45

4.5K 147 207
                                    

Bölümler düzenlenmiştir.

Selamlar!

Ben buradan Zayn'e sesleniyorum (kitabımı okuduğu için mesajı alacak merak etmeyin) bu kitabı okuyan o güzel insanlar seni her gördüklerinde Burak Koç karakterini hatırlayıp sana küfür edecekleri için özür dilerim. Ama ben seni hala seviyorum (; ve bunun içinde özür dilerim.

Hayır Zayn, bileklerini kesme.

Multideki şarkı da güzel. O şarkıyla beraber okumanızı öneririm.

İyi okumalar beyniler!

Kurduğum alarmın zil sesiyle gözlerimi açtım ve bedenime sarılmış kollardan kurtulup alarmı kapattım. Başım ağrıyordu. Gözlerimi kırpıştırırken Burak'ın burada olması sinirlenmemi sağlamıştı. Hızlıca yataktan kalkıp pofuduk taşvanlı terliklerimi giydim ve odadaki lavaoya girip her sabahki rutin işlerimden yaptım ve odadan çıktım. Koridorda ilerleyip merdivenleri indim ve direk mutfağa yöneldim.

"Günaydın Sermin teyzeciğim."

"Günaydın kızım." Dedi gülümseyerek. Dolabı açtım ve bir bardak çıkarıp su doldurdum. Bir yudum içtikten sonra bir ağrı kesici alıp suyla beraber yuttum.

"Aman kızım, aç karnına mideni yakmasın. Dün akşam da bir şey yemedin."

"Bir şey olmaz." Boş bardağı tezgaha bıraktım ve mutfaktan çıktım.

"Ezgi." Merdivenlerden inen Burak'a ne baktım ne de cevap verdim. Salona ilerleyip koltuğa oturdum ve televizyonu açıp kanalları gezmeye başladım.

"Beni dinler misin?" Cevap vermedim. Koltuğa doğru adımlayp başımda dikilmeye başladı.

"Ezgi, lütfen." Elini yanağıma getirdiğinde hızlıca elini ittim.

"Senden iğreniyorum, dokunma bana." Dedim hala ona bakmazken.

"Tanrım, sadece konuşmak istiyorum." Cevap vermedim.

"Lütfen güzelim, kendimi açıklamama izin ver." Koltukta yanıma oturup bana döndüğünde oturduğum yerden hızlıca kalktım. Yanından ayrılacağım sırada bileğimi tuttu.

"Sadece 2 dakika." Bileğimi elinden kurtardım.

"Dokunma bana." Merdivenlere hızlı adımlarla ilerlerken arkamdan geliyordu.

"Beni dinlemeden onun söylediklerine inanıyorsun!" Adımlarımı daha da hızlandırıp odaya girdim ve kapımı ardımdan kapattım. Kapı anında tekrar açılırken Burak üstüme gelmeye başladı.

"Beni dinlemelisin!" Ben gerilerken sırtım duvara değdiğinde aramızdaki mesafe kapanmıştı. Kükreyerek başımın yanından duvara yumruk attı.

"İstemiyorum." Yüzüne bakmıyordum.

"Lütfen, sadece iki dakika." Cevap vermek yerine duvarla arasından ayrılıp koşar adımlarla odadaki banyoya girdim. Kapıyı kapatıp kilitledikten hemen sonra bağırma sesleri yükselmişti.

"Kapıyı aç! Konuşmamız gerekiyor!" Kapıyı kırarcasına vuruyordu.

"Cevap ver! Ezgi bana cevap ver!" Çıldırmış gibi bağırıyordu.

"Lütfen! Hepsi geçmişte olan şeyler. Beni unutamadığını bile bilmiyordum!" Kapının kilidini açtım ve banyodan çıktım. Burak önüme kurulurken kenardan geçmeye çalıştım ancak önümü kapatıyordu.

"Vur bana! Lanet olsun bir şey yap! Kavga et benimle! Ama dinle, lütfen." Gözleriyle temas kurmamaya çalışıp konuştum.

"Seninle kavga etmek bile istemiyorum." Yanından geçtim ve giyinme odasına girdim. Arkamdan gelirken söylediği şeyleri duymamazlıktan geldim.

Bad At Love [Z.M]Where stories live. Discover now