14.Bölüm: Gerçek Değil

11.3K 597 32
                                    


Evet, düzenlenmekte olan bir hikaye ve günde en az bir bölüm mutlaka geliyor. Hatta ekstra üç bölüm bile ekledim.

 Ama okumalara kıyasla oylar, özellikle yorumlar çok az. Lütfen, düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Merak ediyorum, yeni okuyanların ne düşündüğünü ve eski okurlarının da yenilenmiş hali hakkındaki düşüncelerinizi...

 Lütfen desteğinizi esirgemeyin.

 Panomu ve instagram adresimi (eflalreyya) takip edebilirsiniz. 

İyi okumalar...



🛶🛶🛶





"Patron gelmiş! Özlettin kendini, sensiz batacaktı burası." Kerem'in sözleri ile Hazan gülümsedi ama Nil için aynı şey geçerli değildi.

Kerem ile Nil, kafenin çalışanlarıydı. Üniversite öğrencileri yazın da Hazan'ın yerinde çalışıyorlardı. Haftanın üç günü bu ikili geliyor, diğer üç günü Ali ile Cemre geliyordu. Son kalan haftanın bir günü Cumartesi, çok kalabalık olduğu için topluca çalışıyorlardı. Pazar herkese tatildi ve insanların uyumak gibi bir derdi yoktu. O yüzden akşamları canlı müzik yapıyorlardı. Ali ile Kerem gitar çalıyor, Nil şarkı söylüyordu. Cemre ile Hazan da garsonlukla ilgileniyorlardı. İnsanlar da Nil'in sesini, ortamın otantik ve samimi havasını seviyorlardı. Babasından kalan bu düzen, her zaman genç kadına iyi gelmişti.

Dört arkadaş aslında Hazan'ın ailesi olmuşlardı. Aralarında patron çalışan ilişkisi yoktu. Beş arkadaş olmuşlardı. Onların sıcaklıkları, ilgisi ve laubali olmayan tavırları Hazan'ı mutlu ediyordu. Onlarsız burası nasıl olurdu, düşünemiyordu bile.

Hazan karşısındaki çiftin tatlı atışmalarına gülümsedi. Ali ile Cemre asla tartışmıyor, birbirlerine kıyamıyorlardı. Ama Kerem ile Nil sürekli didişiyordu. Hazan çiftleri değiştirmeyi teklif etmişti. Kızlar üç gün veya Ali ile Nil'i aynı gün yaparak değiştirebilirdi ama Kerem şiddetle karşı çıkmıştı. Tabi karşılığında Hazan'dan başına bir şaplak yemişti. Nil'i seviyordu, tabi ki de sevgilisinden ayrı kalmak istemiyordu ama sataşmadan, kıza öküzlük yapmadan da duramıyordu.

"Bir an geri geldiğimde kafemi bulamayacağım diye gerçekten korktum." Hazan alaycı tavrı ile ikisiyle de kucaklaşıp kasaya geçti. Kafe sabahın erken saatlerinde pek kalabalık değildi. Gelir gelmez zaten kalabalık kaldırabilecek güçte değildi.

"Erken döndün ama." Hazan çantasını bir kenara koyup tişörtünü düzeltti ve Nil'e bir bakış attı.

"Tek başına tadı çıkmadı. Sakın bir tatile yalnız gitmeye kalkışma. Yalnız gittiğin yer, kafa dinlemek içindir. Tatil ise eğlenmek için. Aradaki ince çizgiyi yakaladım." Gülümsemesi buruklaştı. "Güzel bir keşifti."

Nil gülümsedi ve kafeye yeni giren insanları görünce Kerem'e işaret etti ama genç adamın onu taktığı yoktu. Kıl herif. Nil sinirlenerek siparişleri almaya gitti.

Hazan hafta sonu da kendine izin verdi ama Pazartesi işe geldi. Tam bir hafta olmuştu. O'nunla sadece birkaç gün birlikte kalmıştı ama içindeki sızıya anlam veremiyordu. Bu kadar bağlanmış olamazdı değil mi? Aklından bir an olsun çıkmıyor, içindeki boşluğu dolduramıyordu. Gündüzleri sürekli bir meşgalesi oluyordu ama geceleri aklını meşgul edemiyordu. Aklında en ufak bir boşluk oluşsun, genç adam orayı hemen dolduruyor ve kendine yer ediniyordu. 

 Halbuki şimdiye dek unutması gerekirdi...

Birlikte yaptıkları her şey aklına sızıyor, hissettiriyordu. Sandaldaki sohbetleri, sandalın onları adaya götürmesi ve adadaki geçirdikleri vakitler. Adamın her mimiği, her hareketi meğer ne çok aklına kazılı kalmış. Özellikle birlikte oluşları. O gece kumsalda ki anlar, akarsudaki geçen zaman... Ama yatta geçirdikleri birliktelik, mükemmeldi! Sonu her ne kadar hüsranla bitmiş olsa da, yatta aldığı zevk... bir harikaydı! Birliktelikleri paha biçilemezdi, Hazan zevkin en yüksek mertebesinde yer almıştı. Ama ardından gelen yıkım, hakaret, aşağılama..! Hazan hazmedemiyordu! Aklına geldikçe artık göz yaşı dökmüyor, öfkeden çıldırıyordu!

SANDAL +18 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now