16; Aşk her şeyden üstündür evlat

3K 302 55
                                    

Yoongi ve Jungkook iki üç kişinin anca olduğu sahilde, iskelenin ucuna oturmuş keyifle sohbet ediyorlardı. O sırada suyun yüzeyinde Namjoon belirdi.

"Siktir! Namjoon ne yapıyorsun? Aklını mı kaçırdın?" Diye sitemle konuştu Yoongi.

"Çok acil olmasa böyle ortaya çıkar mıyım sanıyorsun? Sedna'ya gelmen gerekiyor, hem de hemen!" Namjoon da yarı sinirli bir şekilde karşılık verdi Yoongi'ye.

"Neler oluyor?" Dedi Jungkook merakla.

"Yoongi ve seninle ilgili birkaç gelişme var. Bu nedenle Yoongi'nin hemen şimdi gelmesi gerekiyor." Diye heyecanla anlattı Namjoon.

"Gece, kimse yokken gelsem olmaz mı? Burası gittikçe kalabalık olmaya başlıyor." Diyen Yoongi ile Namjoon kaşlarını çattı.

"Hayır, olmaz. Hemen şimdi geliyorsun Yoongi. İtiraz istemiyorum." Dedi ve güzel gözlerini Yoongi'ye dikti. Yoongi ise Jungkook'tan bir öpücük çalıp kendini suya attı. Neyse ki kimse onlara bakmıyordu.

"Endişelenme, sevgilini en kısa sürede eve geri göndereceğim. Sen de Yoongi'siz geçireceğin birkaç günün keyfini çıkar Jungkook-ah!" Diyip şirince gülümsedi ve Jungkook'a el salladı. Yoongi ise ona göz devirip kafasından suya bastırdı.

Yoongi sevgilisine tam öpücük göndermişti ki Namjoon onu belinden tutup suya çekti.

"Seni öldüreceğim." Diyen Yoongi ile güldü Namjoon.

"Hayır öyle bir şey yapmayacaksın." Diyen Namjoon'a bir daha göz devirdi.

Namjoon yolda olan biteni anlatırken Yoongi sinirle soludu.

"Kardeşim bir ayda tam dört yaş büyüdü ve bana daha yeni mi söylemek aklınıza geldi?" Diye sinirle bağırdığında Namjoon derin bir nefes alıp verdi.

"Annen çok uğraştı ve sana söylemememizi emretti Yoongi. Ta ki dün Kraliçe Ariel'in kilitli odasından sesler gelene kadar. Kraliçe Ariel seni çağırıyordu, annen de hemen gelip seni buraya getirmemi emretti." Dediğinde Yoongi'nin kaşları çatıldı.

"Büyükannemle ne ilgisi var ki?" Diye merakla sorduğunda Namjoon omuz silkti.

"İnan bilmiyorum." Dedikten birkaç saniye sonra koca saray gözler önüne serildi. İki genç biraz daha hızlandılar ve çabucak saraya ulaştılar. Kraliçe Minji oğlunu sarayın önünde bekliyordu.

"Yoonji nerede?" Yoongi'nin annesine sorduğu ilk soru bu oldu.

"Odasında uyuyor. Hızlı büyüdüğü için canı yanıyor diye düşünüp uyuması için büyü yaptım." Dedikten sonra oğlunun elini tuttu.

"Endişelenme Yoon, her şey yoluna girecek. Şimdi büyükannenin odasına gidelim, tamam mı?" Dediğinde Yoongi kafasını olumlu anlamda salladı ve büyükannesinin odasına ilerlediler.

Kilitli kapı kendiliğinden yavaşça açılıp Yoongi'yi içeri çekti. Yoongi karşısında kendisine bakan büyükannesine hayranlıkla baktı. Kızıl saçları ve mavi gözleriyle büyükannesi gerçekten göz alıcı bir kadındı. Yoongi saygıyla eğildi ve selam verdi.

"Merhaba büyükanne." Derken elinden geldiğince gülümsemeye çalışıyordu fakat küçük kız kardeşi bir türlü aklından çıkmıyordu.

"Merhaba Yoongi. Seninle tanıştığım için çok mutluyum. Bana her zaman güzel mavi gözlerinin benimkini andırdığını söylerlerdi. Doğruyu söylemek gerekirse senin gözlerin daha güzel." Dedikten sonra torununun saçlarını sevdi. Yüzünde küçük bir tebessüm vardı.

"Kardeşin için endişeleniyorsun değil mi?" Diye ilgiyle sordu.

"Evet, hem de çok." Dediğinde omuzlarını düşürdü Yoongi.

merman¹ + yoonkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin