17; Ailemizin bir parçası sayılırsın

2.8K 295 106
                                    

Yoongi ve Jungkook sabah erkenden uyanıp sahilin yolunu tutmuşlardı. Bugün Min Yoonji'nin tahta geçip, Min Yoongi'nin gerçek bir insan olacağı o gündü.

İki genç kayalıkların arasından suya girip gözlerini kapattı ve kuyrukları için birkaç saniye beklediler.

Jungkook'un kırmızı saçları ve kırmızı kuyruğu kendini belli ettiğinde, Yoongi'nin siyah saçları ile uyumlu siyah kuyruğu çoktan ortaya çıkmıştı.

Jungkook bir süre karşısındaki şahesere baktı. Bir insan ya da bir deniz adamı formunda olması hiçbir şey değiştirmiyordu. Yoongi her türlü güzeldi.

Jungkook ince uzun parmaklarını Yoongi'nin kulağının arkasından geçirip çene hattı boyunca ilerletti  ve parmaklarını çenesinde dinlendirdi. Yoongi'nin dudaklarına bir öpücük kondurup geri çekildiğinde ise Yoongi'nin yüzüne doğru fısıldadı.

"Her halinle o kadar güzelsin ki sana baktığım her an tekrar tekrar hayran kalıyorum Yoongi-ah." Dediğinde Yoongi gülümsedi. Bu iltifat durduk yere nereden gelmişti hiçbir fikri yoktu ama hoşuna gitmişti. Yoongi de Jungkook'a bir öpücük verip konuştu.

"Kuyruklarımıza bak Jungkook, ne görüyorsun?" Sorusuna karşın Jungkook bir süre kuyrukları inceledi.

"Farklı renklerde aynı desende iki kuyruk." Dediğinde Yoongi gülümsedi ve burnunu Jungkook'un sevimli burnuna sürttü.

"Bu, ruh eşi olduğumuzun bir kanıtı Jungkook-ah. Tanrı ikimizi birbirimiz için yarattı." Diyen Yoongi'ye kocaman bir gülümseme bahşetti Jungkook.

"Hadi gidelim, kardeşimin taç giyme törenine geç kalmak istemem." Dedikten sonra Jungkook'un elini kavradı ve onu arkasından sürüklemeye başladı.

Kaç tane balık sürüsü yanlarından geçmişti ikisi de bilmiyordu fakat sonunda saraya varmışlardı. Koca sarayın önünde onları Namjoon ve Seokjin karşıladı.

"Seokjin hyung? Senin ne işin var burada?" Diye hayretle bağıran tek kişi Jungkook'tu.

"Ne yani işletme sahipleri deniz adamı olamaz diye bir kaide mi var serseri?" Diye tek nefeste konuşan Seokjin'e Namjoon ve Yoongi güldü. Jungkook ise hala şoktaydı.

"Tanrı'm, bir yıl içerisinde daha ne kadar şaşırabilirim bilmiyorum..." Diye söylendi ve Seokjin'i dikkatle süzdü. Gerçekten güzel gözüküyordu. Mor kuyruğunun üzerinde rose gold desenler vardı ve saç rengi suyun altında pembemsi bir renk almıştı.

"Yoonji'nin yanına gitmeliyiz." Diyen Namjoon ile hepsi hareketlendi ve koca kapıdan içeri girip Yoonji'nin odasının önüne gittiler.

Yoongi kapıyı yavaşça tıklattı, içeriden gelen Yoonji'nin onaylayan sesinin ardından içeri girdiler.

"Majesteleri..." Diyip referans yapan dört koca adama güldü Yoonji.

"Ben de seni bekliyordum oppa." Diyen Yoonji abisinin yanına gidip ona sıkıca sarıldı. Yoongi de ona kollarını dolayıp kulağına sessizce fısıldadı.

"Özür dilerim Yoonji." Cümlesini duyan genç kız kaşlarını çatıp abisine baktı.

"Bunu konuşmuştuk Yoongi-ah. İkimiz de mutluysak sorun yok, tamam mı?" Diyen Yoonji ile kaşlarını bu sefer Yoongi çattı. Oppa dememesine takılmıştı.

"Senden hala büyüğüm cadı." Dediğinde Yoonji gülümsedi ve abisine tekrardan sarıldı.

"Mükemmel kardeş sarılmanızı bölüyorum ama gitmemiz gerekiyor." Diyen Seokjin ile iki kardeş ayrıldı ve hep beraber odadan çıktılar.

