13; Sakura ve Sakuramori

4.2K 431 112
                                    

Jungkook dudaklarında hissettiği dolgun, minik dudaklar ile gülümsedi. Bu, Yoongi'nin onu öptüğü sayılı anlardan biriydi.

Küçük ama Jungkook'un kesinlikle mest olduğu öpüşmenin ardından, Jungkook derin bir nefes aldığında Yoongi kahkaha attı.

"Sen hayatımda gördüğüm en sersem insansın." Dedi Yoongi gülüşlerinin arasından.

"Ve sen bu mükemmel adama aşıksın." Diye alayla karşılık verdi Jungkook.

"Evet, kesinlikle aşığım." Dedi ve Jungkook'un dudaklarına bir kelebek öpücüğü kondurdu.

"Nefes almakla ilgili herhangi bir sorun yaşarsan bana hemen söyle, tamam mı?" Dediğinde Jungkook kafasını olumlu anlamda salladı.

"O zaman gidelim." Dedi ve bileğinden kavradığı sevgilisi ile ilerlemeye başladı. Jungkook birkaç dakika yalpalasa da ayak uydurmayı başardı.

Jungkook'un kahverengi saçları suyun altında kırmızıya dönüşmüştü. Kırmızı kuyruğunun üzerinde ise siyah ayrıntılar vardı, Yoongi'nin kuyruğuna benziyordu.

Jungkook artık kuyruğa tamamen alıştığında biraz daha hızlandılar. Bir an önce gidip bu işi halletmeleri gerekiyordu.

"Peki ya kalman gerekirse?" Aniden aklındaki soruyu soran Jungkook ile Yoongi kaşlarını çattı.

"Öyle bir şey olmayacak Jungkook." Dedi Yoongi. Emin değildi ama sesi tam tersine eminmiş gibi çıktı.

"Nereden biliyorsun?"

"Bırak senin için değişen bedenimi, ruhum bile sana mühürlü Jungkook. İstesem de kalamam. İkimizden biri fedakarlık yapmak zorunda ve bu kişi sen ol istemiyorum. Benim için bir şeylerden vazgeçmek zorunda değilsin, benim zaten karada düzenli bir hayatım var. Büyükannem gibi ben de bir şeylerden vazgeçebilirim, sorun değil." Diyen Yoongi'yi durdurdu, karşısına geçip gözlerine baktı Jungkook.

"Seni sıkıntıya sokacak hiçbir şey yapmanı istemiyorum. Buraya da ayak uydurabileceğimi biliyorsun." Dediğinde alınları birbirine yaslandı.

"Biliyorum." Dedi ve Jungkook'un dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Ardından biraz uzaklaştı ve Jungkook'un yüzünü inceledi.

"Jungkook sen... Sen çok güzel gözüküyorsun." Diyen Yoongi ile kıkırdadı. Bu sahneyi bir yerlerden hatırlıyordu.

"Senin kadar güzel olmadığıma, hatta birlikte izledigimiz belgeseldeki fener balığına benzediğime eminim." Dediğinde ikisi de güldü.

"Hayır, tam tersine kiraz çiçekleri kadar güzelsin." Dediğinde Jungkook gülümsedi.

"Ve sen de sakuramori* olmalısın." Diye karşılık verdi Jungkook.

"Öyle mi?"

"Eğer ben bir kiraz çiçeği isem, sen de sakuramori olmalısın, çünkü bana bu kadar iyi gelen kimse yok." Dediğinde Yoongi dudaklarını Jungkook'un dudakları ile birleştirdi.

İkisinin de kulaklarında güzel bir melodi duyuldu dudakları birbirine dolanırken. Sanki okyanus onlar için en güzel şarkıyı söylüyordu.

***

Jungkook ve Yoongi sonunda saraya varmışlardı. Açıkçası Jungkook, okyanusun bu kadar uçsuz bucaksız olduğunu hiç tahmin etmemişti.

"Ne demek tahttan vazgeçemezsin? Büyükannem vazgeçmişti." Dedi Yoongi sıkıntı ile.

"Büyükannenin altı ablası ve bir de kızı vardı Yoongi. Onun yerine tahta geçecek birileri vardı. Şu an sen tek vârissin, istediğin gibi hemen bırakıp gidemezsin." Diyen Namjoon ile sıkıntılı bir nefes verdi. Yoonji tahta geçmek için çok küçüktü ve bu da onu tek vâris yapıyordu.

merman¹ + yoonkookWhere stories live. Discover now