Часть четвертая

845 134 17
                                    

Aynada son kez kendime baktıktan sonra bir şeyin kötü durduğunu fark etmiştim.
Saçım...
Bağlı güzel değillerdi. Acıtmaması için tokayı yavaşça çıkarırken saçımdan,bir kere daha güçlü bir kız olduğumu hatırlatmıştım kendime.
Ne okulumu değiştirmiştim ne de kendimi.
İçimde büyük bir nefret vardı sadece. Kendimde değiştirdiğim tek şey olmuştu merhametim. Yoktu çünkü artık. Bana çektirdikleri kadar çekeceklerdi. Annemle oturup konuşmuştuk uzun uzun. Önce ona o yedi ucubeden nefret ettiğimi ve bunu onlara ödeteceğimi söylemiştim annem de bana o zeka akan planından bahsetmişti. Nasılda belliydi ama onun kızı olduğum.

Bir daha asla kimsenin göremeyeceği ve bir tek yalnız olduğumda aynada benim görebileceğim Gülümsemem iyice büyürken büyük bir özgüvenle çıkmıştım odamdan

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bir daha asla kimsenin göremeyeceği ve bir tek yalnız olduğumda aynada benim görebileceğim Gülümsemem iyice büyürken büyük bir özgüvenle çıkmıştım odamdan. Karşımda kollarını birbirine sarmış bana sırıtarak bakan anneme kısa bir gülümsemeyle karşılık vermiş,hızlıca arabaya binmiştim.
Annemde arkamdan kapıyı açıp arabayı sürmeye koyulmuştu. Kulaklıklarımı takıp camı açtım ve bana acının en derinini yaşatan şehrin sokaklarına baktım.
________________________________
Taktığım büyük kulaklıkları boynuma indirmiş,anneme el sallayıp gitmesini söylemiş ve okulun büyük bahçesine doğru adımlamıştım. Okuldaki herkesin bakışları bana dönerken kiminin "şu sürtüğe bak",kiminin "nasıl hala gelebiliyor bu okula? Nasıl bir yüzsüz bu kız?" Gibi şeyler söylediğini duyuyordum. Eğdim kafamı sessizce utandığımdan yaptığımı sanıyorlardı bu haraketi ama yanlıştı. Tek birinin bile yüzünü görmek istemediğim için eğmiştim başımı.
Ben eğik başımla hızlıca okula girerken herkes kendi işine,daha doğrusu benim hakkımda konuşmaya dönmüşlerdi. Okulun konusuydum ben. Biliyordum bunu. Ama bu hiç uzun sürmeyecekti.

-jennie!jennie!!

çok tanıdık olan ama çıkaramadığım o ses arkamı döndürmeye yetmişti.

-Bekle lütfen. Beni hatırladın mı? Hani o yedi kişi beni neredeyse öldüreceği sırada kurtarmıştın beni.

Evet şimdi hatırlamıştım. Okula ilk geldiğim gün bu adamı dövmekten öldüreceklerdi resmen. Çok iyi hatırlıyordum bu adamı. Yedi ucubenin bu adamı dövmesinin sebebi ise aşırı saçmaydı.
👇🏻
(2015 lisenin ilk günü)
Kulaklıklarımı takmış esen rüzgarın tadını çıkarırken arabanın birden durmasıyla geldiğimizi anlamıştım.

-Hadi in bakalım kedi kızım benim.
-ya anne deme şöyle.
-Tamam tamam demedim bişey.

Diyen anneme el sallayarak arabanın kapısını kapatmış ve inmiştim sessizce. Şehrin büyüklüğü gibi okulları da büyüktü bu seoul'un. Şaşırmıştım.Hemde çok.
Herkes başka şeylerle uğraşırken birden kolumdan tutulup çekilmemle ağzım aralanmış ve bana sarılan kişiye bakmıştım. Ji-hyo idi bu.

-Hani beraber gelecektik hayırsız. Sabah seni bekledim o kadar.

Demiştim sülük gibi yapışan kollardan sıyrılırken.

TWØ FÂČE [K.J/K.T]Where stories live. Discover now