevirdi.

Kafasını iki yana sallayarak gülümsedi, "istediğini de," dedi.

"Tamam Jaem," dedim ve Jaemin'in yanında  insan gibi, onunla birlikte yürüyerek mutfağa geçtim. Kahvaltı masasına oturduk.

Jaem, getirdiği poğaçaları önüme koydu ve çikolatalı sütümü açtı.

"Teşekkür ederim Jaem."

"Ne demek Injunie."

Ellerimle poğaçalardan birini bölüp ağzıma attım ve çiğnemeye başladım.
Sonra çikolatalı sütten bir yudum alırken kıkırdadım.

İnsan gibi ellerimi kullanarak yemek yemek harikaydı!

Kedi (RenMin)✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin