20 - Ceza

998 102 11
                                    

Birkaç gün boyunca ölü gibi uyuduğum için Jaemin endişelenmişti. Beni veterinere götürmeye karar vermişti çünkü sorduğu hiçbir soruya cevap vermiyordum.

İçten içe canım acıyordu. Kediler kolay kolay ağlamazdı, sadece gerçekten canları yandıklarında ağlarlardı. Ve ben şu son 3 gündür her uykumdan ağlayarak uyanıyordum.

Jaemin, "hadi Injunie, gidelim," diyerek beni tuttuğu gibi kucağına aldı ve kapıyı çekerek yürümeye başladı.

"Neden böylesin, anlayamıyorum. Bana mı küstün?" Dedi.

Cevap vermedim.

"Canın mı yanıyor, bir yerin mi ağrıyor?" Dedi, evet demek istedim.

Bir insan gibi evet demek istedim. Ama imkansızdı.

Tanrı, önce beni ölümsüzlükle cezalandırmıştı, şimdi ise bir insana aşık olmakla cezalandırıyordu.

Önceki hayatımda ne gibi bir günah işlemiş olmalıydım da bunları hak etmiştim, bilmiyordum.

"Injunie, ne olur cevap ver güzelim, hadi aşkım, hadi be." (Kedileri aşkım ve güzelim diye seven tek ben değilimdir umarım.)

"Injunie, ne olur cevap ver. İyi misin bari onu söyle." Jaemin hala sorarken Jeno'yu karşımızda görmemle gözümden bir damla yaş aktı.

"Neden ağlıyorsun canını sevdiğim, bak ben yanındayım." Jaemin bana sarılırken, Jeno gibi asla olamayacağımı anladım ve canımın daha da yandığını hissettim.

Ben, Jaemin'e, asla bir insan gibi dokunamayacaktım. Jaemin, beni asla bir insan gibi sevmeyecekti.

Daha fazla dayanamadığımı hissettim.

Tam, yolumuzun üzerindeki bir tapınağın yanından geçerken, Jaemin'in elini çizerek afallamasını fırsat bildim, kendimi ilk gelen arabanın önüne attım.

Akan kanları ve yanan canımı hissedebiliyordum. Tapınaktakilerin çığlıklarını duyabiliyordum. Jaemin'in ağlayan sesini duyabiliyordum, ama gözlerim kapanıyordu.

Sanırım, sonunda ölüyordum...

Ölmeden önceki son dileğimi geç de olsa diledim, keşke insan olsaydım...

Kedi (RenMin)✅Where stories live. Discover now