Taç giyme töreni aile arasında olan bir törendi. Her birey tacını mihrapta giyer ardından koca salonun balkonuna çıkar ve halkı selamlardı. Yeni kral ya da kraliçeyi ise, ona tacı takdim eden kişi halka duyururdu.

Önce Namjoon, Seokjin ve Jungkook girdi koca salona. Seokjin aile bireyleri arasındaki yerini alırken Namjoon ve Jungkook, Kral Kwansu ve Kraliçe Minji'nin arkasındaki yerini aldı. Ardından Yoongi ve Yoonji kol kola içeri girip yavaşça mihraba doğru yüzdüler. Mihrapta kendilerini bekleyen ebeveynlerine saygıyla selam veren iki gençten sonra Minji'nin sesi duyuldu sessiz salonda.

"Kral Min Yoongi, tahtı kardeşin Min Yoonji'ye bırakıp insan olmak istediğini doğruluyor musun?" Sorusuna kendinden emin bir sesle cevap verdi Min Yoongi.

"Doğruluyorum." Tok sesi salonda duyulduktan hemen sonra bu sefer Kwansu konuştu.

"Min Yoongi, lütfen tacını teslim et." Dedikten hemen sonra Yoongi denileni yaptı ve tacı Namjoon'un elinde tuttuğu deniz süngerinden yapılma yastığa bıraktı. Ardından saygıyla eğildi ve Jungkook'un yanına geçti.

"Prenses Min Yoonji, Kraliçe olacağın süre içerisinde halka eşit davranıp onların sorunları ile ilgilenecegine söz veriyor musun?" Diyen Minji ile Yoonji kendinden emin bir şekilde cevap verdi.

"Söz veriyorum." Dedikten hemen sonra Kwansu tekrardan konuştu.

"Min Yoonji prenses tacını teslim edip, kraliçe tacını teslim al lütfen." Yoonji denileni yaptı ve prenses tacını Josh'ın elindeki yastığa bıraktı. Minji Joseph'in elindeki yastıktan tacını alıp Yoonji'ye teslim etti.

"Ailecek balkona çıkıp halkı selamlayın lütfen." Diyen Namjoon ile Min ailesi balkona doğru ilerleyecekti ki Minji Jungkook'a gelmesini işaret etti. Jungkook şaşkın bir şekilde Minji'nin yanına gitti.

"Bir sorun mu var efendim?" Diyen Jungkook ile Minji gülümsedi.

"Efendim demeni şimdilik görmezden geliyorum." Dedikten sonra Jungkook'un elini tuttu.

"Sen de bizimle geliyorsun, ne de olsa ailemizin bir parçası sayılırsın." Dediğinde Jungkook hayretle gözlerini kocaman açtı.

"Benim de mi gelmemi istiyorsunuz?" Dediğinde Minji kafasını olumlu anlamda salladı.

"Sen de benim oğlumsun Jungkook-ah. Tabiki de gelmeni istiyoruz." Dedi ve arkasında onları bekleyen üç kişiyi de işaret etti. Jungkook gülümsedi.

"Teşekkür ederim anne." Dediğinde Minji kocaman gülümsedi.

"Beni ağlatacaksın." Diyen kadın olmayan göz yaşlarını sildiğinde ikisi de kıkırdadı. Böyle bir ortamda bile sevecen ve esprili bir kadın olabiliyordu Minji.

"Hadi şimdi Yoongi'nin yanına git." Dediğinde Jungkook saygı ile eğildi ve Yoongi'nin yanına gitti. Yoongi sevgilisinin elini tuttu ve ailecek balkona çıktılar. Minji gür bir sesle yeni kraliçeyi takdim etti.

"Sedna İmparatorluğu'nun yeni kraliçesi, Min Yoonji!" Dediğinde millet kendi arasında konuşmaya, tebrik etmeye ve alkışlamaya başladı.

Ne kadar alkışlayıp tebrik etseler de, belli bir kesim bu olaya açık bir şekilde karşıydı. Onlara göre iki ibne yüzünden daha evlenme zamanı gelmemiş bir birey tahta çıkıyordu ve bu yanlıştı. Her birey evlenme zamanı geldikten sonra tahta çıkmalıydı.

Selamını veren aile balkonu terk ettiği zaman halk da yavaş yavaş orayı terk etti.

《》《》《》《》《》《》《》《》《》

Selam daddyniz comeback yaptı.

Uzun zamandır bölüm yazamıyordum üzgünüm.

Herhangi bir yazım yanlışı varsa özür dilerim.

Umarım bu bölümü beğenirsiniz.

Sizi seviyorum.

Bye~

merman¹ + yoonkookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora