13

7.2K 165 73
                                    

Bölümler düzenlenmiştir.

Multi: Sinan

"Beğeneceğini söylemiştim." Nasıl bu kadar rahat konuşuyordu bu manyak?!

"Sen delisin! Aman tanrım! Kapatın şu kapıyı!" Gözlerim kapalıyken bağırmaya başladım. İçeride en az 10 ceset vardı ve kan gölüne dönmüştü.

"Sus! Seninle işim bittiğinde burada, onlarla beraber kalacaksın. Kanlar içinde." Suratını yumruklamak istiyordum. Her an psikolojimi yitirebilirdim gerçekten. İçerideki görüntü kapalı gözlerimde gözüküyordu hala. Çok iğrençti. Nasıl yapabilmişti bunu?

"İçeri!" Duyduğum sözlerle itilmem bir olmuştu. Gözlerimi açtığımda..

"Aman tanrım! Hayır hayır! Lütfen çıkarın beni! Tanrım lütfen çıkarın!"

"Sesini kesmezsen orada ölü olarak yatarsın!" Kapalı kapının ardından gelen sesle gözlerimi kapattım. Bu adam tam bir psikopattı.

Şu anda 10 cesetin yanındayım.

"Lütfen çıkarın beni! Yalvarırım!" Kapıya vurup tekmelemeye başladım. Birkaç ayak seslerinin ardından kapı hızla açıldı.

"Kes sesini! Yoksa çok fena olur!"

"Hayır! Ben burada kalamam lütfen çıkarın lütfen!" Suratıma sertçe gelen tokatla yerle buluştum. Yerdeki kan bedenime geçerken daha da güçlü bağırdım.

"Gitme! Dur lütfen dur!" Belindeki silahı çıkarıp saçımdan tuttuğu gibi ayağa kaldırdı ve elindeki silahı kafama dayadı.

"Sesini kes! Burak birazdan burada olur. Eğer ona kötü davranmamı-"

"Tamam. Tamam sustum." Saçımı bıraktı ve gözleri üzerimdeyken silahı beline takıp odadan çıktı ve kapıyı kilitleyip gitti. Odadaki ceset sayısını ve vücudumdaki kanı düşünmek istemiyordım. Zaten aklım Burak'taydı.

Burak,

"Orada da yokmuş efendim." Duyduğum sözlerle ayağa kalktım ve boğazına yapıştım.

"Ne demek yok? Nerede bu kız?" Oğuz ve Berk kollarımı sıkıca tutarken Bartu da endişeyle ayaklanmıştı.

"Dur Burak! Böyle yaparak yardımcı olmuyorsun bulmalarına."

"Benim karım 3 gündür kayıp! Bana dur demeyin!"

"Sakin ol abi." Berk sakince konuştuğunda daha da sinirlendim.

"Bi siktirin gidin." Kollarımı sertçe çektim ve koltuğa tekrar oturdum. Dirseklerimi dizlerime koyup düşünmeye başladım. Sinirden düşünemediğimi fark ettiğimde orta sehpadaki boş içki şişelerinden birini alarak sinirle duvara fırlattım.

"Sikeceğim!" Ayağa kalktım ve son birkaç saattir yaptığım gibi büyük salonda bir o yana bir bu yana yürümeye başladım.

Ne kadar korkmuştu? Ona ne yapmıştı? Onu dövmüş müydü? Onu ağlatmış mıydı?

Sinirle geçtiğim duvara yumruk atmaya başladım. Berk ve Bartu yanıma gelip sakinleşrirmeye çalışıyorlardı. Ama o kız bulunmadan sakinleşmeyecektim.

"Abi tamam dur. Git bir duş al bak elin de kanıyor. Bugün getireceğiz onu seni böyle görürse mahvolur." Duvarı yumruklamayı bırakıp kafamı yasladım ve akan gözyaşımı silip doğruldum. Oğuz bana çaresizce bakarken ona doğru adımladım. Elini omzuma koydu ve gözlerime baktı. Gözlerindeki çaresizlik kendini fazla belli ediyordu.

"O benim herşeyim." Başını eğdi.

"Biliyorum. Onu bulacağız." Dedi üzgünce.

"Onu bulacağız."

Bad At Love [Z.M]Where stories live. Discover now