27 - Kuyruk

927 90 12
                                    

Kuyruğumun olmamasına hala alışamamıştım.

Arada tırnaklarımı koltuğa sürtmeye çalışıyordum.

Patilerimi yalar gibi ellerimi yalıyordum.

Mırlıyordum.

Tıslıyordum.

Sanki tüylerim varmış gibi, sırtımı kabartıp tüylerimi kabartıyordum.

Kısacası kedi alışkanlıklarımdan kurtulamamıştım.

Ama en önemlisi, bir kuyruğumun olmaması fikri beni delirtiyordu. Neden bilmiyordum ama kuyruğumu geri istiyordum.

Ona sarılarak uyumak harika hissettiriyordu. Gerçi şimdi Jaemin'e sarılarak uyuyordum, ama yine de kuyruğumu geri istiyordum işte.

Sanırım doyumsuz bir kediydim.

Önce, ölümsüzlük lanetiyle cezalandırılmıştım.

Sonra insan olmuştum.

Şimdi de kuyruk istiyordum. Ama sanırım Tanrı bu isteğimi görmezden gelecekti. En doğrusu da buydu.

Ben kendi kendime düşünürken Jaemin içeriye girdi.

"Akşam yemeği hazırladım. Bir de şey..." Jaemin cümlesini bitiremedi.

"Ney?" Sordum.

"Jeno da gelecek." Dedi.

Bütün sinirlerim gerilirken, Jaemin'i çizip kuyruğumu sallaya sallaya gitmek isteği içimde belirdi. Ama maalesef artık insandım!

"Jaemin, Jeno bama kediyken çok kötü davrandı." Dedim.

"Biliyorum, ama artık insansın. Bence bir şeyler değişebilir." Dedi.

"Onu seviyor musun?" Sordum.

"Hayır, saçmalama. Sadece arkadaşım olarak kalmasını istiyorum." Dedi.

Jaemin'e küsmüştüm kendi çapımda, onunla bu gece konuşmak istemiyordum.

Hüsranla kafamı salladım. Bir süre sonra kapı çaldı.

Gelen Jeno'ydu.

Kedi (RenMin)✅Där berättelser lever. Upptäck nu