43.Bölüm: Hasret

2.8K 109 19
                                    







O günün üzerinden iki buçuk hafta geçmişti. Ve Hazan oldukça mutluydu. Çünkü Barbaros'a Hazar bebek iyi gelmişti. Gözleri daha çok yere odaklanıyor, hatta gün geçtikçe Hazan ile göz teması daha çok kurar olmuştu. Yüzünde bazen, genelde bebeği yanındayken, oldukça belirgin bir tebessüm oluyordu. Hazan kocasının yüzündeki tebessümü gördükçe kalbi göğsünü dövüyordu. İçindeki huzuru en derinden hissediyor, sonunda eskisi gibi olabileceklerini düşündükçe heyecandan deliye dönüyordu.

Üstelik Barbaros çok çabuk iyileşiyordu. Alçıları çıkmıştı. Morlukları sararıyordu. Kaşındaki, omzundaki ve köprücük kemiğindeki kesik izleri kalacaktı. Saçlarını da mahvetmişlerdi, bu yüzden asker tıraşı edilmişti ama saçları da uzuyordu. Doğrulmak için başkalarına ihtiyaç duymuyordu. Kendisi doğrulabiliyordu. 

Hatta birisi, ki o birisi genelde Harun oluyordu, destek verdiği sürece ayakta da ilerleyebiliyordu. Üstelik Hazan bazen bilerek bebeğini onun yanında bırakıp mutfağa gitmiş gibi yapıyordu. Sonra kapıdan onları izliyordu. Barbaros bir süre bebeğine bakmasa bile sonradan dönüp onu izliyordu. Sonra kendi parmağını bebeğin minik avucuna sıkıştırıyordu. Başlarda tek olay buyken, son zamanlarda bebeğin yüzünü okşuyordu. Hatta bir önceki gün Hazan, Barbaros'un burnunu yaklaştırıp bebeğini kokladığını gördü.

Hazan böyle atakları gördükçe mutlu oluyor, sevinçten deliye dönüyordu. Sonunda, bunca zorluğun sonucunda artık eski mutlu günlerine dönebileceklerinin izlerini görmek genç kadına çok iyi geliyordu.

Şimdi de ablası ile kahvaltı sonrası mutfağı topluyorlardı. Bir yandan da geçen zamanın kritiğini çıkartıyorlardı.

"Barbaros'un durumu çok iyi gidiyor. Ben bu kadar çabuk toparlayabileceğini tahmin etmedim." İlkyaz makineye bulaşıkları doldururken neşeli bir ses ile Hazan'ın da keyfini gerçekler ile yerine getirmeye çalışıyordu. Başarmıştı da. İfadesiz yüzü aydınlanan Hazan, sevinçle gülümsedi.

"Evet. Sağlığı gayet iyi çok şükür ama hâlâ mesafeli. Anlayış göstermem gerek, onu zorlamam bencillik olur farkındayım. Ama şu sürecin bir an önce geçmesini istiyorum artık. Eskisi gibi olmak." Heyecan ve hevesle konuşuyordu genç kadın.

"Anlıyorum. Üstelik şimdi Hazar da var. Ama ona karşı ilgili fark ettin mi? Algısı bebeğine açık, yanındayken ilgisi onda." Demek İlkyaz'ın da ilgisini çekmişti.

"Evet fark ettim. Bu iyi bir şey. Hatta çok güzel bir şey ama bana karşı da ilgisi açık olsa çok makbule geçerdi yani."

İki kadın bir süre sessiz kaldılar. Bu konu üzerine daha söyleyecek bir şey yoktu zaten.

"Siz, Harun ile baya yakınsınız şu aralar. Barbaros'un derdindeyim diye gözümden kaçtı sanma." Hazan'ın sözleri ile gülümseyip bakışlarını çeviren İlkyaz, bulaşık makinesini açarak bir sandalye çekti ve oturdu.

"Ateşkes ilan ettik. Birbirimizin daha farklı yönlerini görünce farklı bir şekilde ilişki kuralım dedik."

"Tam olarak nasıl bir ilişkiden bahsediyoruz ablacığım?"

"Anlarsın ya işte." Derin bir nefes aldı genç kadın. Yüzündeki gülümsemeyi ciddi bir ifade aldı. "Artık bende ciddi bir şeyler yaşamak istiyorum. Hayatımın bir kenarında ciddiyet olsun istiyorum. Hayatımın sonuna kadar yalnız olmak istemiyorum Hazan." İlkyaz, ciddi ve buruk konuşuyordu.

"Anlıyorum. Tabi sende haklısın. Harun iyi biri. Annemin haberi var mı peki?"

"Evet. O da fark etmişti zaten. Ah! Annem dedik de, onun da durumu iyi. Dün kontrolünü yaptık da. İyi yani."

SANDAL +18 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now